Kapı açıldı. yaklaşık 5 - 6 yaşlarında benim gibi esmer küçük bir kız ama anlatamayacagim kadar güzel ve tertemiz.. Gözlerimi ona cevirdigimde gözüme yansıyan beyaz bir ışık gözlerimi kamastirdi. Kirpiklerimin diplerinin yanmasiyla gözlerimi kirpistirmak zorunda kaldım. Bu kız insan içine çikmamali , bukadar güzel olması başına ne belaya açar.. o kadar güzeldi ki bu kız çocuğuna birden kalbim okadar ısındı ki.. Ona kocaman sarilma isteğiyle doldum. Ama ben kendi Bebeğimi görmek istiyorum. bu küçük kızın bu issiz ormanın içindeki harabe evde ne işi vardı.
-jesica bana neden kızımı göstermiyorsun?
- işte tatlım kızın karşında duruyor...
Aman allahım bu şaka olmalı değil mi nasıl olur bu 3 aylık minik bir bebek olmasi gerekiyordu. Ama sonradan anladım 6 haftada doğan bir bebek 3 ayda bukadar buyuyebilirdi galiba.. Bi dakika ya bukadar güzel bir kız benim olamazdı... yüzüme yansıyan şaşkınligimin farkında bile değildim. Jesica nin sesiyle kendime geldim..-annene Merhaba demek istermisin tatlım ?
- annem neden bukadar yorgun gözüküyor jesica ?
Kulaklarima inanamiyordum. Telaffuz o kadar iyiydi ki. Ben bile bu kadar düzgün konusamiyordum. Aklı başında biri duruyordu sanki karşım da ve bana doğru yaklaşıp Kulağıma egildi.sessizce sıcacık nefesiyle Kulağıma fisildadi.
- senin canini çok yaktım. Seni neredeyse öldürüyordum. Beni affet anne.
Deyip boynuma sarılan minicik kollarını hissetmek okadar tuhaf ki. Benim minik kızım. Saskinligimi atlatmam bir kaç saniyemi aldı. Bende ona kocaman sarılıp
-senin büyüdüğünü gormedigim için özür dilerim tatlım. Artık yanındayım korkma Birtanem.
