My still Haeven

111 11 3
                                    

Tam o noktada duruyorlardı... Jaehyun'un evliliğine ne kadar zarar verdiğini anladığı için çabalamaya başladığı noktada. El oyması ve her bir tuşuna kadar özenle yapılmış ahşap bir kuyruklu pianonun önünde... belki de evlerinden bile daha pahalı bir piano bile olabilirdi ki, Jaehyun onu çok eskilere götürecek o minik detayı unutmamış ve piyanonun bir ayağına J harfini diğer ayağına da T harfini kazıtmıştı. Çabalıyordu ama Taeyong hala gri bir çerçeveden bakıyordu her şeye, uzak ve ulaşılmaz bir geçmişi izliyordu sanki.

"Eski piyanonu onaramayacaklarını ve onarsalar bile eskisi gibi olmayacağını söyledikleri için ben de sana yeni bir tane almak istedim..."

"Aynı aşkımız gibi..." diye mırıldanmıştı, Taeyong ama bu Jaehyun'u susturmadı. Çabalıyordu ve bu kadar çabuk pes etmeyecekti.

Carrying the truth inside

"Onları çocukların gibi sahiplendiğini biliyorum ama belki buna da bir şans vermen gerekebilir."

Collapsing under all the lies

Çocuklarını öldürmüş, elinden almış ve şimdi yeni bir tanesini kucağına vermişti. Taeyong bu halde ne hissetmesi gerektiğinden emin değildi ve aptal kalbi çoktan onu affetmiş gibiydi. Sonuçta Taeyong, ne evliliklerinden ne de onu aldatan eşinden vazgeçmişti, bunları yapan daima Jaehyun'du. Daima Taeyong'u üzer ve evliliklerini yıkmak için elinden gelen ne varsa yapardı. Bir anda nolmuştu da yer değiştirmişlerdi?

Hiding like a ghost
Through the days

"Ben pek hazır hissetmi...yorum.."

Pull me deeper
Bring me down

Duraklamasına sebep olan şey Jaehyun'un ona davet edercesine elini uzatması ve içini tekrar ısıtan bir gülümseme sunmasıydı. Yapamıyordu... o lanet adama sinirli kalamıyordu. Onu aldatırken tereddütte bile kalmayan, birlikte olduğu adamı evlerine kadar getirebilen birisinin gülümsemesi nasıl içini ısıtabilirdi? Nasıl tüm acısını yok edebilirdi? Nasıl gıpgri dünyasına renkler katabilirdi ki? Buna hakkı var mıydı?

I'm always running away

"Üzgünüm... güneşim..."

Sleep to forget this world with no delights
Under the waves in humming peace, my child

Sonra Taeyong ruhundaki tüm renklerin parmak uçlarından akıp gittiğini hissetti. Bu adam böylesine hayatını etkilememeliydi, somurtkan yüzü hayatını böylesine tekrardan yok etmemeliydi. Taeyong yavaş hareketlerle arkasına dönmüş ve sanki hiçbir şey olmamış gibi odadan çıkmış aynı sakinlikle ruhu onu nereye sürüklüyorsa oraya gitmişti... garip komşularının evine...

Who would help me arise from this place?

Magic Carpet RideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin