medya çok tatlı değil mii şskxşsmsşs
bu bölüm size sağ gösterip sol vurduğumu anlıcaksınız iyi okumalar 😌Önce ne olduğunu anlayamamıştım hayal gördüğümü paranoyaklaştığımı falan düşündüm ama gerçekti.
"Özledin mi beni?" dedi Woojin. Bu gerizekalı yüzünden olmuştu aslında her şey okuldan atılma nedenim, zorbalığa uğrama nedenim, ailemin beni evlatlıktan reddetmesinin nedeni... Her şey onun yüzünden olmuş ve şimdi karşıma gelmiş bana beni özledin mi diyordu.
~Flashback~
Ortaokul son sınıftık döneme başlayalı bir kaç ay olmuştu. Öğretmenden izin alıp tuvalete gittim. Ellerimi yıkarken kabinlerin birinden Woojin'in çıktığını gördüm bu okula başladığımdan beri bana takıntılıydı hemde fena bir şekilde ama ben bir şey demeden ellerimi kurulamak için peçete almaya gittim tam ellerimi silerken birinin beni çekip kabine sokması bir oldu ama sadece kabine sokmuştu kapıyı kapatmamıştı.Ve tabi ki bu Woojin'di "Ne istiyorsun benden?" dedim ancak o bana alaycı bir gülüş sunarak "Yapma böyle güzelim sadece biraz eğlenmek istiyorum." dedi ona iğrenerek baktım çünkü iğrenilecek birisiydi "Çekil şuradan." diyip itmeye çalışırken birden dudaklarıma yapışması bir oldu onu itmeye çalıştım ama başarısız olmuştum. Arkada Hyunjin'i görünce onu son gücümle ittim ve Hyunjin'in arkasından koşup ona seslendim ama o beni dinlemiyor daha çok hızlı yürümeye başlamıştı.
Hyunjin ile küçüklükten arkadaştık ve ondan hoşlanıyordum ama bu olanlardan sonra bana hep iğrerenek bakmıştı. Beni bir kez bile dinlememiş ertesi hafta New York'a taşınmışlardı.
Onun gitmesiyle okulun sitesine Woojin'in beni öptüğü fotoğraf yayılmış okulda önce uzun bir süre zorbalık görmüş daha sonra atılmış ve ailemden bir süre şiddet görüp daha sonra evden de atılmıştım.
~Flashback end~
"Ne işin var senin burada?" dememle yüzüme yaklaşmaya başlamıştı. "Seni özledim, dudaklarını da. Sende beni özlemişsindir diye geldim." demesiyle yerden telefonu alıp yürümeye başlayacaktım ama beni kendine çekti aramızda çok az mesafe vardı ve bu çok sinir bozucuydu.
Ve birden arkadan "Bari sokak ortasında yiyişmeyin evinize gidin." dedi kim olduğunu kestiremediğim kişi. Arkama baktığımdaysa onu gördüm. Hyunjin'i...
Saçlarını uzatmış ve simsiyah yapmış o kadar yakışıklı duruyordu ki gerçekten çok değişmiş ama aynı zamanda da karizmatik ve seksi bir yapısı vardı. Boyu bile o kadar uzamış ki zamanında benden kısasın cüce diye dalga geçtiğim insan benden şuan gayet uzun duruyordu.
Ama bir sorun vardı yine yanlış anlamıştı ve yine öyle bakıyordu. İğrenerek... Daha ağzımı açamadan evi olduğunu düşündüğüm yere geri girmişti. Cidden geri gelmiş ve dönmüştü ama benden ne kadar nefret ettiği gözlerinden okunuyordu.
Woojin'e tokat atıp "Siktir git istemiyorum seni aptal orospu çocuğu." dediğimde yandan sırıttı gerçekten onu dövmemek için zor duruyordum ki bunu benim yerime yapan birini gördüm. Sevgili arkadaşım Jisung. Woojin'e birden yumruk atmasıyla Woojin yere düştü hazır düşmüşken bende fırsat bilip tekme atıp tükürmüştüm üstüne.
Jisung beni kolumdan çekip evime doğru götürmeye başladığında sizinde merak ettiğiniz o soruyu sordum. "Olum daha az önce buluştuk niye geldin sen buraya?" dememle kafama vurup "Anahtarını unutmuşsun gerizekalı." demesi bir oldu. Anlamaz bakışlar atarken gözümün önünde anahtarlığımı salladı. "Nasıl giricektin eve merak ediyorum." demesine güldüm. Ama o gülmüyordu tahmin ettiğim şeyi sorucaktı muhtemelen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade/Hyunlix
FanfictionEğer evinin kapısına gelebilecek kadar cesaretim olsaydı seninde beni tekrar sevebilecek cesaretin olur muydu?