bölüm çeviridir, çevirisi bana aittir.uyarı: angst. smut.
"Good girls go to heaven, bad girls go everywhere!" Arkadaşlarınla Avengers Yerleşkesine geri dönerken arabada yüksek sesle şarkı söylüyordunuz.
Wanda ön koltukta radyoyla uğraşırken Nat, yüzünde sarhoş bir gülümsemeyle arka koltuğa yığılmıştı.
"Neden bu eski şarkıyı dinliyoruz?"
"Eski değil, 90'lardan."
"Eskiymiş." Wanda istasyonu değiştirirken söylendi. "Çok daha iyi."
"Love's my religion but he was my faith. Something so sacred so hard to replace. Fallin' for him was like fallin' from grace. All wrapped in one he was so many sins."
"Ah, bu şarkıyı seviyorum!" Wanda elini arabanın camından dışarı çıkardı ve şarkıyı yüksek sesle söylemeye başladı. Arabayı sürmeye devam ederken sadece başını salladın. Wanda sana sinirli bir bakış attı. "Neden sen sürüyorsun ki? Stark, gecemizi güzel geçirmek istediğimizde bir sürücü tutabileceğimizi söylemedi mi?"
"Para israfı. Hepimiz mutasyonum sayesinde sarhoş olamayacağımı biliyoruz."
"Süper güç, hızlı iyileşme, süper hız. Yapamayacağın bir şey var mı?" Nat arka koltuktan mırıldandı.
"Kötü çocuklardan uzak durmak," diye mırıldandın.
Wanda muzip bir gülümsemeyle baktı. "Yine belli bir eski erkek arkadaşı mı düşünüyoruz?"
Sadece gözlerini devirdin. Akıl okuyucuya yalan söylemenin anlamı yoktu. "Sevgililerden bahsetmişken, sen ve Vision arasında işler nasıl gidiyor?"
"Uh uh! Konuyu değiştirmek yok!" Nat arkadan bağırdı. "Neden ayrıldığınızı bize hiç söylemedin."
"Önemsizdi. Bitirdik ve o kadar. Birlikte göreve çıkmak zorunda olmadığımız sürece sorun çıkmayacak."
"Bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyorsun. Fury, Dünya'da kalacaksa, Loki'nin nafakasını kazanmaya başlamasını istiyor. Ve emekli olmayı düşünmüyorsan mecburen onunla.."
"Belki iş birliği yaparım, ya da X-Men için çalışmaya giderim."
"Hepimiz bunun asla yaşanmayacağını biliyoruz. Sen ve Loki'nin sorunlarınızı çözmeniz daha iyi olur, böylece en azından yan yana çalışabilirsiniz. Lanet olsun, Stark'ın bir işe yaraması gerekiyordu, sen ve Loki'nin kavga etmesini engellemek için yerleşkenin diğer ucunda sana bir oda vermesi değil."
"Hala taşınanın ben olduğuma inanamıyorum," diye hırladın.
"Bütün kavgaları sen başlatıyordun." Wanda işaret etti.
"Ona yanlış yaptığım şeyler hakkında yalan söylemeye devam etti!"
"Ne yaptın?"
"Hiçbir şey ama o kahrolası beyni bunu anlayamıyor! Kendini gerçekleri görmemek için öylesine ikna etmiş ki onu kafasıyla kıçı yer değiştirene kadar yerlerde sürüsem bile akıllanmayacak!"
"Ne yaptığını sanıyor ki?"
İçini çektin. "Önemli değil, ama en azından beraber görevlere başlamadan önce gerçekleri öğrenmesini sağlamak zorundayım."
Sen sitenin garajına girip kızlara yardım ederken ikisi de daha fazlasını söyleyemedi. Koridorda sendeleyerek odalarına gitmeye çalışıyorlardı. Nat'i sabit tutmak için yakaladın ve neredeyse Wanda'yı kaybediyordun. Neyse ki, Vision onu yakalamak için buradaydı.