Fethi gözlerini aralayıp göğsünde yatan sevgilisine baktı. Parmağıyla yavaşça Eylem'in yüzünü okşarken gülümsedi.
Hafif bir şekilde eğilip başından öptü.
"Seni seviyorum" demeyi ihmal etmedi.
"Bende" dedi Eylem gözlerini açmadan. Bedenindeki yorgunluk ruhundaki sevinçle bütünleşmiş ve huzur bulmuştu.
Bu huzuru kaybetmekten korkuyordu.
"Sen hayatım boyunca tanıdığım en güçlü kadınsın"
Eylem dudaklarına ufak bir tebessüm kondurdu. Başını kaldırıp Fethi'ye döndü.
"Aslında" dedi. Parmakları Fethi'nin göğsünde daireler çiziyordu. "Sandığın kadar güçlü değilim. Evet ne olursa olsun ayakta durabiliyormuşum gibi gözüküyor ama öyle değil"
Fethi, Eylem'i daha sıkı sardı kollarına. Ona bu şekilde yanındayım demek istiyordu.
"Sadece insanların içine çıktığımda ruhumu uzaklaştırıyorum. En azından deniyorum"
"Neden peki?"
"Çünkü" dedi Eylem. Birkaç saniye duraksadı.
"Kimsenin aklının bende kalmasını istemiyorum. Kimsenin bana acımasını da"
"Kederini içinde yaşamayı seçiyorsun. Bunu tek başına yapıyor olman bile ne kadar güçlü biri olduğunu gösterir"
Eylem başını uzatıp sevgilisini öptü.
"Hadi uyu"
"Uyumaya korkuyorum Fethi"
Fethi kaşlarını çatıp hafifçe doğrulurken Eylem'in gözlerine baktı.
"Bütün bu olanların bir rüyadan ibaret olduğunu görmekten korkuyorum. Yeniden hayal kırıklığı yaşamaktan korkuyorum. Seni yeniden kaybetmekten korkuyorum"
Fethi gülümsedi.
"Ben buradayım ve bir yere gitmeye hiç niyetim yok. Mecbur kalmadığım zamana dek seni asla bırakmayacağım"
Eylem kolunu Fethi'ye dolamak için kaldırdığında acıyla inledi.
"Ne oldu?" Diye sordu Fethi endişeyle.
"Yok bir şey kolumu acıttım"
"Dikkatsiz sevgilim benim" Eylem'e doğru uzanıp alnından öptü.
"Hadi artık uyuman lazım. Merak etme sabah uyandığında yanı başında olacağıma söz veriyorum"
Ikisi de gülümserken yeniden sarıldılar birbirlerine. Gözlerini huzur ve mutlulukla kapatmaya hazırdılar.
Yalnızlıklarında kendi bağımsızlıklarını ilan etmiş olan ruhları ve bedenleri birlikte hareket etmeye başladı. Duyguları ve düşünceleri tek düze şeklinde aşklarını konu aldı. Yarının ne getireceğini ya da ne götüreceğini onlarda bilmiyordu. Bilmek te istemiyorlardı. Yalnız geçirdikleri zamanları yarını düşünmenin bir anlamı olmadığını çoktan öğretmişti zaten. Yarını düşünerek yaşadıkları bu günü korkuyla veya endişeyle doldurmamaya karar verdiler. Şuan önemli olan tek şeydi bu.
Yarını düşünmek için oldukça erkendi.************************************
Pencere camından yansıyan güneşin ışığıyla gözlerini araladı Eylem. Içinde hissettiği huzur o an da kaybolurken yerini derin bir endişe kapladı.
"Fethi!" Dedi. Daha dün buradaydı. Hayır hayır imkansız diye düşündü. Gözleri hızla dolarken ayağa fırladı. Banyoya, mutfağa, balkona... odada bulunan bütün yerleri sırayla kontrol etti. Vücudunu saran çaresizlik ile yatağına geçip oturdu. Bütün bu yaşananların bilinçaltına yerleşmiş bir hayalden ya da rüyadan ibaret olduğunu düşünmek canını daha çok acıttı. Yaşları bu düşünceyle yanaklarını ıslatmaya başladı. Başını yukarıya kaldırdı. "Lütfen! Lütfen Fethi gerçekten yaşıyor olsun lütfen" elleriyle yüzünü kapatıp hıçkırıklarını susturmaya çalıştı.
"Rüya olamayacak kadar gerçekti. Lütfen!"
Ufak bir patırtı sesi duydu ama oralı olmadı bile. Yalnızlığına geri döndüğünü düşünürken kulaklarında işittiği tanıdık ses onu karanlıktan çekip çıkarttı.
"Eylem!" Fethi hızlıca ilerleyip Eylem'in önünde dizlerinin üzerine çöktü. "Noldu birtanem?" Elini Eylem'in yanağına götürüp okşadı. Fethi'nin dokunuşuyla kendisine gelen Eylem uzanıp Fethi'nin boynuna sarıldı. "Şükürler olsun" dedi titreyen sesiyle. Fethi, Eylem'i omuzundan öptü.
"Neden ağlıyorsun?"
"Seni göremeyince çok korktum Fethi. Dün olanların hepsi bir rüyadan ibaret sandım. Seni yeniden kaybettim sandım"
Fethi derin bir nefes verirken Eylem'i alnından öptü.
"Aşağıya inmem gerekti. Seni uyandırmak istemedim özür dilerim" Eylem burnunu çekti ve hızlıca akan göz yaşlarını sildi.
"Neden?"
"Bir operasyon ile ilgili"
Eylem kaşlarını çattı.
"Ne operasyonu?"
Fethi ayağa kalkarken iç çekti.
"Detay veremem ama yarın Manchester'a gitmem lazım"
Eylem bir şey söylemedi. Ne diyebilirdi ki? Görevleri gizlilik isteyen bir işti. Buna karşı çıkacak bir insan değildi zaten. Sadece Fethi'yi kaybetme korkusu onu deli ediyordu.
Bunu bir daha kaldırmaya ne gücü vardı ne de cesareti. Aklı ve mantığı kalbine yenik düşmüştü. Artık olan her şeyin gerçek mi? Yoksa Hayal mi? Olduğunu sorgular vaziyetteydi.
Bunun böyle devam etmesi korkusunu kat be kat arttırmaktan başka bir şeye yaramıyordu ama elinde değildi.
"Bir şey soylemeyecek misin?"
Eylem ayağa kalktı ve Fethi'nin yüzünü kavradı.
"Sadece bana geri dön. Ne olursa olsun"
Fethi gülümseyip kafasını salladı ve Eylem'i öpmek için hafifçe eğildi. Fethi'nin yavaş ve yumuşak dokunuşuyla vücudundaki endişe kaybolup gitti. Sevgilisinin yumuşak dokunuşuna karşın daha cesur ve arzulu bir şekilde karşılık verdi Eylem. Ikisininde gözleri kapalıydı o an ama açıktı da. Birbirlerinin kalbini ve düşüncelerini seyrettiler.
İkisininde aklında beliren tek bir cümle vardı."İki insan birbirini seviyorsa buna mutlu bir son vardır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözün Başladığı Asıl Yer
AksiyonBİZ ÖLDÜ DEMEDEN ÖLMEZ... BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ... ( Hikayemiz devam niteliği taşır yeni bir son değil kaldığımız yerden yeni bir başlangıç yapma zamanı. MANTIKLI BIR BAŞLANGIÇ) Eylem ruhunu Fethi ile bıraktı. Dudaklarından dökülen sevgi sö...