YS- 4

39 5 4
                                    

Yeni bölümü yayınlamak için bir gün bile bekleyemedim,evet. Umarım beğeniyorsunuzdur. Keyifli okumalar.

Not:Lütfen daha öncede söylediğim gibi yorumlarınızı eksik etmeyin. Beğenirseniz de lütfen oy kullanın. Öpüldünüz ;)

"Belki çok şaşıracaksın ama sana inanıyorum." dediğimde

"Şaşırmadım,bana en başından beri inanıyorsun.Bu yıldızımızla alakalı.Sadece bedenen değil ruhen de birbirimize bağlıyız. Ben ne kadar şaşırdıysam sende o kadar şaşıracaktın." dedi bilmiş bir tavırla.

" Pekala,sorularım olacağını biliyorsun.O yüzden zaman kaybetmeden başlıyorum. Benim ailemdeki şu Işığın Hizmetkarı kim?Annem mi?Yoksa.. " içim burkulmuştu.O adama baba demek istemiyordum.

"Tıpkı benimkiler gibi her ikisi de. Ama senin doğduğunu onlar haber vermedi.Seni saklamak istediler. Çünkü o zamanlar durumlar oldukça karışıktı. Neler olacağını kestiremedikleri için seni korumaya çalıştılar."

"Işığın Hizmetkarları tam olarak ne yapıyor? Olağanüstü yaratıkları falan mı avlıyoruz? Lütfen bana kurt adam ve vampirlerin gerçek olduklarını söyleme."

"Bu güne kadar hiç birine rastlamadım.Sanırım hayır,gerçek değiller. Andreanna ; bizden yani insanoğlundan daha olağanüstü bir varlık yok. Öncelikle bunu bilmelisin. Biz düzeni sağlamakla görevlendirildik. Her zaman en büyük tehdit insanoğlu ve öylede kalacak. Biz insanların içinde büyüttükleri canavarlarla savaşıyoruz. Biz hem fiziksel hem de zihinsel bir savaş veriyoruz. Tarihte atalarımız atom bombası kullanmamaları için onları ikna etmeye çalıştılar.Titanic ile böbürlenmemelerini söylediler. Eskilerde sadece düşüncelerle savaşmak yeterliydi ama artık değil. Kötülükler dünya karmaşıklaştıkça gelişti ve değişti.İnsanların ruhunu ele geçirip bir kabuk gibi onları sardığında yapabileceğimiz tek şey onları avlamak oluyor. Biz onları avlıyoruz. Daha doğrusu mühürlüyoruz."

"Mühürlüyoruz?"

"Yer altı dünyasını duymuşsundur. Onları oraya akıllarında ve ruhlarında yer etmiş kötülüklerle sokuyoruz, ölüleriyle çıkarıyoruz. Buna diğerleri reenkarnasyon diyor biz ise mühürleme. Evet onu bu dünyada öldürüyoruz belki ama lekenmiş olan ruhu öldürdüğümüz silah sayesinde yer altı dünyasında bizim gibilerin yanına gidiyor. Ölümsüz olmayı hak etmiş olanlar. Bana kalırsa onlar ölümsüz olmakla lanetlenmişler ki bu sonra da tartışılabilecek bir konu. Hemen hemen her inanışta doğuştan gelen bir temizlikten bahsedilir. Her inançta farklı şekillerde yorumlansalar da. Hristiyanlıkta vaftiz etme, Müslümanlarda kırklama ve daha bir sürü şey. Bu bizim gibi doğuştan işaretli olanlarda biraz daha farklı. Biz ne tam olarak temiz ne de tam olarak kirliyiz. Eğer yoldaşımızı bulup tam anlamıyla birbirimize bağlanırsak tertemiz oluyoruz. Eşi olmayan işaretlenenler ise tam anlamıyla temiz olmadıkları için kötülüklere daha kolay kapılıp ele geçiriliyorlar."

"Kimin yalnız bırakılacağına kim karar veriyor peki?"

"Bizi yıldızlara yazmış olan her kimse o. Tanrı da olabilir. Ama bana kalırsa psikopat herifin teki. Bize isteyip istemediğimizi sormadan bir görev veriyor ki bu görev sırasında ölme ihtimalimiz dahi var. Bazılarımızın bu durumda yanında olacak birileri varken bazılarının ise yok."

"Aşırı saçma bir durum. Birileri bize yapmamız gerekenleri söylemiş ve onları yapıyoruz. Neden kötülük olmak zorunda ki? Herkes işaretli olsa. Herkese eşit güçler bahşedilmiş olsa her şey daha kolay olmaz mıydı?"

"İlk başlarda bende senin gibi düşünüyordum ki hala bazı konularda sana katılıyorum. Ama sanma ki dünyadaki tüm kötüler yalnız bırakılanlardan oluşuyor. Yoldaşları olduğu halde içinde kötülük olan birçok sözde Işığın Hizmetkarı olduğu gibi sadece insan olduğu halde yalnız bırakılandan daha kötü şeyler yapanlar var."

Yıldızlarda SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin