Kanatsız Melek

26. Bölüm - Ben Kalbimi En Güzel Sende Hissettim!

Zeynep

Çok güzel ya! Hala deliler gibi sevdiğim eski sevgilimle bütün bir geceyi markette geçireceğim. Of ya! Ben saatin kaç olduğuna nasıl bakmam? Bu saate kadar tüm alışveriş merkezini gezdim sanırım. Bu öküz beni okul çıkışından beri takip mi ediyor yani? Yoksa bu kilitli kalma olayı da onun planı mı? Eğer öyleyse yaktım çıranı Kerem!

Zeynep: Senin planın değil mi bu?

Kerem: Ne?

Zeynep: Bu kilitli kalma olayını söylüyorum. Sen yaptın değil mi?

Kerem birden gülmeye başladı. Anlamamış gözlerle ona bakıyorum.

Zeynep: Ne gülüyorsun ya? Komik bir şey mi söyledim?

Kerem: Ahahahaha :D Yani Zeynep sana kalsa bu dünyadaki bütün felaketleri benim yaptığımı söyleyeceksin.

Zeynep: Sen kendin bir felaketsin zaten.

Kerem: Öyle mi canım?

Zeynep: Öyle canım.

Bir süre öylece oturduk. Hiç konuşmadık. Daha sonra dayanamayıp sordum.

Zeynep: Telefonun çekiyor mu?

Cebinden çıkarıp ekrana bakıyor. Olumsuzca başını sallıyor. Bana aynı soruyu sorduğunda şarjımın olmadığını ve telefonumun kapandığını söylüyorum. İkimiz de aynı anda ofluyoruz. Bütün gece buradayız. Hayırlı, uğurlu olsun!

15 DAKİKA SONRA

Marketin oyuncak bölümünde yere oturmuş bekliyorum. 15 dakika önce Kerem lavaboya gittiğini söyledi, gitti. Gidiş o gidiş hala gelmedi. Of! Bütün bir gece böyle nasıl geçecek ya? Çok sıkıldım. Melis şimdi ölmüştür meraktan. Yolacak bu kıvırcık saçlarımı. Ben hala beklerken bir ses duyuyorum. Başımı yere eğmemle oyuncak bir araba görüyorum. Etrafıma bakıyorum kimse yok. Tekrardan başımı arabaya çevirdiğimde arabanın camında bir kağıt görüyorum. "Benimle oynar mısın?" yazıyor. İster istemez gülümsüyorum. Oynayalım bakalım. :)

Kerem

Bir kenara oturmuş Zeynep'e gönderdiğim arabayı uzaktan kumandasıyla kendime doğru getiriyorum. Gülerek arabaya baktığımda yüzümdeki gülümseme kayboluyor. Arabayı kırmış. Cadı ya! Bu ne demek şimdi? Derin bir nefes veriyorum. Başka bir şey bulmam lazım. Bütün gece böyle oturarak geçmez. Kendimi affettirmem gerekiyor. Eminim bu durumdan Zeynep'te sıkılmıştır. Oflayarak etrafıma bakıyorum. Gördüğüm şeyle gülümsüyorum. Aklıma çok güzel bir şey geldi.

Zeynep

Başımı dizlerimle kollarım arasına almış gözlerimi kapatmıştım. Ama kalın bir erkek sesi duyunca aniden başımı kaldırdım. Yine kimse yok. Kulaklarım bana oyun mu oynuyor yoksa? Ayrıca Kerem ve benden başka kimse yok ki markette. Korkmaya başladım.

X: Şişşt güzelim hepsi senin mi?

Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim tekrardan. Kerem bu. Ahahahahahaha :D Ne yapmış bu ya? Hemen anlatıyorum. Kerem üzerine kendi bedeninden büyük bir ceket giymiş. Bu ceket omuzlarını daha büyük göstermiş. Kafasına siyah bir şapka takmış ve yüzünde takma bir bıyık var. Evet hemde pala bıyık. :D Daha fazla kendimi tutamayıp kahkahayı patlatıyorum.

Zeynep: K-kerem ahahahahahaha :D Bu ne hal? Ahahahaha :D

Kerem: Nasıl olmuş güzelim? Sence bıyık bırakmalı mıyım? :D