6. Bölüm - Hayatımda Böyle Öküz Görmedim

3.5K 160 33
                                    

Zeynep

Allah'ım deliricem. Bu öküz gömleğimi ne hale getirmiş ya! Ama ben bunun hesabını sorarım..

Melis: Zeynepcim! Sakin ol lütfen!

Zeynep: Ben hayatımda böyle öküz görmedim Melis!.. Ben gidiyorum.

Melis: Nereye Zeynep bu saatte?

Zeynep: Kerem'e gidicem ve bunun hesabını sorucam Melis!

Melis: Zeynepcim sakin olur musun? Boşver, gitme bu saatte. Hava kararıcak birazdan. Dayım da yok evde. Merak ederim seni.

Elimdeki gömleği sallayarak konuşmaya başladım.

Zeynep: Melis! Yaptığını görmüyor musun?

Melis: Zeynep haklısın ama...

Zeynep: Adresi söyle Melis!!

Melis: Ama Zeynep..

Zeynep: Söyle Melis!!

Kerem

Güzel bir duştan yeni çıkmıştım ki kapı çalmaya başladı. Israrla da çalmaya devam ediyordu.

Kerem: Nurgül kapıya bak!

Ne kadar bağırsam da kimse beni duymuyordu. Bende hemen altıma bir şort geçirip üstüme bir şey giymeden kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda sinirli iki çift gözle karşılaştım.Vay vay! Bizim Bayan Çok Bilmiş kapıda! Beni karşısında tişörtsüz görünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Ben ise gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

Kerem: Hoşgeldin güzelim. :) Çok mu özledin beni?

Zeynep: Hasretinden ölüyorum canım. Allah Allah ya! Bu gömleğin hali ne Kerem? Amacın ne senin?

Kerem: Sadece daha da güzelleştirdim gömleğini. Kötü mü olmuş?

Zeynep: Gerizekalı öküz! Sen nasıl bir hayvansın ya? Nasıl?

Zeynep bir yandan bağırıyor, bir yandan da beni ittiriyordu. Bense onun bu sinirli hallerine gülüyordum. Zeynep beni ittirirken bir anda dengemi kaybedip yere düştüm ve Zeynep'te üstüme düştü. Şuan ben altta, o üstte şaşkınca birbirimize bakıyorduk. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Derin derin nefes alıyorduk. Bir anda ne yaptığımı anlamadan Zeynep'in dudaklarına kaydı gözüm. İlk defa böyle inceleme fırsatı bulmuştum yüzünü. Siyah kıvırcık saçları, kahverengi gözleri, utançtan kıpkırmızı olmuş yüzü ve pespembe dudakları. Gerçekten bir melek kadar güzeldi.

Zeynep

Kerem'le şuan üst üste yerde duruyorduk. İstemeden kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Yüzünü inceliyordum. Turuncuya çalan saçları, yeşil gözleri, dudakları ve adonisleri. Ben şuan kaslarının üstünde duruyordum. İnanmıyorum! Kerem dudaklarıma bakıyordu ve yavaş yavaş yaklaşıyordu. Napıcam ben şimdi? Kıpırdayamıyordum. Hareket edemiyordum. Donmuştum adeta. Tam o sırada merdivenlerin ordan bir ses geldi. Eyvah! Şimdi yandım.

Şirin: Abi! Noluyo bur- Pardon, özür dilerim. :D Siz devam edin. :D Ben bakmıyorum.

Şirin gülmeye başlamıştı. Hızlıca Kerem'in üstünden kalktım. Utançtan yüzümün kıpkırmızı olduğuna eminim.

Kanatsız MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin