《21.BÖLÜM》

253 12 12
                                    

Kapının tıklatılmasıyla gözlerini açtı. Kimin gelmiş olabileceğine dâir aklına gelen isimle heyecanla doğruldu ama sonrasında heyecanı hızla uçup gitti. Fethi'nin kapıyı çalmasına gerek yoktu. İsterse kartını kullanıp içeri girebilirdi.
Odasına gelip kapıyı çalabilecek tek kişi de Emre'ydi.
Önce kapıyı açmamayı düşündü. Dün yaşananlar hakkında konuşmak istemiyordu. Belki kapıyı açmazsa odada olmadığını düşünüp giderdi değil mi?
Ama tabiki öyle olmadı.
Kapı ısrarla çalmaya devam etti.
En sonunda bıkkınlıkla iç geçirdi ve kapıyı açmak için yataktan kalktı. Bu olanların üstüne açıklama yapmak bir ızdırap gibi gelecekti.
"Kim o?" Diye seslendi.
"Eylül benim" tabiki yanılmamıştı.
"Bir saniye dedi ve eliyle saçını düzeltip kapıyı açtı.
"Emre?"
"Günaydın. Saat biraz erken biliyorum ama seni merak ettim"
Etmesen şaşardım.
"Ya evet dün gece olanlar için kusura bakma"
Emre, Eylem'in konuşmaya devam etmesini bekler gibi sustu.
"Fahri'nin ailesiyle ilgili bir konu" diye uyduruverdi o an aklına gelen şeyi söyleyerek.
"Anladım" Emre kuşku duyduysa bile belli etmedi.
"Seni de dün zor durumda bıraktım gibi oldu gerçekten üzgünüm"
Emre tebessüm etti ve öne doğru eğilerek Eylem'in yanağına ufacık bir öpücük kondurdu. Eylem az kalsın geri çekilecekti ama kendisini toparlayıp gülümsedi.
Miğde bulandırıcı diye geçirdi aklından.
Emre bir adım gerileyerek gitmek için hazırlandı.
"Yardım edebileceğim bir şey olursa bana haber ver olur mu?"
Eylem kafasını sallayıp gülümsemeye devam etti.
"Görüşürüz"
"Görüşürüz"
Eylem kapıyı kapattıktan sonra bir süre boyunca kapıya sırtını yaslayıp bekledi.
"Artık bitsin lütfen"
************************************
Gün boyunca Fethi'nin gelmesini bekledi. Mide bulantısı yüzünden hiçbir şey yememişti ve oldukça bitkin görünüyordu.
Saat çoktan dokuzu geçmişti. En azından bir haber veremez miydi?
Zaten tartışmalarının anlamsız olduğunu düşünüyordu. Eylem'in bu duruma katlanmak zorunda olduğunu, işini yapması gerektiğini bilmiyor muydu?
Gün boyunca bu soruları sorup durdu.
En sonunda oturduğu koltuktan kalkıp üstünü değiştirmeye karar verdi.
O gelmiyorsa ben giderim. Diye düşündü. Dolaptan bulduğu kot pantolon ve beyaz gömleği üzerine geçirip kenarda duran beyaz converslerini de giyip odadan çıktı. Şimdi geriye kalan tek şey Fethi'nin nerde olduğunu bulmaktı. Otelin çıkışına geldiğinde telefonunu çıkarıp Fethi'yi aramayı denedi.
Tabiki kapalı. İnatçı keçi.
Nereye gitmesi gerektiğini bilmiyordu. Sonunda otelin alt tarafındaki sahili kontrol etmeye karar verdi. Yalnız kalmak için gidilebilecek en iyi yerdi.
Caddeyi geçip sahile indi. Yol boyunca Fethi'yi bulma umuduyla yürüdü.
"Nerdesin Fethi?" Diye mırıldandı. Etrafında bir tur dönerek ilerlemeye devam etti. Sahilin bitişine kadar yürüdü. Mide bulantısına eklenen baş ağrısı da cabasıydı. Sonunda umudunu kaybedip elini başına götürüp ağrısını dindirmeyi amaçladı. Fethi yoktu. Onu bulamamıştı.
Gözleri yağmurlarını akıtmaya hazırlandı. Vücudunu taşıyamayacak hale geldiğinde yere çökmek üzere hazırlandı.
"Eylem?"
Duyduğu sesle beraber gelen rahatlamayla arkasına döndü. Sonunda yanakları yaşlarla ıslanmaya başlamıştı.
"Fethi" başını iki yana salladı ağlamak istemiyordu ama elinde değildi. Gözlerini sımsıkı açıp kapatarak göz yaşlarından birbirine yapışmış olan kirpiklerini araladı.
Fethi'ye doğru hızlı adımlar atıp kocaman sarıldı.
"Eylem neden ağlıyorsun?"
Eylem hıçkırıklarının arasından konuşmaya çalıştı.
"Neden öylece gittin? Neden haber vermedin? Seni çok merak ettim "
Fethi, Eylem'e sıkıca sarıldı ve alnından öptü.
"Sizi öyle görünce... bilmiyorum Eylem çok sinirlendim "
"Fethi mecbur olduğumu biliyordun"
"Kendini benim yerime koyup düşün Eylem. Sizi öyle görünce... sende hiçbir şey yapmayınca bir an için sandım ki..."
Eylem Fethi' nin omuzuna gömdüğü başını kaldırıp çatık kaşlarıyla yüzüne. baktı.
"Bizi öyle görünce Ne? Ne sandın?"
"Eylem kendini benim yerime koy. Eminin sen de aynı tepkiyi verirdin"
"Hayır Fethi, senin aksine sana güvenirdim"
"Eylem adam seni öpmeye çalışıyordu ve sen kılını bile kıpırdatmadın"
"Fethi ciddi olamazsın. Sence bu durumdan zevk mi alıyorum?"
"Orasını bilemiyorum Eylem" Eylem inanamayarak başını iki yana salladı
Ve yürümeye başladı. Arkasından seslenen Fethi'ye aldırış etmedi. Sonunda dönüp öfkesini püskürttü.
"Buraya gelmem tam bir aptallıktı"
Eylem yeniden arkasına döndüğünde gözlerini alan ışık ve kulağında çınlayan korna sesiyle gözlerini kapatıp ellerini yüzüne siper etti.
"Eylem!!!"

Sözün Başladığı Asıl YerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin