Bölüm 2, Yeni Bir İmparatorluk

3.6K 163 103
                                    


Yeni bölüm zamanı*

Bölümler arasında kopukluk fark ederseniz bilin ki sistemsel hata vardır. Sayfayı yenilemeyi, romanı kütüphaneden çıkartıp eklemeyi deneyiniz. Sorun devam ederse lütfen bildiriniz.

Keyifli okumalar.*


Bölüm 2, Yeni Bir İmparatorluk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 2, Yeni Bir İmparatorluk


Güneş yavaştan batarken gökyüzünde müthiş görsel şölen oluştu. Karlar sabaha nazaran dökmeyi biraz olsun yavaşlatmış, kış mevsimlerinin ilk karını döktüğünü andaki gibi usulca süzülerek aşağıya iniyordu.

Üzerimdeki kırmızı örgülü hırkanın manşetlerini avuç içimde sıkıştırarak kendimi tamamıyla sarmaladım. Biraz olsun nefes alabilmek için kapının önüne çıkmış, yılların eskittiği ahşap bankın üzerinde oturarak yarım saatimi çoktan geçirmiştim.

"Ölüm zaten her türlü beni bulacak," kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım ve kararımdan geri dönmemek adına gaza gelmeye çalıştım aptalca. "Sanırım bunun için işleri biraz hızlandırmalıyım."

Oturduğum ahşap banktan kalkarak açık kapıdan içeri giriş yaptım ve yırtık montumu askılıktan alıp hırkamın üstüne geçirdim. Ayağımdaki plastik tuvalet terliğini kenara çıkartarak botlarımı geçirdim. Yırtık montumun fermuarını yukarı çekip geri dışarı çıktım ve kapıyı sonuna kadar çektim.

Pekâlâ, madem aptallık yapma kararı aldım o zaman ilk yapmam gereken şey belli. Ormana gidip anahtarımı geri almalıyım.

Ahşap merdivenleri indiğimde Ali amcanın evinin kapısı açıldı ve Hatice teyze kapının önüne çıkarak, bağırdı. "Birsen kızım!"

Bakışlarım hızla ona döndüğünde elini sallayarak yanına gelmemi işaret etti. Ellerimi montumun cebine yerleştirip karlı patika yolda ilerledim. Çevre evlerde cama çıkan birkaç insana rastlasam da umursamayarak yürümeye devam ettim. Geldiğim günden beri köyde tek tanıdığım Ali amca ve eşi Hatice teyze. Geri kalan kimseyle sohbet etmedim.

Ali amca 'buranın kızı olduysan bizim de kızımız sayılırsın' lafını sadece kendileri için dile getirmiş olmalı çünkü geri kalan köy ahalisi için birer hayaletten ibaretim. Gördüklerinde selam vermek yerine garip bakışlarıyla beni süzerek yanımdan geçip gitmeyi tercih ediyorlar. Bu durum beni hoşnut ettiğinden mütevellit ayak uydurmak zor olmadı.

Hatice teyzelerinin evinin önüne geldiğimde kafamı kaldırıp yukarı bakındım. Eşarbının uçlarını bağlayarak, "Buyur içeri gel kızım," dedi. "Tarhana çorbası yaptım, sıcak sıcak içeriz birlikte."

Derin bir nefes alıp içimde tutarken ne derece yakınlık göstermem gerektiğine karar veremedim. Bir noktada gitmeyeceksem eğer onlara yakın olmam gerektiğinin bilincindeyim fakat... Daha neredeyse iki gün önce kafesin içinde insanlar yüzünden kapalı kaldığımı hatırlamak titrememe sebebiyet verdi. Güvenmek büyük bir aptallık...

ORMANIN HAYALETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin