uyarı: angst
"Siktir! Neden kendi gerçekliğime dönemiyorum?" Ellerin uzun ipek elbisende telaşla gezinirken Asgard Sarayının büyük salonunda ileri geri yürüyordun. Artık geri dönme vaktin gelmişti ama ne yaparsan yap başaramıyordun.
Bir sorun vardı.
Salonun büyük ahşap kapıları ardına kadar açılıp Loki içeriye girdiğinde diğer tarafa doğru yürüdün. Yüzünde farklı bir bakış vardı, daha önce hiç görmediğin bir bakış.
"Geri dönemezsin y/n, artık buraya aitsin," sırıtarak konuştu ama bu mutlu bir ifade değildi. İhanete uğramış gibiydi, ki ikinizin de bildiği üzere uğramıştı da.
"Ne? Neden bahsediyorsun Loki?" dedin arkandaki duvara doğru gerileyerek. Üzerine gelmeye devam ediyordu.
"Sonsuza dek benim olmaya yemin etmiştin, sevgilim. Hatırladın mı?"
"Loki, seni seviyorum. Gerçekten seviyorum ama yoruldum. Geri dönmem gerekiyor!"
Yüzü aniden soldu ve kaşları çatıldı. Yüzünde sinir ve korkudan oluşan bir tablo vardı. Kesinlikle korkuyordu.
Loki, seni ilk gördüğünde ona ait olman gerektiğini anlamıştı. Çok güzel ve zekiydin. Tam olarak onun için yaratılmıştın, ona layıktın.
Evindeki odandan Asgard'a shiftlendiğinden bu yana hayatının en güzel zamanlarını geçirmiştin. Yıllardır sinemada filmlerini izleyip, çizgi romanlarını okuduğun karakterle yan yanaydın. Senden mutlusu olabilir miydi?
"Sana inanmıyorum." Asasını sana doğru sallayarak kendisine doğru gelmekte olan bedenini yere itti. Kaygan zeminde çok kısa sürüklendikten sonra sırtını sert bir şekilde duvara çarptın.
"Beni asla terk etmeyeceğine söz vermiştin! Sana en çok ihtiyacım olan zamanda kaçıp gitmeye nasıl cüret edersin?"
"Loki, ben.."
"Hayır," Sözünü kestiğinde inleyerek kendini korumaya çalıştın. Aşağı doğru gelerek yüzüne eğildi. "Artık benim isteklerim geçerli."
"Ama-"
"Ayrıca," ellerinden yeşil dumanlar çıkarak sana uzandı, "çeneni kapalı tutmayı öğrenmelisin sevgilim."