Başlangıç: 21.09.2021
***
Sabahın erken saatlerinde aşırı bir halsizlikle gözlerimi aralamıştım. Kafamı pencereye çevirip hâlâ karanlık olan gökyüzüne baktım. İşe gitmek için hazırlanmak durumundaydım ancak kolumu kaldıracak takatim yoktu. Ama okul beklemezdi. Bugün önemli bir üniteye giriş yapacaktık. Müdürden izin alsam mı diye çok düşünmüştüm ancak öğrencilerin geri kalmaması gerektiğini anlamış ve mecburen ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalkmaya hazırlanmıştım. Pekala, birkaç saniye kendime gelmem gerekiyordu sanırım.
Ayağa kalktığım anda hissettiğim baş dönmesi ve midemin ağzıma gelmesiyle uyuşuk bacaklarımı banyoya yönelttim.
Klozete eğilip içimde ne var yok boşaltırken, kendimi fazla zorlamam sonucu gözlerimden yaşlar gelmişti.
Sonunda hiçbir şey kalmamış ve safra kusmam sonucu ayaklanıp lavaboya ilerlemiştim. Aynadaki görüntüm bana hiç iyi şeylerin habercisi değildi. Soğuk suyu yüzüme çarpıp bir süre soluklandıktan sonra dişlerimi fırçaladım ve odama geri döndüm. Üstünkörü hazırlandıktan sonra anahtarımı ve çantamı alıp evden çıkmıştım. Ellerim, ayaklarım uyuşuktu. Bu nedenle araba kullanmayı es geçtim. Kendimi onun için bile iyi hissetmiyordum.
Hava almanın da bana katkı sağlayacağı kanısına varıp yürümeye başladım. Neyse ki okul çok uzak değildi.
Yaklaşık 20 dakika yürümem sonucu bunun böyle olmayacağını anlayıp caddeye yöneldim ve bir taksi çevirdim.
Elimi kaldırıp durdurduğum taksi ışıklarını yakıp önümde durduğunda hızla oraya ilerledim. Hava hâlâ aydınlanmamıştı ve ışıklarından başka görüş alanımı aydınlatan bir şey yoktu. Ki kafamın da yerinde olmaması sonucu ekstra olarak bulanık görüyordum. Birazdan düşüp bayılabilirdim.
Taksinin sol tarafından bindiğim anda diğer kapının da açılıp başka bir adamın binmesiyle kaşlarımı çattım. ''Beyefendi ben önce durdurdum taksiyi. Rica ederim iner misiniz?''
''Acelem var beyefendi.'' Yüzüme bakmaya bile tenezzül etmemişti. ''Ee yani? İner misiniz lütfen. Bakın lütfen diyorum, ben önce durdurduğum ve sizin, hakkımı yemenize rağmen.'' Bir anda bana dönmesi ve zümrüt gözlerini yüzüme çevirmesiyle yutkundum. Bakışları oldukça sertti. ''Taksiyi önce ben durdurdum. Gece karanlığında belli ki görüşünüz net değil.'' dedi alaylı bir tonda. Ağzım hafif aralık, kaşlarım çatık bir şekilde hayret dolu bir ifadeyle baktım.
''Lütfen siz de bir şeyler der misiniz?'' dedim taksiciye dönerek.
''Beyefendi önce durdurdu. Ben sizi görmemiştim bile.'' Taksicinin de yanımdaki kaba adamı göstermesiyle kafamı yanımdaki bedene çevirdim. Kendinden emin gülüşüyle arkasına yaslanırken dişlerimi sıkmış, çenemi kasmıştım. Üstelik mide bulantım ve baş dönmem yine nüksetmişken şimdi dışarıya çıkıp tek tük geçen taksilerden hangisini durdurabileceğimi düşündüm. ''Kahretsin!'' Kapıya yöneldim hızla. Daha fazla kalmanın bir alemi yoktu.
Kapıyı açıp bir adım attığım anda elim kaymış ve sendelemiştim. O esnada kolumdan tutulup içeri çekilmemle kafamı çevirdim. ''İyi misiniz?'' dedi, yanımdaki adam. Başım aşırı derecede dönüyordu. ''Nereye gideceksiniz?'' diye sordu. Taksici de arkasına dönüp bakmıştı.
''Sizi ilgilendirmez.'' Tekrar çıkacağım sırada bana seslenmiş ancak dinlememiştim. Birkaç adım atmıştım ki başımın tekrar dönmesi ve belime sarılan kolla gözlerimi kapatmıştım. Sesler bile kulağıma zor ulaşır olmuştu. ''Tamam, gelin önce sizi bırakır taksi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
APANSIZ | bxb
Romance•Hikaye mpreg içerir!• "Eren...'' ''He?'' ''Ulan senin sevgilin falan mı var? Ne ara çocuk yaptın oğlum?" dedi şaşkınlıkla. ''Çağatay.'' ''He?'' ''Kanka sorun orada. Benim sevgilim falan yok ve ben bu çocuğun kimden olduğunu bilmiyorum." Başlangıç:...