~arkadaş~

178 19 13
                                    

"Ağbi!"
Sımsıkı yumduğum gözlerimi açtım. O ise telaşlanmış görünüyordu.
Beni hemen yan odaya götürdü .
"Sesini çıkarma anladın mı beni! Kimseye de görünme."
Ben bir şey diyemeden kapıyı çekip gitti. Şaşkın ama mutluydum . Sonuç olarak mucizemi alamamıştı.
Canımdan da olmadım.
Odaya gelen sesleri dinlemeye koyuldum. Sahi kız kardeşi mi vardı?
Kulağımı kapıya iyice dayamıştım.
"Chloé bekle!"
Kapının hızla açılması ile yere kapaklandım.
Kafamdaki yara yine kanamaya başlamıştı.
Kafamı elimle ovuşturarak karşımdaki sarışın kıza baktım.
"Gördün mü ? Sen bu kızı nereden buldun? Düşmanımız o bizim."
Onun yüzünde sahte bir gülümseme belirdi .
"Ah , bak bunları şimdi konuşmayalım tamam mı canım kardeşim."
Dedi ve kızı içeri götürdü. Kız salona dönerken Kara kedi  bana bir baktı. Hiç bir şey demeden kapıyı kapatıp gitti.
"Bak , o kız yaralı . Daha yeni toparlanıyor  ve onu öylece sokakta bırakamazdım."
"Ah cidden mi? Sen onu sırf yaralı diye gizli sığınağına getirdin. Sırf yaralı diye ! Söylesene sana verilen görevi nasıl yerine getireceksin! Onu nasıl öldüreceksin?"
"Sen gelmeseydin zaten öldürecektim ! Her şeyi mahvediyorsun! Ailemizi de mahveden de sendin değil mi ? Bir saniye de olsa bu dünyaya hiç gelmemiş gibi yapamıyorsun değil mi?! "
Bir süre hiç ses gelmedi . En son bir kapı çarpma ve hıçkırık sesi duydum. Sonra da yaklaşan ayak sesleri.
Kapıyı açıp içeri baktı o yeşil gözleri ile .
İçeri girdi ve derin bir iç çekti.
Duvardaki kilitli bir dolaba yöneldi.
Anahtarı kilite soktu ve çevirdi.
İçinden bir ilk yardım çantası alıp yanıma oturdu.Korkuyordum . Yatağa oturduğunda ondan biraz uzaklaştım.
"Korkma, gel yarana bakalım."
Yüzük olan eline baktım . O siyah bulutumsu şeyler yoktu.
Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde o yeşil gözlerinde ilk defa bir duygu gördüm. Üzüntü...
Biraz yaklaştım , biraz daha .
"Aslında ben yaparım . Yani kendim hallederim."
Beni dinlemeyip kafama ilaç sürdüğü bezi bastırdı.Acıyla inlediğimde ise geri çekti. Eliyle yelpaze yapıyordu.
Sonra daha nazik bir şekilde devam etti. Çekinerek bir soru sordum.
"Şey o-o senin kız kardeşin miydi?"
"Evet."
"Üzgünüm benim yüzümden tartıştınız."
"Ah , o hep öyledir . Hep kendi bildiğini okur . Başımın belası. "
Bir süre sessizlik oldu. Alnıma bir sargı bezi yapıştırıp geri çekildi.
O pansuman malzemelerini toparlarken ona yine bir soru yönelttim.
"Neden kötü biri olmayı seçtin ki?"
Bakışları şaşkınlık ama çoğunlukla öfkeyle bana yöneldi.
"Ben sana neden iyisin diye soruyor muyum? "Bir süre durdu. Sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Hem neden iyi biri olayım ki? Dünya bana kötü davranırken ben neden iyi biri olayım. İyi biri olmanın karşılığı ne olabilir ki?"
"İyi biri olmanın en güzel yanı da burası işte . Karşılık beklemezsin. Gün gelir iyilik ettiğin kişi de sana bir İyilik eder."
"Pfft sanmıyorum. Ben böyle iyiyim."
Dolaba ilk yardım çantasını koyup dışarı çıktı.
Yatakta sırt üstü uzandım .Ne yapacağımı bilmiyorum.  Luka ve Alya aramalarıma cevap vermiyordu.
Böyle uzanıp durmanın bir anlamı olmayacağını anladım ve ayağa kalktım. Kapıyı yavaşça açtım ve dışarı çıktım .
Koridorun sonundaki odadan hıçkırık sesleri geliyordu .Odanın önüne gelip bir süre bekledim.
Bu kız kardeşi olmalıydı.Kapıyı bir kaç kez tıklattım.
İçeriden öfke ve üzüntü karışımı bir ses tonuyla bir ses yükseldi.
" Defol !"
Kapının kolunu yavaşça indirdim .
Kapıdan içeri başımı uzatıp baktığımda kızın makyajı akmıştı ve elinde sarı küçük bir peluş ayıcık vardı.
Yanında onu teselli eden minik kwamisi beni görünce ürkmüştü.
"Sana git dedim!"
Yanına yaklaşıp dizlerimin üzerine çöktüm.
"Ş-şey ben çok üzgünüm . Hepsi benim suçum çok üzgünüm ."
"Gider misin artık. Beni anlayamazsın.Kimse beni anlayamaz ! Hiç kimse!"
"Daha hiç bir şey anlatmadın ki . Belki anlatırsan anlarım."
"Ağbim bile beni anlamıyor ! Sen mi beni anlayacaksın ?"
"Bence ağbin sadece sinirliydi. "
"O hep öyle . Beni hiç dinlemiyor ! Ailemizin , annemizin başına gelenlerden sürekli beni sorumlu tutuyor." Burnunu çekip devam etti.
"Babam ve abim beni hep bir hata olarak gördüler .  Aslında o benim üvey ağbim. Babalarımız farklı.
Annem benim doğumumdan sonra bir hastalığa yakalandı. Ve sırf benim doğumumdan sonra bu hastalığa yakalandı diye hep beni suçladılar. Annem öldüğünde ben daha bir yaşındaydım . Bir! " Hıçkırıkları artıyordu.
Kollarımı ona sardım. Adına çok üzülmüştüm . Kwamisi tekrar ortaya çıkıp onun yanağına sarıldı.
"Beni suçlamayan tek kişi Pollen. O hep benimleydi. "
"Ne güzel, bak ne diyeceğim. İstersen arkadaş olabiliriz. Seni her zaman desteklerim..."
"Teşekkür ederim. Ve canını acıttığım için özür dilerim."
"Önemli değil."
İkimizde birbirimize gülümsüyorduk . Sanırım Chloé ile çok iyi anlaşacaktık.
















Ah , evet ne diyim?
Buldum !
Sizi sewmek ben 💕
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler ?
İyi geceler🌌😘

~UMBRELLA~(✔️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin