Bu bölüm üzülmek var ağlamak var minsung var yine ağlıcaz 🥲
Felix'ten
Olaylar olalı tam 1 hafta olmuştu o günden sonra ne Hyunjin bir daha benle uğraştı ne de otobüste ben yanına oturdum. Güzel olan tek bir şey vardı o da Jisung ile Minho'nun çıkmaya başlamasıydı. Minho gerçekten Jisung'u çok seviyordu gözlerinden okunuyordu onu ne kadar çok sevdiği.
Bizde Hyunjin ile öyle olabilirdik ama o bana eziyet etmeyi seçmişti. Ne drama ama dimi?
Okula gitmek için yine hazırlanıyordum. O kadar bıkmış ve yorgundum ki şu son 1 haftadır. Elime geçeni giyiyordum sadece. Kombinlerini özenle seçen ben artık rastgele giyiyodu.
Elime geçen siyah kalpli kemeri olan pileli eteği ve üstüne de rastgele bir tişört aldım. Sarı ve siyah çizgili bir tişörttü ama beraber güzel görünüyolardı.
Evden çıkıp durağa yürüdüm ve otobüse bindim.
~~~~~~~
Okula girip sınıfımın bulunduğu kata doğru çıkmaya başladım. Herkes toplanmıştı ve büyük bir gürültü vardı sanırım yine kavga vardı. Umursamadan ilerlemeye devam ettim ve sınıfıma girdim.
Jisung'un yanına oturduğumda aşırı mutlu olduğunu görünce istemsizce bende gülümsedim.
"Ne oldu niye bu kadar mutlusun?" diyip gülümsedim çantamı yere bırakırken.
"Kanka ben çok mutluyum çünkü çok seviyorum yaaa. Olum düşün ilk defa birini sevebildim inanabiliyo musun? Aşık oldum lan ben aşık aşııııkk var mı benden mutlusu?"
Onu böyle görmek beni mutlu ediyordu. Gözüm istemsizce öyle diyince Hyunjin'e kaydı o zamandan beri kızla oturmuyordu. Tek oturuyodu ama umursamamaya çalışıyordum.
Burukça gözlerimi Hyunjin'den çekmeden gülümseyip konuşmaya başladım.
"Senin adına çok mutluyum. Keşke bende tekrar aşık olabilseydim. Ama işte görüyorsun kalbe söz geçiremiyorsun başkasına da aşık olamıyosun. Ne acı verici ama..."
Gözlerimin dolduğunu hissederken Hyunjin duymuş olmalı ki bana döndü. Gözlerimin dolduğunu fark etmesin diye direk Jisung'a döndüm.
Yüzünün düştüğünü ve bana üzgün bakışlar attığını görünce gülümsemeye çalışarak onu teselli etmeye çalıştım.
"Ahh böyle dediğime bakmasana sen. Ben hep böyleyim biliyorsun üzülme. Hem bak artık mutlusun birisine aşıksınn o da sana çok aşık. Takılma sen bana artık alıştım biliyosun ki."
Kafamı okşayıp sarılınca daha çok ağlamak istedim.
"Teşekkür ederim Lix... Gerçekten teşekkür ederim."
"Teşekkür etmen gereken bir şey yapmadım etme o yüzden teşekkür etme."
konuşurken çoktan bir gözyaşımın aktığını fark edince hemen silip ayrıldım Jisung'tan.
"Of neyse bu hoca da kim bilir ne zaman gelir ben yatıcam. Çıkışa kadar uyandırma beni."
diyip direk kafamı sıraya koydum çünkü gözyaşlarım daha fazla akmaya başlıyıcaktı biliyordum.
~~~~~~
Okuldan çıkmış durağa yürüyordum. Resmen tükenmişlik sendromuna girmiştim hatta bitkisel hayatta falandım yani o derece.
Her şeyden bıkmışçasına yürümeye devam ederken durağa otobüsün geldiğini görünce koşmaya başladım. Çünkü eve erken gidip kafa dağıtıcak şeyler yapmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade/Hyunlix
FanfictionEğer evinin kapısına gelebilecek kadar cesaretim olsaydı seninde beni tekrar sevebilecek cesaretin olur muydu?