Ders ingilizceydi herkes kendi halinde bişeyker yapoyodu sevgili öğretmenimiz Su'nun gizeme bağırmasıyla dudağımın üstünde tuttuğum kalemi düşürdüm "kaldır onu Gizem " Gizemden bi anda hö diye bi ses çıkınca tüm sınıf kahkaha attı
"Gizem kaldır o önündeki defteri hadi ne bekliyosun " Gizem tamam diyip önündeki defteri yukarı kaldırdı .
Bu kız tam mal ya .
Herkes kendini gülmemek için zor tutuyodu hoca bi kere daha kaldır dedi bu gerizekalı defteri dahada yukarı kaldırınca sevgilisi Akın kahkaha atmaya başladı onunla birlikte bütün sınıf Gizem hala anlamamış bize bakarken Akın dudağının kenarına kaçamak bi buse kondurdu Gizem
"noluyo ya " deyince akın ona " kaldır denilince hiç defteri çantana koymak cidden hiç mi aklına gelmedi " dediğinde Gizem durumu yeni anladı
Herkes ona gülüyordu yapmayın diyordu ama öğrenciler durmuyordu Gizem yeter diyordu isyanla bağırıyordu yeter diyordu ama hayır olmuyordu gözyaşları sel olmuştu Gizem yine salaklığında boğuluyordu
***
Çıkış zilinin çalmasına 5 dakika kalmıştı ve ders fizikti en nefret ettiğim
Herkes sus pus du çünkü göt korkumuz vardı tabiki Oğuz hariç
Hoca Oğuzun ders dinlemediğini anlayınca Oğuza dönup " oğlum sussana kemal bitti sen başladın bi bitmediniz ya " deyince Oğuz tüm hazır cevaplılığıyla "hocam kemal beni kesmez benim konuşmamam için sizin bitmeniz lazım hem kendiniz desiniz kemal bitti diye sizde bitseniz bi yeriniz mi çıkıcak lütfen bi bitermisiniz " Oğuzun bu dediği hocayı ainirlendirmiş olcakki " ulan yeter be otur yerine sözlünede yazılınada 0 veriyorum her ders seni mi çekicem " tabi bizim kör olasıca Oğuz dururmu
Tabiki hayır
" hocam valla başka şeyler çekmek istiyosanız bu sizi ilgilendirir lütfen seni çekemem diyip işe beni karıştırmayın " allah seni kahretsin kıçında kurt varda o yüzden böyle bu yoksa bu salaklığın başka bi açıklaması olamaz
"Çık lan dışarı çık sinirlendirme beni "
"Tamam hocam çıkıyorum ama yanıma başka bi arkadaş gönderirseniz sevinirim yalnız bırakmayın beni " oğuz bunu dedikten sonra hocanın bi şey demesine kalmadan dışarı kaçtı hoca tam ağzını açtı ki zil çaldı
Sonunda
Eve gitmek için servise yürürken birine çarpmamla iki adım geriye sendeledim
" oha yavaş ayı biraz daha sert çarpsan hey yavrum hey " bunları dedikten sonra kafamı kaldırmamla bir adet çocuk grubu gördüm çarptığım çocuk bana
"İlk sen çarptın bide beni suçluyosun" dedikten sonra biraz bekledi sonra piç smile yaparak "yoksa bana sert kız görüntüsü vermeye mi çalışıyosun şu önce nefret ettiler sonra aşık oldular hesabı " bunu demesiyle arkasındaki salaklar gülmeye başladı
"Birincisi önce nefret ettiler sonra sevdiler olayını ben onu önce sövdüler sonra dövdüler olayına getirmemi istemiyosan o sinir bozucu yüzünü görüş alanımdan çek " çocuğun yavaşça düşen suratı bana cesaret aşılarken cümlemi devam ettirdim" ikimci oarakta ben sana değil sert kız görüntüsü günahımdan bir parça vermem" arkadaki iki oğlan ağızlarını gülüşlerini saklamak için kapamışken diğer iki kız bana kaşlarını çatarak bakıyordu. O kılara baktıktan sonra tekrar önümdeki sıfatsıza döndüm "ayrıca anladığım kadarıyla sen zaten alıcağını almışsın günahımdan bir parça versem ne olur " dedikten sonra kafamı gülümseyerek yoldan gecen birine selam verir gibi aşağı eğdim ve sonra tekrar yukarı kaldırdım ve birine sataşmanın mutluşuğuyla servise ilerlemeye başladım. Şu dünyada kendilerini gök sanan fötleri yere indirmek kadar güzel bir şey var mıydı acaba?
