ᶰᶤᶰᵉ

207 10 12
                                        





"Çekilin..!Çekilin uzaklaşın!"

"Natasha!..yaralılarla ilgilen peşlerindeyim!"

Kulaklığa gelen sesle etrafımda dönerek dehşet verici manzaraya gözlerimi gezdirdim.Neydi bu böyle..?Nasıl bu kadar ani olmuştu her şey.Ne ben ne Rogers ne bir başkası..kimse bilmiyordu.Olacakları biliyorduk fakat bu kadar ani olupta etrafı tek bir acıma duygusu kalmamışçasına patlatacaklarına hazırlıksızdık.

Brooklyn köprüleri yakınlarında ki uzun,epeyce uzun başında camdan bir yarım dairenin bulunduğu kulenin en tepesinde bekleyen helikopterler onların kaçış yoluydu.Buna izin vermeyeceğimize emindim.Etrafta oyalama amaçlı oldukça patlama geride ise bir çok yaralı insan bırakmışlardı.

Korkunçtu..daha korkunç manzaralar görmüştüm ama bu..bu farklıydı.Başımı iki yana sallayıp toparlanmaya çalıştığımda koşarak binaya ilerlemeye devam ettim.

"Yardım edin.."

Cılız bir ses kulaklarıma değdiğinde koşmayı kesip başımı enkaza doğru çevirdim.Mavi ve korkmuş gözleri enkaz parçaları arasında parlamaya devam ederken sarışın bir erkek çocuğuna yaklaşmaya devam ettim.Titrek nefesini işitmek daha da kolaylaşmıştı artık.

Üzerinde ki parçayı itmeye çalıştığımda elimi uzattım.

"Heyy..heyy bak bana..bak bana sorun yok ufaklık.."

Gözleri dediklerime ikna olmamıştı ama eli elime uzanıp parmaklarımı kavramıştı bile.Diğer elimi kulaklığa götürdüğümde elini tutan elimle hafifçe okşamıştım.

"Binanın yakınında ki yıkılan binaya destek ekibini hemen yönlendirin enkaz altında biri var."

Onaylayan bir ses duyduğumda enkazın yanına çömelip göz teması kurdum.

"Birazdan çıkacaksın..sadece biraz güçlü kal korkma sakın"

"Karanlık.."

Dedi gözleri dolduğunda.Duraksasam da belli etmeden gülümseyerek başımı iki yana salladım

"Arkana bakarsan..ışığı kaybedersin sarışın.Güçlü kal şimdi anlaştık mı?"

Başını onaylarcasına hızlı hızlı salladığında destek ekibini görmemle elini yavaşça bırakıp kuleye koşmaya devam ettim

"Rogers nerdesin?"

Kulaklıktan ses gelmediğinde kaşlarımı çatıp yangın merdivenlerine koşmuştum.Kilidine silahın arkasını geçirip aralanan,uzun,terasa kadar uzanan yangın merdivenlerini koşmaya başlamıştım.Fakat bir yandan kulaklıktan ses gelmemesi fazlasıyla ürpertmişti beni.

"Rogers beni duyuyor musun?!"

"Shh.."

Shh ha?Ne demekti bu?

-

"Demek sınıra çıkmamız epey zor ha Rogers.."

Steve kararlı gözleri ve değişmeyen ifadesini helikopterden hiçbir şey olmamış gibi inen adamda tutarken yangın merdivenlerini nefes nefese yarılamıştım.

"Zor.Buradan çıkmak için ezmeniz gerekecek bizi.."

Başını eğip helikoptere baktığında omuz silkti

"..helikopteri tutarım."

Takım elbisesi aşağıda ki patlamalardan tek bir iz bile almamışçasına parlayan,esmer uzun boylu adamın kaşları kalkmıştı.Manipülatif olduğu anlaşılmayacak kadar bu işlerde uzmanlaşmış olduğu epey belliydi.

Red Missive||𝚛𝚘𝚖𝚊𝚗𝚘𝚐𝚎𝚛𝚜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin