Last Goodbye

73 7 7
                                    

Yuta, kesinlikle aklını yitirmiş komşusunu kapının önünde görmeyi beklemiyordu ama ondan daha şaşkın olan birisi daha vardı yanında, Johnny. Taeyong, tüm Kanada'nın karlarını eritebilecekmişcesine kısa kollu bir tişörtle kapılarında dikiliyordu. Elleri iki yanındaydı ve titremiyordu bile, Yuta'yı korkutanda buydu. Gördüğü ilk günde güzelliğine vurulduğu bu adam şuan karşısında sessiz bir kriz geçiriyor olmalıydı ve ilk defa böyle bir şey görüyordu. Zavallı adam ne yaşıyorsa kangren geçirebilecek bir haldeyken acı çektiğini bile hissetmiyordu.

Whisper my name

İçlerinden konuşmayı deneyen ilk kişi Johnny olmuştu. Onu konuşmaya iten şey içindeki vicdan azabıydı. Düğünlerine tanık olduğu ve onu tüm gece ağlatan bu adamı böyle bir hale getirmenin pişmanlığını yaşıyordu. Taeyong onu üzdüğünü bile bilmiyordu ama Johnny bunu bilerek yapmıştı. O neşeli adamı, ruhsuz bir canavara çevirmişti.

So i would know

"İçeri gelmek ister misin, Taeyong? Dışarısı -48 derece..."

Touch my skin to show

Cümlesini tamamladığında Taeyong ruhunu kaybettiğini belli eden gözlerini ona çevirmiş ve içeriye doğru adım attığı ilk anda zavallı bedeni daha fazla dayanamamış ve iki gencin üzerine doğru kendini bırakmıştı. Buraya gelirken hissettiği metallik tat ve ağzını dolduran tüm o kan şimdi Yuta'nın değerli kazağının üzerine akıyordu.

That i'm still alive

Taeyong hiçbir zaman ölümünü böyle hayal etmemişti. Lise yıllarında her çocuk gibi intihar etmeyi düşünmüş ve asla böyle ölmeyi kendine yakıştıramamıştı. Jaehyun'la evlendiği günse tam olarak onun kollarının arasında, ellerini sıkı sıkıya tutarken yaşlılıktan öleceğini düşünmüştü, birbirlerini öyle seveceklerdi ki aşkları onları hep bir arada tutacak ve birlikte mutlu bir şekilde acı çekmeden öleceklerini düşünmüştü.

I've tried to become alive again
To get out of this night

Ama gerçekler Kanada kadar soğuktu. Tüm hayalleri bir bir yok ediyor ve Taeyong'u dökmemekte ısrar ettiği göz yaşlarıyla vuruyordu. Tüm o acıları öyle içinde biriktirmişti ki bir gün onlar yüzünden öleceği gerçeğinden kaçamamıştı. Tüm o tatlı hayalleri minik kan damlalarına dönüşmüş ve dudaklarının arasından belirsizliğe doğru yola çıkmıştı.
Now all my emotions

Wither and die

I feel numb inside

"Onu mutlu et, lütfen..."

Around my heart

Johnny nasıl hissetmeliydi bilmiyordu. Taeyong yanında can veriyorken bile kendisini değil sadece Jaehyun'u düşünüyordu.

Abandoned and cold

O gerçekten bu evliliği yıkacak kadar sevmiş miydi Jaehyun'u? Değmiş miydi Taeyong'un ölümüne? Jaehyun'a yapabileceği en büyük kötülüğü yapmıştı belki de. Onu canı pahasına seven bir adamdan ayırmıştı.

How can i live without you

Ve şimdi o adam, silahlar, ilaçlar ve ya yaralar olmadan sadece içindeki acı yüzünden hiç tanımadığı birisinin kollarında ölüyordu...

I cannot live without you







Magic Carpet RideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin