Maybe you're right

243 18 0
                                    

Taeyong bakışlarını arada saate çeviriyor ve geçen her dakikayı bir bir hesaplıyordu. Bu artık en büyük alışkanlığı olmuştu. Tabağındaki et ve patates püresi soğuyorken Taeyong daha bir lokma bile almamıştı. Bazen aklını yitirdiğini çok sık düşünürdü çünkü şuan tam önünde eski bir filmden görüntüymüş gibi anıları canlanıyordu. Kahverengi bir gölgelendirmeyle beyaz mumların aydınlattığı, kırmızı güllerin süslediği bir masa vardı. 2 genç eğlenerek dans ediyorlardı ve bazen gülüşüyorlardı. Tüm dünyada bir tek ikisi varmış gibi eğleniyorlardı.

Taeyong bu hikayeye şimdi çok uzaktı. Bu göz kamaştırıcı sahneye gıpgri bir dünyadan bakıyordu. Masanın yeri evlendikleri günden bugüne hiç yer değiştirmemişti. Aşklarını aydınlatan mumlarda aynı yerlerinde dururyorlardı ama onlarda Taeyong gibi ruhlarını kaybetmiş bir vaziyettelerdi. Gerçi eksik olan ruh orada olsa da asla aynı aşk canlanmıyordu, mumlar bile eski neşeleriyle yanmıyor gibiydi.

Avcuna yasladığı başını yorgunca aşağı çevirmiş ve tabağındaki özenle pişirdiği eti dürtmüştü. Çoktan 2 hafta içinde 6 kilo vermişti ve böyle devam ederse açlıktan ölecek gibiydi ama istemiyordu. Sadece onu hayata döndürecek minik bir enerji kırıntısına ihtiyacı vardı fazlasına değil.

Issız gibi olan evde yankılanan kilit sesi bir anlığına o minik enerjiymiş gibi hissettirmişti. Taeyong daha fazla yerinde duramayıp kapıya koşmuş ve gerisinde yere düşen sandalyeyi hiç umursamamıştı ama hayalleri de tam o sandalye gibiydi eskimiş ve tam olarak yere düşmüştü. Kapıya ulaştığında soğuk bir ifadeyle karşılaşmış ve o buz gibi olan beden ceketini üzerinden çıkartırken öylece yanından geçip gitmişti. Kendi hayatına rağmen Jaehyun'un hayatı hala rengarenkti.

Magic Carpet RideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin