Herkese merabaa *~* videodaki slendy'mizin şarkısı hahah dinleyerek okuyun eğlenceli oluo ;p hikayemi sewdiyseniz takip ve vote ları unutmayın bide yorumcukları tabiiside hihihi
Gece geç saatlere kadar çocuklarla konuştuk birkaç şey atıştırdık ve şakalaştık. Burada saatin nasıl geçtiğini anlamıyorduk. Saat 12 de EJ geldi. Kapıdan girdiğinde çok neşeliydi. Beni gördüğüne şaşırdı ama o tatlı gülümsemesiyle yanımıza oturdu. Onunlada tanıştık. Jack çok iyi bi çocuk onu çok sevdim. Herzaman gülümsemesi benide gülümsetiyor. Uykumuz gelene kadar sohbet ettik ve bişeyler yedik. Hepimiz bi koltukta yayılmıştık. Çok komik görünüyorduk. Ben koltuğun ucunda bacaklarım bütün koltuğu kaplıyacak şekilde oturuyordum, Jeff benim bacaklarımın üzerine yayılmış televizyondan bişeyler izliyordu. Toby ayak ucumda uyuklayıp Masky'de onun dizinin üstüne yaslanmış bir şekilde telefonla uğraşıyordu. Ben ve Clockwork Jane'e makyaj yapmıştık.Makyajı yaptıktan sonra büyük bir çığlık atarak odasına koştu. Yüzünü görmeniz lazımdı. kaşlarını simsiyaha boyamıştık ve dudağını taşırıcak şekilde kıpkırmızı bir ruj sürmüştük. Clockwork 'le birlikte gülmekten karnımız ağrıdı. Makyaja değil daha fazla Jane'in suratındaki bizi yemek isterki ifadeye gülüyorduk. Clockwork ve ben iyi anlaşıyoruz.
Grey'de yanımıza geldi ve oturdu. oda cips tabapından bir avuç cips alıp ağzına soktu ve konuşmaya başladı : " Bokoyorım burayo öyö aloşmışson " dedi. Evet bayağı alışmıştım. Çocuklar bana iyi davranıyırlardı çünkü. Birazdaha sohbet ettikten sonra artıj herkes mayışmıştı. Grey yatma vaktinin geldiğini söyledi. Okadar güzel sohbet ediyordukki aslında kimse kalkmak istemiyordu. Ama gerçekten uykumuz da gelmişti. Herkes oflaya puflaya odalarına dağıldı. Jane bana hala yicekmiş gibi bakarken gel sana odanı gösteriyim cınım dedi. Kolumu sıkmıştı hahah acısını çıkartmaya çalışıyır. Yüzü hala komik gözüküyordu çünkü makyajı doğru düzgün çıkartamamıştı ve bu yüzünü daha da komik gösteriyordu XD. Odama geldik, tam istediğim gibi sade ve karanlık bi odaydı. Çok şatafatlı değildi. Herşey düzenli ve sadeydi. Duvarların gri olması hoşuma gitti. En sevdiğim renk. Herşeyimi yerleştirdim ve rahat yatağıma girdim.
Artık bende bi creepypasta'ydım ve bu beni mutlu ediyor. Artık o eksiklik yok. Bi ailem, arkadaşlarım var ve böyle herşeyin daha kolay olucağını umuyorum. Yatakta yatarken tavana bakarak kendi kendime düşünüyordum. Umarım birdaha o yalnızlığı çekmem. Bi katil olsan bile insan yanlız kalamıyor. Bunları düşünürken uykuya daldım.
~sabah~
~~jeff'in ağzından~~
Yuno buraya geleli bir gün oldu ama herkes ona alıştı. İyi bi kız, Yuno'yu sevdim. Beline kadar gelen pamuk şekeri rengi saçlarıyla herzaman çok tatlı gözüküyordu. Aslında onun hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum yani neden böyle biri yada hayatı nasıl yada neler yaşadıda katil oldu bilmiyorum ama iyi ve güvenilir biri olduğunu biliyorum. Bu iyi bişey. Çünkü buraya çok fazla tip geliyor ve bazıları gerçekten çekilmez. Ama Yuno buraya iyi ayak uyduracak gibi. Umarım hep böyle kalırız. Ama galiba bloodypainter la biraz araları açık gibi. Onada bakarız biara. Birbirlerini öldürücek değiller ya.
Sabah kalktığımda Yuno erkenden kalkıp herkese kahvaltı hazırlamış. Mutfaktan çok güzel kokular geliyor hemen aşağı inip bakmam lazım. Mutfağa indiğimde herşey hazırlanmış dört dörtlük gözüküyordu. Ne zaman kalktıda bukadar şeyi yaptı acaba. Günaydın diyip bana o tatlı gülümsemesiyle gülümsedi. O gülümseyince sanki içimin yağları eriyor gibiydi. Gülümsemesine karşılık verdim ve beraber masayı düzeltmeye başladık.
~~Eyeless Jack'in ağzından~~
Yuno buraya iyi ayak uydurdu. Mutfaktan süper kokular geliyor. Demekki birileri bize kahvaltı yapmış wayy :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cweepypasta ^~^ (Fanfic)
FanfictionBütün proxy' lere selam!! Bu hikayede hem eğlence hem korku hemde sohbet var *~* Bu ilk hikayem olucak umarım beğenirsiniz <3 Reportajlar oyunlar maceralar ve daha fazlası =D Hadi şimdi okumaya başla!!