Gecenin ilerleyen saatlerinde Jungkook, Taehyung ve Jimin, ayrılmaz üçlü, onları yurda götürecek arabayı beklerken antrenman odasında kendi hallerinde takılıyorlardı.
Jimin ve Jungkook, Taehyung'un Singularity performansını izlemek için gelmişlerdi. Arka plandaki dansçılar salondan ayrıldıktan sonra, dans hareketlerinin üzerinden geçmesine yardım etmek için Taehyung'la kalmaya karar vermişlerdi. Kendilerince tüm dikkatini performansına veren Taehyung'la eğleniyorlardı ama o bakmadığı zamanlarda da gururlu bakışlarını arkadaşından esirgemiyorlardı.
Performansın sonunda üçlü, odanın köşesindeki rahat koltuklara yayılmışlardı. Taehyung'un sıkı çalışması, ona Jimin'den rahatlatıcı bir ayak masajı kazandırmıştı. Ama sonrasında, Taehyung masajdan gerektiğinden fazla zevk almaya başladığında ("Yah, niçin o şekilde inlemeye başlaman gerekiyordu ki!") Jimin şikayet ederek Taehyung'un ayaklarını sinirle kucağından itmişti. Bu esnada Taehyung'da yeri boylamıştı tabi. Jungkook'sa oturduğu koltukta bacak bacak üstüne atmış, 97'liler Chat Grubu'nda geziniyordu. Daha biraz önce tartışan ikili de, sanki hiçbir şey olmamış gibi birbirlerine doğru sokulmuş Jimin'in telefonundan açtıkları yavru köpek videolarını izliyorlardı.
Jungkook bugünlerde 97'liler grubundaki arkadaşlarıyla fazla görüşemiyordu - onlardan herhangi biriyle çok uzun süre buluşamadığında, bunun için ona darılmayacaklarını bilse de, kendini gruba karşı biraz yabancılaşmış gibi hissediyordu ama bu tabi ki de yaptıkları uygunsuz şakalar ve paylaştıkları değişik "meme"lerden hoşlanmadığı anlamına gelmiyordu. Gerçekten komiklerdi. Gruba gönderilen mesajların arasında anlamadığı bir kelimeye denk gelince durdu ve kafasını telefondan kaldırarak yanındakilere sordu, "Rimming ne demek?"
Jimin ve Taehyung'a bir bakış attı Jungkook. İkisinin de şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmış gözlerle onu izlediğini görünce şaşırdı. Sorusunun bu kadar dikkat çekmesini beklemiyordu, kulak asmayacaklarını düşünmüştü.
"Demin şeyi mi sor -"
"Jungkook-ah..." Jimin Taehyung'un sözünü keserek devam etti, şok olmuş bir şekilde. "Neden soruyorsun?"
"Ben sadece, ah... Bu kelimeyi bir yerde görmüştüm. Arabalarla ilgili bir şey mi? Yoksa, spor terimi falan mı?"
Taehyung hala şaşkınlığını atamamıştı. "O cidden -"
"Yoksa kötü bir şey mi?" öncekinden biraz daha sessiz bir şekilde sordu Jungkook. Birden gelen utanç dalgasının onu sardığını hissedebiliyordu.. Jungkook, Taehyung ve Jimin'le yakın arkadaştı. Onlarla herhangi bir şey hakkında konuşurken rahat hissetse bile, konu onların bildiği ama henüz Jungkook'un haberinin bile olmadığı özel şeyler olunca birazcık utanıyordu. Jungkook bunları bilemeyecek kadar masum değildi. Sadece Hyung'ları Chat grubundaki çocuklara göre fazlasıyla sapıktı.
"İnternetten baksana," dedi Jimin sırıtarak. Jungkook kaşlarını çattı, ikisi de bunu niçin yapmak istemediğini biliyorlardı.
Jungkook, konu arama geçmişinin güvenliğine geldiğinde biraz paronayak davrandığının farkındaydı. Menajerlerinin istedikleri zaman internette neyi arattığı bilgisine ulaşabileceklerini düşünüyordu. Belki de ulaşamazlardı ama tehlikeye atmak istemeyeceği kadar şüpheli bir durumdu. Önceki gecelerden birinde, geç saatlere kadar Overwatch oynamıştı ve sonraki gün çok fazla oyun oynadığı gerekçesiyle şirket çalışanlarından birinden azar yemişti.
"Sabahın dördüne kadar oynadığın için o, Genji (Overwatch oyunundan bir karakter) pornosu izlediğin için değil," diye homurdanmıştı Taehyung. Ancak bu açıklama Jungkook'u tatmin etmeye yetmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tongue Technology (YoonKook) • Tamamlandı
Fanfic"Rimming ne demek?" Taehyung'a bir bakış attı Jungkook. İkisinin de şaşkınlıktan fal taşı gibi açılmış gözlerle onu izlediğini görünce şaşırdı. "Demin şeyi mi sor -" "Jungkook-ah..." Jimin Taehyung'un sözünü keserek devam etti, şok olmuş bir şe...