12. Bölüm - Durumlar Karışıyor

3.3K 140 18
                                    

Şirin

Her zaman ki gibi kalkıp okul kıyafetlerimi giymiştim. Hazırlanıp Zeynep'in kaldığı odaya girdim. Odada kimsenin olmadığını görünce Zeynep kalkıp hazırlanmıştır düşüncesiyle abimin odasına gittim. Odaya girince abimle Zeynep'i birbirine sarılmış uyurlarken buldum. Bunlar ne ara bu hale geldiler acaba? Gerçekten merak ediyorum. Gülmeye başladım. Biraz sesli gülmüş olucam ki Zeynep gözlerini açtı. Ardından da abim uyandı. İkisi de şaşırmış bir şekilde önce bana sonra birbirlerine baktılar. Sarılıyor olduklarını gördüklerinde hemen birbirlerinden ayrıldılar. Şimdi daha iyi anladım ki bunlar birbirlerine deli gibi aşıklar ama kendilerine yediremiyorlar. Bakışları bile farklı. :D

Şirin: Günaydın çifte kumrular :D Rahat uyudunuz mu bari?
Zeynep: Ne diyorsun sen Şirin ya?

Zeynep utanmış bir şekilde ayağı kalktı. Ben ise hala gülüyordum.

Zeynep: Gülmesene ya!
Şirin: Neyse, hadi hazırlanın! Okula geç kalmayalım.
Zeynep: Ta-tamam.

Zeynep koşarak odadan çıktı. Abime döndüğümde gülüyordu.

Kerem: Hadi sende çıkta giyineyim küçük cadı. :D
Şirin: Tamam. :D

Melis

Sabah uyandığımda kendimi odamda buluyorum. Ama ben dün koltukta uyuduğumu hatırlıyorum. Kalkıp banyoya gidiyorum. Elimi yüzümü yıkıyorum. Tam aşağı inecekken aşağıdan gelen tıkırtıları duyuyorum. Yok artık! Sabah sabah eve hırsız girmiş olamaz değil mi? Etrafıma bakıyorum. Hemen masanın üzerindeki vazoyu elime alıyorum. Yavaş adımlarla aşağı iniyorum. Ayy! Orada işte! Hırsız ya! Hemen yanına gidip tam vazoyu kafasına geçiricekken bana doğru dönmesiyle duruyorum. Barış?

Barış: Oha Melis! Kafama mı indiricektin o vazoyu?
Melis: Barış! Senin ne işin var burada?
Barış: Seni yalnız bırakmamak için dün akşam burada kaldım. Zeynep Şirin'lerde kaldı dün akşam. Sen napıyorsun elindeki vazoyla?
Melis: Aşağıdaki tıkırtı seslerini duyunca seni hırsız sandım.
Barış: Ahahaha :D Bir vazoyla mı etkisiz hale getircektin yani?
Melis: Evet. Gayette etkili bir yöntem.
Barış: Neyse, bak sana kahvaltı hazırladım.
Melis: Vay! Teşekkür ederim. :)

Barış'ın yanına gidip yanağına küçük bir öpücük bırakıyorum. O ise elini yanağına götürüp sırıtmaya başlıyor.

Melis: Masa çok güzel gözüküyor. Ama tezgah için aynı şeyi söyleyemicem. :D
Barış: He. :) Tezgah? Evet. Yaparken biraz dağınık çalışmış olabilirim. Hadi otursana!

Masaya oturmuştum. Barış'ta tam benim karşıma oturmuştu. Barış gerçekten çok iyi biriydi. En yakın dostumdu. Kahvaltımızı yaptıktan sonra masayı beraber topladık.

Melis: Ben gidip hazırlanayım. Sonra da çıkarız.
Barış: Tamam.

Odama çıkıp hazırlandım. Sonra okula gitmek üzere evden çıktık.

Zeynep

Of ya! Yine Şirin'e rezil oldum. Ama dün akşam çokta rahat uyudum.  Şimdi kesin benim Kerem'i sevdiğimi sanıyordur. Ama öyle bir şey asla olamaz. Kerem ve ben imkansız gibi bir şeyiz. İlk önce düşmandık, şimdi arkadaşız. Daha fazlası da olamaz. Hep beraber okula giriş yapıyoruz. Tabi Kerem'in arabasından indiğim için bütün okul pörtlek gözlerle bize bakıyorlar. Hemen Kerem'den uzaklaşıp hızlı adımlarla okula giriyorum. Sınıfa geldiğimde Melis'in sınıfta olduğunu görüyorum. Yanına oturuyorum.

Zeynep: Naber Melis?
Melis: İyiyim Zeynep. Sen nasılsın?
Zeynep: Bende iyiyim. Bu yüzündeki gülümsemeyi neye borçluyuz?
Melis: Barış dün bizde kalmış. Sen Şirin'e gitmişsin. Bu sabah bir kalktım, içerden tıkırtılar geliyordu. Hırsız sanıp elime vazoyu aldım. Tam kafasına geçirecektim ki bana doğru döndü. Bir baktım Barış'mış. Bana kahvaltı hazırlamış. Düşünüyorum da o çok iyi bir dost.
Zeynep: Barış'ı ne kadar az tanısam da geldiğimden beri onun çok iyi biri olduğunu anlamıştım.
Melis: Aynen öyle. Zeynep benim bir yere gitmem gerekiyor. Görüşürüz canım.
Zeynep: Tamam. Görüşürüz.

Kerem

Okula girdikten sonra Zeynep hızlı hızlı önden sınıfa gitti. Ben ise bahçede Barış'ı gördüğüm için onun yanına gittim.

Kerem: Naber Barış?
Barış: Hoşgeldin sevgilim. :D
Kerem: Ne diyorsun lan? :D
Barış: Artık her gün beraber olduğumuz için sana böyle hitap etmeye karar verdim Keremcim. :D
Kerem: Hadi lan. :D Bak sana ne diyeceğim?
Barış: Noldu lan yine?
Kerem: Dün Zeynep'le beraber sabaha kadar oturduk.
Barış: Oha! Nasıl ya?
Kerem: Bak şimdi ben su içmeye kalkmıştım. İçerideki vazoyu düşürdüm. Meğersem Zeynep'te mutfakta su içiyormuş. İçerideki tıkırtıları duyunca beni hırsız sanmış. Geldi sürahiyi kafama geçirdi. Sonra sabaha kadar oturduk işte. :D
Barış: Ahahaha :D Abicim inanmayacaksın ama bu sabah Melis az daha kafama vazoyu geçiriyordu.
Kerem: Nasıl yani? Sen dün nerede kaldın?
Barış: Dün Melis'lerdeydim. Sabah erken kalktım. Bende kahvaltı hazırlayayım dedim. Melis'te sesleri duyunca almış eline vazoyu, önüme dönmeseydim yiyecektim kafama vazoyu. :D
Kerem: Ahahaha :D En azından son anda kurtulmuşsun. Ben kurtulamadım.
Barış: Geçmiş olsun kardeşim. :D
Kerem: Geçirenler sağolsun kardeşim. :D

Melis

Derse girmeden Cem'le konuşmam gerekiyordu. Onu bizim sınıfın önünde bulmuştum. Ne arıyordu bizim sınıfın önünde?

Melis: Cem!
Cem: Oo! Melis Hanım sizi burada görmek ne güzel!
Melis: Niye geldin?
Cem: Sen akıllı bir kızsın Melis. Niye geldiğimi çok iyi biliyorsun.
Melis: Evet. Biliyorum. İntikam almak istiyorsun ama ortada alınacak bir intikam yok. Hepimiz biliyoruz ki Ceren'i sen öldürdün.

Artık bağırıyordum. Şurada Cem'i öldürebilirdim.

Cem: Evet. Ama ben bilerek yapmadım. Onu çok seviyordum. Hepsi Kerem'in yüzündendi.
Melis: Hayır. Hayır. Hayır. Hepsi senin yüzündendi. Ona sen zarar verdin. Ama bu sefer izin vermicem. Zeynep'e zarar vermene izin vermicem. Uzak dur ondan!
Cem: Hiç sanmıyorum Melis. Zeynep bana güveniyor. Ne kadar da acı değil mi? Ama ben bugün Zeynep'in yanına hiç uğramadım. Gidip bir hal hatır sormalıyım. Yoksa ona nasıl yakın olabilirim ki?

Hayvan! Pis pis gülüyordu. Of ya!

Melis: Sen pislik herifin tekisin! İğreniyorum senden.
Cem: Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum Meliscim.

Zeynep

Sınıfta otururken yanıma biri oturdu. Bu Cem'di.

Cem: Naber Zeynep?
Zeynep: İyiyim Cem. Sen nasılsın?
Cem: İyi bende. Sana bir teklifim var.
Zeynep: Hımm.. Neymiş bakalım?
Cem: Çıkışta seni sinemaya davet ediyorum. Çok güzel filmler girmiş vizyona. Benimle gelir misin?
Zeynep: Yaa... Tamam, gelirim.
Cem: Teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkürler Bayan. :)
Zeynep: Önemli değil Bay'ım. :)

Gülerek konuşuyordum. Cem'in teklifini kabul etmiştim arkamda bizi dinleyen sinirli Kerem'i farketmeden.

Bölüm Sonu

Bu bölümde bitti canlarımm!! Cem fazla ileri gidiyor sanki? Siz ne düşünüyorsunuz? Bu bölümü @swettgirll'e ithaf ediyorum. Bu bölüm içinde vote+yorumlarınızı bekliyorum. :D Sizleri seviyorum. :D

Kanatsız MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin