!UYARI!
Eğer smut sevmiyorsanız ve rahatsız oluyorsanız bu bölümü okumayınız.
Diğer bölümü okumayı unutmayın!💜
Taehyungun attığı mesajla hızlıca kapıya koşmuş son kez aynada kendime bakmış, saçlarımı düzeltmiştim. Taehyung gelmeden önce en sevdiği vişneli lip balmımı sürmüş, yanaklarımı allandırmıştım.
Yavaşça kapıyı açacaktım ki kapının azacık aralanmasıyla Taehyung hızla iterek, eve girdi. Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Beni baştan aşağıya süzmesi kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.
Yüzünde yarım bir sırıtış vardı. Saçları karışmış, dudakları kızarmıştı. Bana doğru bir adım attığında yutkunarak ondan bir adım uzaklaşmıştım. Hoşuna gitmemiş olacak ki tek kaşını kaldırmış, belimden tutarak beni kendine yapıştırmıştı.
"Çok yaramazsın Jeongguk. Demek sayfanı çok boşladın öyle mi? Ama beni de çok boşladın minik kurabiyem" demişti yalandan dudaklarını büzerek.
Dedikleriyle sertçe yutkunup, gözlerimi kırpıştırarak yüzüne bakmıştım. Bakışları dudağıma kaydığında yapmamam gereken bir şey yapmış; dudaklarımı yalamıştım. Çenesini kasarak belimdeki elini sıkılaştırarak, hızla sırtımı kapıya yaslamıştı.
Sırtımın acıması üzere belimi bükerek inlemiş, ağlamaklı bir ses çıkarmıştım. Belimdeki elinin kasıldığını hissettiğimde aşağıdan yüzüne baktım.
"Bu kıyafetle o kadar güzel görünüyorsun ki.." dedi fısıldayarak.
"Nefesimi kesiyorsun Jeon Jeongguk." demişti burnunu yanağıma sürterek. Nefesi yüzümü yalayıp geçmiş, içimi gıdıklandırmıştı. Aniden kafasını çevirerek ağlamaklı bir ses çıkardı.
"Bebeğim, seni bu kapıya yaslayıp zevkten ağlatarak saatlerce becermemem için tek bir sebeb söyle bana" dedi boynuma eğilerek.
"Kendimi zor tutuyorum" kafasını kaldırıp tekrar yüzüme baktı. Son kalan cesaret kırıntılarımla hafifce parmak uçlarıma yükselip, ellerimi boynuna doladım. Dudaklarımı dudaklarına sürtüp ellerimi saçlarına geçirdim.
"Kim tutuyor ki seni?" diye fısıldadım dudaklarına doğru. Bu son damla olmuş ki hırlayarak dudaklarıma kapandı.
Alt dudağımı kavrayarak iştahla emiyor, küçük ısırıklar bırakıyordu. Bu sırada ben onun üst dudağını emmeye çalışıyor, saçlarını çekiştiriyordum. Elleri bulunduğu yeri okşarken kendimi ona itiyordum. O kadar sertti ki hızına yetişmem imkansızdı.
İki dudağımı birden kavrayıp ağzının içine aldığında gözlerimi kapamış bedenimi ona yasladım. İşin içine dilini kattığında küçük bir inleme sunarak alt tarafımı ona sürtmüştüm. Dudaklarıma doğru güldüğünü hissetmiştim. Son kez alt dudağımı ısırıp soluklanmak için ayrılmıştı.
"Uslu dur Jeongguk." dedi elini bacaklarıma atarak. Tek hamlede beni kucağına alıp yeniden kapıya yasladı. Yaptığı haraketle elbisemdeki zincirler birbirine çarparak ses çıkardığında kafasını eğip zincirlere bakmış kısık sesli küfür mırıldanmıştı.
Tekrar yüzüme yaklaşırken bu sefer dudaklarımı es geçip boynuma yöneldiğinde kesik bir nefes alıp titremiştim.
Neden kendimi 10 paket azdırıcı içmiş gibi hissediyorum?
Dudaklarını boynuma sürtüp, diliyle tenimi yalamıştı. Titrek bir nefes verip başını daha çok bastırdım. İzinin çıkacağına adım kadar emin olduğum ısırıklar bırakıyor, ellerini baldırlarımda gezdiriyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
run away | taekook
FanfictionÇünki Jeon Jeongguk Kim Taehyung'un tek istisnasıydı. |Tüm hakları Jeongguk'un minik kalbinde sakılıdır.| |nsfw| texting+düzyazı