ÖYKÜ'S P.O.V:
Kahvaltı merasiminin ardından her Türk kızının ömrünü yiyip bitiren işe geldi sıra. TEMİZLİK! Görseniz evi bok götürüyor, e madem işim yok bare temizlik yapıyım napayım yani? Kabız olmuş maymun adımlarıyla banyoya gittim. Vileda, cam sil, toz almak için yırtılan atletler ve start. İlk hedefimiz camlar! Her türk kızının babasının olan geçmiş trendin güzel çizgili pijamalarıyla cam silmeye koyuldum, aşağı düşmemek için mart ayında eşine sarılan kediler gibi cama yapıştım. Dilan'ın göt korkusu ve bununla kardeş kısa boyuyla cam silme imkanı olmadığı için kutsal cam silme görevi bana veridi; böylelikle cam silme merasimimiz başladı. Öyle veya böyle sonunda bu görevin üstesinde gelmeyi başardım. Ve ben vücudumu olduğu gibi tüm yağlarıyla korumaya çalışırken bu orospu (DİLAN) yüzünden bütün yağlarımdan kurtuldum. Ve hesap sormak için dilanı aradım.
DİLAN'S P.O.V
Büyük bir sabah sporunun ardından şirketin çevresine yaklaşınca cool bir havaya bürünerekten hızlı adımlarla yürümeye koyuldum. Ki telefonum çaldı: arayan bizim psikolojik hasta, sadist, manyakmış!
"Ne var?" dedim tüm kabalığımla.
"Oh! Sen orda göt büyüt, benim burada dedem sikilsin ne güzel ya...."dedi bir atarlı ergen.
"Lan göt! Bağırma havyan gibi, zaten başıma bir ton şey geldi. Cinler tepemde cirit atıyor ne istiyorsun yine?" dedim şirkete yaklaşınca kibarlaşarak.
"Kızım sen Amerikan polisi misin? Başına ne gelecek senin silahlı çatış mayamı girdin? Temizilik yaptım salak camları sildim!"
O bunları derken tam duyamadım;
"En son cümleni tekrar eder misin duyamadım?" dedim.
"Hani diyorum Türk kızları yapıyorlar bok içinde yüzmemek için ondan diyorum temizlik diyorum anlatabiliyor muyum?" dedi MAL.
Daha fazla dayanamadım baktım şirketin kapısına bir metre kalmış kapadım yüzüne telefonu. Girdim içeri bir tane resepsiyon var girişte gittim karının yanına karıda pek bir güzelmiş acep üzerine kezzap döküp sonra tecavüz edip arka bahçeye mi gömsem? Zaaaa sadistliğe bağladım.
"Merhaba ben avukat Dilan Kadı görüşme için gelmiştim."dedim tüm kibarlığımla.
"Ah! Evet Yağız Bey odasındalar sizleri bekliyorlar. Odayı biliyor musunuz yoksa eşlik edeyi mi? Ama daha önce görüşme yaptığınıza göre biliyorsunuz." Dedi gülümseyerek.
Bayağıda meraklı ya karıya bak sana ne? Kesinlikle sadist eylemlerimi denemeliyim bunun üstünde.
Aslında daha önce geldiğimde bu ofiste görüşmemiştim ama ne olursa olsun bu sarı çıyana yenilmeyecektim.
"Biliyorum, ilginiz için teşekkür ederim." Dedim ve asansöre yöneldim.
"Yalnız asansörümüz arızalı merdivenleri kullanmanız gerekecek sanırım." Dedi gıcık kız.
Bide 'sanırım ' diyor, yok zaten bende bacaklarımı omzuma alıp çıkacaktım.
"Tekrar teşekkür ederim" dedim.
Ve merdivenlere yöneldim ah dilim dışarıda kalmıştı neredeyse 7 katın 7'sinide dolaştım insan belirtisi yok ama. Tamam görüştüm de Yağız mıdır nedir onla değil ki! Bide dışarıda görüşte bur damı ya? Mal karı yüzünden düştüğüm sefilliklere bak. Yağız mı her ne boksa oda sözde şirketin sahibi nasıl sahibiyse artık Allahın bile siktir ettiği odada kalıyor yani. Aha! Şurada Yağız Atay mı yazıyor? Yoksa serap mı görüyorum. Her neyse ben artık dayanamayacağım gideceğim valla arabamda kapıda zaten! Yağız mısın nesin sana sesleniyorum: ' Bu kapının arkasından çıktın çıktın yoksa Dilan kaçar.'diyerekten kapıyı kırarcasına var gücümle ittim. Eminim duvarda kapının kolunun izi çıktı o derce sert ittim çünkü ben kendinden emin kadınım!
