Lesson 1 - Appearance

23 4 1
                                    

Austin Mia'yı görünce yüzüne her zamanki tatlı gülümsemesini yerleştirdi ve konuştu :
- Merhaba,Mia.
- Merhaba,Austin.
- Hazırsan gidelim mi ?
- Olur.
Austin,nazikçe Mia'nın kapısını açtı ve onun oturmasını bekledi.Daha sonra kapıyı da kapatarak sürücü koltuğuna geçti ve eve doğru yol aldılar.Yol boyu ikisi de konuşmadı.Etraftaki tek ses kuşların, açık camdan içeri giren sesiydi.Eve geldiklerinde Austin kapıyı açtı ve içeri girdiler.Austin :
- Geç otur.Rahatına bak.
- Tamam.
- Şuan benim evimde olduğumuza göre iyi bir ev sahibi olmam gerek.Bir şeyler içer misin ?
- Hayır,teşekkür ederim.
- Peki.
Tekrar etrafı saran sessizlik ikisinin de ne kadar gergin olduğunu açıkça gözler önüne seriyordu.En sonunda Austin sessizliği bozdu :
- Mia neden bu kadar gerginsin ?
Gerildiği zamanlarda yaptığı bir alışkanlık olarak tırnaklarını parmak aralarına batırırken Austin'e baktı :
- Gergin değilim.
- Evet gerçekten hiç gergin değilsin.
- Pekala, tamam gerginim.Ama bir an önce başlarsak geçeceğini düşünüyorum.
- Öyleyse başlayalım.
İkisi de birbirine döndü ve koltukta doğruldu.Austin :
- Bu dersler bir erkeği etkilemekten çok erkeklerden etkilenme dersi olacağı için çoğu görev bana düşüyor.O yüzden rahatlamana bak.
Mia konuşmak yerine usulca başını salladı.
- İlk olarak bunu yani eşcinsel olduğunu anlamadan önce bir erkekte neler aradığını öğrenmeliyim.
- Hımm.Yani bilemiyorum.Öyle her kızın istediği gibi sarışın,renkli gözlü biri olması gerekmiyor.Sadece beni sevdiğini ve özel olduğumu hissettirmeli.
- Peki,bir erkeğin sana değer verdiğini nasıl anlarsın?
- Bakışları başkalarına ve bana bakarken farklılık gösterir. Öperken yavaş ve tutkulu öper.Dokunuşları hafiftir.Dokunurken bile zarar gelmesinden korkar.Sahiplenir.
- Çok güzel.Şimdi seninle bir anlaşma yapalım.Tüm derslerimiz bitene kadar umudunu kesmek yok.Bunun kolay olacağını söylemedik.Değil mi ?
- Tamam.
- Öyleyse hadi kalk.Başlıyoruz.
Austin Mia'nın elinden tutarak onu koltuktan kaldırdı ve odasına götürdü.Mia gözlerini pörtleterek Austin'e bakakalmıştı :
- Hey hey bir dakika.Burada ne yapacağız ?
Bunu duyunca Austin bir kahkaha patlattı :
- Merak etme seni 'ilk günden' becermeyeceğim.
-Haha ne komik ama.Evde yalnız ikimiz varız.Ve senin odandayız.Ne düşünmem gerekiyor ?
- Ah tamam tamam.Biraz sakin ol.
İşaret parmağını 'bir' anlamında kaldırarak Mia'ya bakti :
- Ders bir 'Görünüş'
- Ne yani saç stilimi falan mı değiştireceğiz ?
- Seninkini değil ama gerekirse benimkini.Neyse şimdi sus ve uslu bir öğrenci ol.
Austin aceleci adımlarla dolabına yürüdü.Dolabından birkaç farklı stile ait kıyafet çıkarıp yatağın üzerine koyarken Mia'ya döndü :
- Şimdi,hangi tür kıyafet giyen erkekleri daha çok beğenirsin  ?
Mia kıyafetlere bir göz gezdirdi.Yatağın üzerinde 3 çeşit kıyafet vardı.İlki V yaka şeklinde siyah bir tişört ve altında düşük bel bir Jean pantolondan; diğeri beyaz bir tişörtün üstüne kırmızı oduncu gömleği ve altında dar siyah pantolondan; sonuncusu ise beyaz atlet tişört,altına koyu renkli bir pantolon ve deri ceketten oluşan kombinler yan yana dizilmişti.Mia işaret parmağını çenesine koyup düşündüğüne dair sesler çıkardı.Birkaç dakika sonra uzun parmaklarıyla,oduncu gömleği ve dar siyah pantolonu gösterdi :
-Sanırım bu.Ama tabi bunun bir de yakışıp yakışmadığı var.
Bunu duyunca Austin bir kahkaha daha patlattı :
-Bebeğim,beni çok hafife alıyorsun.
-Nedense iddalı bir yönünü göremedim.
-Öyleyse göstermek bana düşüyor.Şimdi sadece bekle ve sana dünyadaki en güzel vücutla sergileyeceğim defileyi izle.
-Böyle konuştuğuna göre Francisco Lachowski'yi tanımıyor olmalısın.
Austin yüzünü ekşiltti.
-Bu biraz ağır oldu.Ama vücudumu gördükten sonra böyle konuşabileceğini sanmıyorum.
-Beni şaşırtabilmeni umarım.
-Pekala.
Austin sözlerini bitirince üstündeki kırmızı bluzu bir çırpıda çıkarıp yatağın kenarına fırlattı.Mia böyle bir şey beklemediğinden ağzı açık bakakalmıştı.Gözleri onu dinlemeden Austin'in vücudunu incelemeye koyuldu.Tanrı biliyor ya,mükemmel bir vücuda sahipti.Karın kasları karnında düzenli çıkıntılar oluşturmuş,açık teniyle mükemmel bir uyum içerisindeydi.Mia olayları anladığında hızla elleriyle gözünü kapattı ve bir küfür savurdu :
-Tanrım sen ne yapıyorsun?
Austin küstah bir şekilde :
-Gözlerine bayram yaşatıyorum.
-Ah,kesinlikle öyledir.
-Mia inkar etmeye kalkma.Az önce vücudumu nasıl süzdüğünü gördüm.
Mia utançtan kıpkırmızı kesilmişti :
-Kes sesini,seni ahmak.Hemen başka bir odaya gir ve orada giyin.
-Emredersiniz prenses.
Austin yatağın üzerine koyduğu kıyafetleri alarak yandaki odaya geçti.O odadan çıkar çıkmaz Mia derin bir nefes aldı.Bir erkeği yarı çıplak şekilde görmek midesinin yanmasına sebep olmuştu.Ama sadece bir anlık boşluğuna denk geldiği için böyle olduğunu biliyordu.

Erkeklere aşık olmadığını uzun süre önce fark etmişti.

10 dakika gibi bir süre sonra Austin,Mia'nın seçmiş olduğu kıyafetleri giymiş bir halde içeri girdi.Mia :
-Böyle daha iyisin.
-Nasıl ?
-Giyinik olarak yani.
-Sanki ol bakalım.Daha hiçbir şey görmedin.
-Görmek de istemiyorum.
-Ah,Mia.Sana bir tavsiye; Asla büyük konuşma.Sonra çok pişman olursun.
-Hiç sanmıyorum .
-Bu sözlerini sana hatırlattığımda sakin bana o öldürücü bakışlarını atma.
-Pekala.
Austin eliyle vücudunu işaret ederek :
-Ee nasıl ?
Mia,Austin'de bir göz gezdirdi.Giydiği dar beyaz tişört karın kaslarına yapışmış,üzerine geçirdiği oduncu gömleğinin kenarlarından kasları bütün dikkati toplamayı başarmıştı.Dar siyah pantalonu ise uzun,ince bacaklarını gözler önüne seriyordu.
Mia aklından "Bu çocuğun burada ne işi varsa hemen gidip Victoria's Secret'a mankenlik başvurusunda bulunmalı." diye geçirdi.Ama tabiki bunu dışından söyleyip Austin'in egosunu okşamayacaktı.Birkaç kere öksürdü :
-Eh işte.
Austin gülerek :
-Berbat bir yalancısın
Mia sadece gülmekle yetindi.Austin bir süre Mia'ya baktı.Mia,Austin'in ona baktığını farkettiğinde gülümsemesi yavaşça soldu.Austin yavaş adımlarla Mia'ya doğru ilerledi ve karşısına oturdu.Şimdi yüz yüze gelmişlerdi.Austin elini Mia'nın yüzünde gezdirdi ve önüne gelen bir tutam sarı saçını kulağının arkasına sıkıştırdı.

Mia kesik kesik nefes almaya başladı.Şuan Austin'in yüzü ile yüzü arasında çok az bir mesafe vardı.Kalbi deli gibi atıyordu.Austin aralarındaki farkı kapatarak yanağına küçük bir öpücük kondurduğunda Mia, uzun süre önce farkında olmadan tutmuş olduğu nefesini bıraktı.
Bu küçük yakınlaşma bile Mia'yı nefessiz bırakmaya yetmişti.

Oysa bu daha hiçbir şey değildi.

Mia,ilerleyen derslerde Austin'in neler yapabileceğinden habersizdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BLUEBERRY KISSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin