22.11.2021
***
"Baya baya Orkun'du yani öyle mi?"
Elimdeki simidi kemirirken yandan bakışlarla Çağatay'a baktım. Tam arkasından vuran güneş ışığı gözlerime yansırken tek gözümü kısmak zorunda kalmıştım. "Evet dedim ya Çağatay. Adamla konuştuk falan..." dedim göz devirerek. Çayını kafasına dikip elindeki diğer çöpleri de aldı ve çöp kutusuna ilerledi. O onları atarken ben de simidin son parçasını ağzıma attım.
Bugünkü 5. öğünüm falandı. Tabii ki az az yediğim için de erken acıkıyordum ancak bunlar umursadığım şeyler değildi. Sağlıklı olduğu sürece bol bol beslenmeye çalışıyordum.
Yanıma oturduğunda ben de çöpümü ortamıza koydum. Su şişesinin kapağını açıp kafama dikip karşımızdaki ağaçlık alanı izlemeye başladım. Ortama bir sessizlik çökmüştü. Soruları olduğunu biliyordum. Bu nedenle o konuşana kadar sesimi çıkarmadım.
''Hâlâ sana karşı duyguları olduğunu düşünüyor musun?'' diyerek ağzındaki baklayı çıkardı. Bundan pek emin değildim açıkçası. Her ne kadar eskiye nazaran bir tık daha düz şekilde ifade etse de kendisini, ara ara yakaladığım o yoğun bakışlardan sonra kesin bir sonuca varamıyordum.
''Olabilir. Emin değilim Çağatay.'' Kafamı hafifçe öne eğip düşünmeye başlarken bakışları benim üzerimdeydi. ''İyisin değil mi?''
''İyiyim.'' dedim omuz silkerek.
Orkun benimle yakın olduğu kadar Çağatay'la da yakındı. O dönemler benden uzaklaşması yüzünden fazlaca üzgünken, Çağatay büyük bir kin toplamıştı ona karşı. Çağatay bana çok bağlıydı. Benim üzülmem ve buna neden olan herkes onun için bambaşka birine dönmesine sebep olmak demekti. Aklıma gelenlerle bacak aramda birleştirdiğim ellerime bakmayı kesip bakışlarımı sağıma, yani Çağatay'a çevirdim. Beni dikkatle izliyordu. Dudaklarım kıvrılmış, akabinde başımı onun omuzuna yaslamıştım.
Gözlerim dolmaya başlarken burnumu çekmemle bunu fark edip kollarını bana sardı. ''Ooovv minik bebek açtı yine çeşmeleri.'' Bana söylediği şeyle koluna vurup geri çekilmeye çalıştım. Sinir olmamıştım aksine yüzüm gülüyordu.
Geri çekilmeme izin vermeyip daha sıkı sardı beni. Başımın tepesine öpücük kondururken bu kadar iyi, beni anlayan, bana her zaman değer veren bir arkadaşım olduğu için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. ''Seni çok seviyorum Çağatay.''
''Biliyorum...'' dedi iç çekerek. Kaşlarım çatılırken, hemen ardından: ''Bana aşık olduğunu ne zaman itiraf edeceğini düşünüyordum ben de.'' demesiyle göz devirip bedenimi geri çektim. Saçlarını çekerken gülmeye devam ediyordu. Darbelerimden kaçınmaya çalışırken kahkahalarım yükseldi. Az sonra onun da gülmeye başlamasıyla durmuştum.
''O salağa güvenme pek. Yine ümitlenir falan, öyle yakınında olma.'' dedi. Bir anda konu değişmesiyle arkama yaslandım. Kollarımı göğsümde birleştirirken bana yandan yandan bakıp yine alaylı sırıtışlarını gönderdi ve akabinde hafifçe omuzuma vurdu omuzuyla. ''Pişt?
''Hımm?''
''Seninki öğrense Orkun'un sana yakın olduğunu falan, bir şey der mi?'' Kaşlarım hayretle kalkarken piç piç sırıtan arkadaşımın ensesine bir tane geçirdim. O, ensesini ovup yüzünü buruştururken benim kaşları çatılmıştı. ''Seninki ne lan!''
''E dememiş mi sevgilim diye.''
''Beni zor durumda bırakmamak için o.'' Omuz silkti. Rahatça arkasına yaslanırken: ''Bence Orkun itini potansiyel rakip olarak gördüğü için böyle yaptı.'' dediğinde bu sefer bedenimi ona çevirdim. ''Ne alaka? Adam bırak sevgili olmayı, bebeğine sahip çıkmayı bile kabul etmiyor. He tabii ki ikisini de asla beklemiyorum. Hele sevgili olayı, asla!'' dedim elimi havaya tek çizgi olarak çizerken. Az sonra parmağımı ona doğrultup: ''Yani örnek vermek için söylüyorum.'' diye uzattığımda kafasını hafifçe yana çevirdi. Gülmemek için kendini zor tutmaya çalıştığı belliydi. İç yanağını ısırdığını görebiliyordum. ''Tamam canım. Açıklama yapmana gerek yok.'' dedi karnında birleştirdiği elini havada tutarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
APANSIZ | bxb
Romance•Hikaye mpreg içerir!• "Eren...'' ''He?'' ''Ulan senin sevgilin falan mı var? Ne ara çocuk yaptın oğlum?" dedi şaşkınlıkla. ''Çağatay.'' ''He?'' ''Kanka sorun orada. Benim sevgilim falan yok ve ben bu çocuğun kimden olduğunu bilmiyorum." Başlangıç:...