'HA! SİKTİR ' dedim.-tabi içimden- Adama bak ve 'vinç' anasını satıyım. Böyle bir patron beklemiyordum yani. Böyle yakışıklıyı götünü siktirsen yinede bulamazsın lan. Demek ki boşuna o kadar yol tepmemişim. Acaba Anıl'ı ucundan azıcık aldatıp adamın kucağına atlasam mı ne yapsam? Of bir işi alayımda bakarız. Hem sekreterliğini hem avukatlığını yapacağım zaten,buda 7-24 yan yana olacağımız anlamına geliyor nihahahah!!!!! Her zaman sekreterler mi patronunu ayartacak birazda biz avukatlara kalsın be!
Neyse ki yakışıklı görünce kızarıp bozaran kızlardan değilim, genelde de kızarmam ki zaten. Neyse Yağızcığım -bakın 'Yağız mıdır nedir den' Yağızcığım oldu, yakışıklı olmanın yarattığı fark işte.- bana bakıyor ve açıklama istiyor.
"Buyurun."dedi sakince.
"Affedersiniz ben avukat Dilan Kadı."dedim elimi uzatarak.
Nazikçe sıktı ve oturmamı işaret etti. O kadar merdiven tırmanmış geri zekalı sekreter karıyla uğraşmış birde üzerine Allahın siktir ettiği bu yeri bulmak için sabah uykumu sikmişim: ve bir tek 'buyurun' mu? İnsan bir; 'buyurun prensesim' falan der deme.
" Tamı tamına 18 dakika geç kaldınız Dilan hanım bunu neye borçluyuz?"dedi gülümseyerek.
" Aslında binaya girişimimi toplam 12 dakika önce yapmıştım, ancak sekreterinizin ilgisizliği ve koskoca şirketteki tek asansörün bozuk olması geç kalmamın 7 nedeninden sadece 2'si."dedim ve laf öylemi yoksa böylemi konur gösterdim.
"Üzgünüm ama en kısa zamanda onarılacak şeyler genelde bu tarz aksaklıklar olamazdı."dedi.
" Eminim öyledir." Dedim ve bir piç smile daha.
" Peki, Dilan Hanım sadede gelelim ilk olarak fazlasıyla gençsiniz ve referanslarınız az fakat aradığım kişiliğe tam olarak sahipsiniz. Daha öncede görüşmeler yaptınız ama ben işe başlamadan önce benle yani esas patronunuzla da bir görüşün istedim. Şimdi ben geç kalınmasını sevmem, birazda fazla sürprizlerle doluyumdur bir şey eksikse mutlaka onu bir sürprizle tamamlarım. Her neyse hoş geldiniz Dilan Hanım, yarın saat 09.00'da Levent'teki şirkette bir toplantı var katılmanızı isterim. Geç kalınmayı sevmem!"dedive gülümsedi ah tanırım! İnci beyazı ve süper dişleri vardı.
" Öyleyse sizi hayal kırıklığına uğratmayacağımdan emin olabilirsiniz."dedim.
" Konuşacak bir şey kalmadı sanırım."dedi sandalyesinden kalkıp ceketini giyinirken.
Bende hemen ayaklandım orada sap gibi kalacak halim yoktu hem bu nasıl adamdı, kaba saba insan bir kahve falan söyler deme yani.
" O zaman yarın görüşmek üzere hoşça kalın Yağız Bey." dedim ve elimi uzattım.
" Ben şirkete kahve söylememiştim beklide dışarıda ufak bir kutlama yaparız diye sonuçta şirkete eleman almıyorum ben, eğer öyle olsaydı emin ol ilgilenmezdim ama ben sırdaş arıyorum ve buluyorum kendime. Bu yüzden basite kaçsın istemedim."dedi göz kırparak.
"Bende neden kahve söylemedi ne kadar kaba falan diye düşünmeye başlamıştım açıkçası. Meğersem sürprizlerle dolu olduğunuz içinmiş."dedim ilk cümlesini hatırlayarak ve hatırlatarak.
Ve kahkaha attı! Sanırım bu bir melek bir insan bu kadar kusursuz olamaz diye düşünmeye başladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/33581121-288-k724860.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşi Çarpsam Yüzüme
ChickLit''Oyunu; Kaybettiğinde değil, Vazgeçtiğinde bitirirsin!''