Evime döndüğümde annemin muhtemelen ağlamaktan kızarmış gözleri ile karşılaştım. Kapıyı çaldığımda babam kapıyı açtı ve annem onu bir kenara itip bana sarıldı sımsıkı.
"İyiyim anne!"
"Tanrıya şükürler olsun. "
Annem beni bıraktı ve hemen içeri aldı.Bir yandan söyleniyordu.
"Bu akademi işi çok tehlikeli demiştim. Ama yok beni dinlemedin ki!"
"Anne! Lütfen, bak ben sapa sağlamım..."
"Her zaman öyle olabilecek misin acaba !?"
Gerçekten olabilecek miyim? Kara kedi beni öldürür müydü?
Ya da bir başkası...Adrien/Kara kedi
Gizli yerime geldiğimde kendimi yatağa attım.
Plagg başımda yok çok romantik yok aşk meşk konuşuyordu.
"Yeter Plagg! "
"Haklıyım ama evlat. Kızın dudağına yapışmana gerek yoktu. Hem güzel olduğunu da söyledin"
"Ah kes sesini tamam mı?!"
Tam uyumaya çalışırken bir bildirim geldi telefonuma . Babamdan...'Adrien hemen karargaha gel, Acele et!'
Ah lanet. Neden dinlenmeme izin vermiyorlar!
Dönüşüp karargaha geldiğimde herkes toplanmıştı.
Bir şey söylemeden yerime geçtiğimde babam bana soğuk bir bakış atıp sözlerine devam etti.
"Yeni bir atak başlatacağız. O mucizeleri hemen istiyorum."
Bla bla falan filan. Mucizeler kimin umurunda.
Mucizem benim özgürlük sebebim.
Yoksa başka hiç bir şey umrumda değil.1 hafta sonra
Gece saçlı kız ara sokaklarda duyduğu bir ses ile rotasını sesin geldiği yöne çevirdi.
Sesin sahibi ufak bir kedi idi .
Gece gibi simsiyahtı.
Genç kız rahatlamıştı. Kediyi kucağına alıp başını okşadı.
Arkasında tanıdık bir ses duyana kadar kedinin başını okşamaya devam etti.
"Bakıyorum da yeni bir kedi bulmuşsunuz."
Arkasını döndüğünde Kara keki ile karşılaştı.
"Kafandaki yara da iyileşmiş görünüyor."
Kız sessizdi çünkü söyleyecek bir şeyi var mıydı o da bilmiyordu.
Kara kedi sopasını uzatıp çatıya çıktı.
Kız elindeki siyah kediyi son defa okşayıp yere bıraktı.
Kara kedi'nin yanına çıktı. Bu sefer daha da uzağa oturuyordu.
Çünkü gün geçtikçe korkuyordu.
Kara kedi'nin elindeki güç çok fazlaydı. Ve o siyah toz bulutlarının esiri olmayı istemiyordu.
"Kara kedi , mucizeleri alınca ne yapmayı düşünüyorsun?"
" Kim ben mi? Hiç bir şey"
"O zaman neden-"
"Mucizeler umrumda değil umurumda olan şey ... Ağh Her neyse sen anlayamazsın"
"Sana kalırsa ben hiçbir şey anlamıyorum zaten "kız gözlerini devirerek söylemişti bunu.
Kara kedi onu umursamayıp ayağa kalktı.
Tam gidecekken kız elinden tuttu.
Kara kedi ani bir öfkeyle elini çekti.
"S-sence de geçen hafta olanları konuşmamız gerekmez mi ?"
"Saçma konular üzerinde durmaya değmez ."
Kız omuz silkip bakışlarını Eyfel' in rastgele sallanan spot ışıklarına çevirdi.
Kara kedi gözlerini kızın üzerinde gezdirdi.Konuşmak için ısrar etmemesine şaşırmıştı.
Bir süre gitmekten vazgeçti ve çatıda sırt üstü uzandı. Bunu gören kızın okyanus gözleri sonuna kadar açıldı.
"S-sen napıyorsun?"
"Ne ? Uzanamaz mıyım ."
"Şey ta-tabiki yani öyle demek istememiştim şey ben-"
"Biliyor musun? Bence sus ve yıldızlara bak . Yani en azından ben öyle yapmak istiyorum."
Dedi sarışın ve bakışlarını gökyüzüne çevirdi.
Kız da seyretmeye başladı gökyüzünü.
"Ama hiç yıldız yok ki."
"Evet çünkü gizleniyorlar."
Kız anlamamış gözlerle bakınca sarışın devam etti.
"Görüyor musun? "Dedi ve şehri aydınlatan ışıkları gösterdi ; Eyfel kulesi'nin spot ışıkları ve dahası.
Kız onaylarcasına kafasını salladı."Yıldızlar bunlara boyun eğiyor . Güçlü olan ışıklara."
Kız anlamıştı . Kara kedi de boyun eğiyordu . Birine , ondan daha güçlü birine.
Gülümsedi ve sözü devraldı.
"Merak etme Kara kedi , o yıldızlar hala orda ve parlayacakları zamanı bekliyorlar. "
Kara kedi kızın gözlerinin içindeki tanıdık pırıltıyı görünce istemsizce gülümsedi.
Kim bilir belki de Uğur böceği onun yıldız ışığıydı.Bölümü yazarken nasıl zorlandım bilemezsiniz .
Önceki bölümü öyle bir yerde bitirmişim ki .
Neyse .
Oy verip düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın.
Sizi seviyorum 💕
İyi geceler 🌌Bu arada şuna bir bakın .
Ölüyorum sanırım.👁️👄👁️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~UMBRELLA~(✔️)
RomanceŞemsiyelerinin altına saklanırlardı. Çünkü gece onların aşkını saklayacak kadar karanlık değildi. Bir Japon efsanesine göre yağmurlu bir günde bir erkek bir kıza şemsiye uzatırsa kaderleri sonsuza kadar bağlanırdı. Peki ya bir kız bir erkeğe şemsiye...