"Nasıl yani? İşi bıraktın mı şimdi?" Caitlin sanki mümkünmüş gibi kaşlarını daha da çattı.
"Evet. İstifa ettim denebilir."
"Neler olduğunu söylemeyeceksin değil mi? Bağırsaklarımı bozmamış olmayı diliyorum. Bunu nasıl kaçırdım. Ayrıca onun sana bütün gece nasıl baktığını gördüm Annie. Bence aranızdaki duygular çok yeni ve kendinize itiraf edemiyorsunuz. Birbirinize bulaşıp birbirinize suç buluyorsunuz. Çok saçma."
"Asıl senin böyle düşünmen çok saçma. Onunkini bilemem ama benim ona karşı hissettiğim duygu kesinlikle sinir ve nefret karışımı. Ortada başka hiçbir şey yok. "
"Kendini kandırabilirsin Annie ama beni asla."
"Bu konuyu kapatmak istiyorum Caite."
"Pekala. Her halükarda bana olanları anlatacaksın o yüzden üstelemiyorum."
"Her neyse sen şu Logan'la arandaki olayı anlat istersen." Dediğimde birden panikledi. Bu sefer kaçmasına izin vermeyecektim. Benim odamda benim pijamalarım ve dağınık topuzlarımızla yatağın üzerinde oturuyorduk. Hector gittikten hemen sonra kimseyle konuşmak istemediğim için odaya koşmuş bir çırpıda duş alıp üzerimdeki çıkarmıştım. Üzerimden akan suya gözlerimdeki yaşlar eşlik etmişti. Neden ağladığımı bilmiyordum. Sinirden mi? Onu bir daha görmeyecek olduğumdan mı? Bu saçmaydı. Onu tabii ki görecektim. Sonuçta bana anlattıklarından sonra birbirimizden ayrılmamamız gerektiğini, resmen Işığın Hizmetkarı olmam gerektiğini söylemişti. Ona kalsa yaşadığım hayatta yalandı. İçten içe haklı olduğunu biliyordum ama bunu ifade ediş biçimi beni çok yaralamıştı. Gözlerimin önünde hareket eden elle düşüncelerimden uzaklaştım.
"Tamam. Anlatıyorum. Sadece bir kere anlatacağım. O yüzden iyi dinle."
"Dinliyorum."
"O gece hani senin işi almış olmanı kutlamak için çıktığımız gece hatırlıyor musun bilmiyorum ama ben ve Logan.. biraz yakındık. Aslında baya yakındık ." durduğunda gözlerimle devam etmesini işaret ettim
"Sen birden ortadan kayboldun ve bizde çok içmiştik. Ona kızlar hakkında sürekli takılıyordum alkolün etkisiyle fazla ileri gittim ve diğerlerine yaptığı gibi beni de etkilemesini söyledim. "
"O da bunu yaptı değil mi?" Sorunun cevabını biliyordum.
"Lanet olsun. Evet. Hem de beni o kadar iyi etkiledi ki sabah onunla aynı yatakta uyandım Annie. Çok üzgünüm. Birbirimize karşı arkadaşlıktan farklı şeyler hissetmek ya da aramızda farklı şeyler olmaması konusunda ettiğimiz bir söz vardı ama biz bu sözü çiğnedik. Bilinçli değildik ama. Yani bilerek" hadi çiğneyelim" diyerek değil birden oluverdi." Nefes almadan konuşuyordu. Genelde utandığında böyle olurdu. Şu an utanması da gerekiyordu gerçi.
"Tamam sakin ol. Önce dur ve nefes al." Bu tavsiyem üzerine kafasını salladı ve derin bir nefes aldı.
"Şimdi nasılsın?"
"Olmam gerekenden iyi."
"O geceden sonra Loggie'yle konuştunuz mu peki?"
"Hayır. Ama her gece farklı bir barda farklı bir kızla takılıyormuş haberlerini alıyorum. Pişman olduğu ortada."
"Caite,kendine haksızlık etmekten vazgeç. Bu sadece senin suçun değil. Aslında ortada bir suç yok.Bu olabilecek bir şeydi ve aslına bakarsan ben içten içe ne zaman olacağını merak ediyordum."
"Sahi mi?" gözleri umutla parladı.
"Elbette. Sen Jamie'ye o kadar takmıştın ki bu zamana kadar Logan'ın sana bana baktığından farklı baktığını ve sana bana davrandığından farklı davrandığını fark edemedin. Alkolün etkisiyle anladığım kadarıyla seninde ona karşı içinde bastırmaya çalıştığın duygular açığa çıkmış ki bu çok iyi olmuş bence. Her ne kadar ilk gecenizi hatırlamasan da bir "ilk geceniz" var."
"Aslında... hatırlıyorum. Her anı. Ve Annie itiraf etmeliyim daha önce hiç böyle hissetmemiştim. O an her şey o kadar doğru geliyordu ki. O kadar iyi hissediyordum ki. Bana kendimi hiç olmadığım kadar değerli hissettirdi. Kulağıma "Gün Işığım" diye fısıldadı. İnanabiliyor musun?"
Bunun üzerine gözlerim kocaman açıldı. Tanrım!
"Caite! Logan'ın Gün Işığı hakkındaki takıntısı biliyorsun. Kendini güneşin altında kavruluyormuş gibi hissedeceği bir kadın aradığını söylerdi. Anlaşılan o ki bulmuş!"
Caite bunu benim söylemem ile fark etti ve çığlığı bastı. Yatakta zıplamaya başladı.
"O da benim gibi hissediyor. Yaşasın. Ben onun Gün Işığı'yım. Annie bunun anlamı onun ilahesiyim!"
"Evet benim şaşkın arkadaşım öyle. Seni fark edemediğin kadar çok önemsiyor. Siz iki salak bunca zaman neyi beklediniz anlamıyorum. " ona içten bir şekilde güldüm. Elime uzandı
"Haydi bunu kutlamalıyız. Kalk ayağa,zıplama zamanı."
"Caite artık altı yaşında değiliz."
"Beni kıracak mısın? Lütfen .." Ben kim oluyordum da hayatının aşkını bulmuş olan arkadaşımı kırıyordum? Yatakta onunla birlikte zıplamaya bir yandan da şarkılar söylemeye başladık. Bu iyi gelmişti. Bir şekilde kafam dağılmıştı. İşte en iyi arkadaşlarımın etkisi. En azından onların tek sorunları birbirlerine itiraf edemedikleri hisleriydi. Benim ise kendime itiraf edemediğim bir hayatım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlarda Saklı
FantasySizi takip eden birisi olduğu hissine artık alışmışsınız. Okulunuzu bitirmişsiniz ve hayalini kurduğunuz hayata yaklaştığınıza inanıyorsunuz. Sonra yabancı ama bir o kadar da tanıdık biri, sizi çok derinlerden etkileyecek olan gerçeklerle yüzleşti...