Bölüm 10, Rivayet

1.3K 124 84
                                    


~Merhaba~

Yeni bölüme hoş geldiniz. Eski ınstagram hesabımı kapatmıştım, duyuru geçmiştim zaten de buraya da yazayım istedim. Yeni hesap açtım 'ecemyurac' şeklinde aratırsanız çıkarım. Şu anlık hesabım herkese açık, ileride belki istek görmeli yapabilirim bilginiz olsun -ama şu an profile herkes ulaşabiliyor. Takip etmek isteyenler eklesinler. Çekinmeden mesaj atabilirsiniz, belki spoi veririm -ahahahaha, şaka! - Tabi elbette bölümler için ilham perisi olmak isteyenler kabulümdür, aşk bahçelerim. Sevildiniz hepinizi öpüyorum! 

Oylamayı ve yorumlamayı unutmayınız. İyi okumalar.* 


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bölüm 10, Rivayet


Adımlarımı atmaya devam ederken başta Saruhan olmak üzere diğer herkes de suskunluğunu koruyordu. Yargılanma sürecimin hemen sonrasında ayrılmıştık bölgeden. Ayaz ve Dea bana nerede kalacağımı sorarken aslında Dea'nın bakışlarında kalmam gereken yerin babamın yanı olduğunu anlamıştım fakat tercih etmedim.

Kır Kurtları ve Yaban Adamları benim yargılanmamı isterken sessiz kalmış hatta bizzat kendisi kuralların bu yönde olduğunu dile getirmişti. Bir baba olarak kızına sahip çıkmayı seçmemişti ve Alpaslan'ın sürüsü henüz bana yemin etmediği için beni orada tutan önemli bir neden yoktu. Babama kırgın ve kızgınım. Sürüm dahi yokken artık orada kalmamın ne anlamı var?

Bende en mantıklı çözüm yolunu, dünden beri desteğini üstümden çekmeyen kızgın dahi olsa yanımda durarak diğer liderlere kafa tutan Saruhan'ın bölgesine gelmekte bulmuştum. Zaten dün de Bozayı bölgesindeydim. Eğer Saruhan kabul ederse liderliğim resmileşip şahsıma ait bir bölge verilene kadar ki süreci Kükreyenlerin bölgesinde geçirmeyi düşünüyorum.

Bölgeye gelişimiz sessiz oldu. Gece yarısını çoktan geçtiği için sürü üyeleri usulca evlerine dağıldılar. Patch eşiyle birlikte eve girdiğimizde izin isteyerek uyumak için odalarına çekildiler.

 Saruhan ise başıyla verandanın kenarındaki sandalyeleri işaret etti. "Biraz kahve içip sohbet etmeye ne dersin?"

Suratındaki, bedenindeki gerginlikten benimle bir şeyler konuşacağını anladım. Başımı usulca sallayarak masa takımına yöneldim o ise açık kapıdan içeriye girerek mutfağa gitti. Bacağımı öteki bacağımın üstüne atarken bakışlarımı bölgede dolandırdım, ileriye dönük ne yapmam gerektiğini kendimce düşünmeye daldım.

Olacak şeyler belli aslında. Alpaslan'ın sürüsü her ne kadar onu öldürsem bile bana biat etmeyi tercih edecek. Babam hakkında en ufak bir fikirleri dahi yok -tabi benim hakkımda da öyle.

ORMANIN HAYALETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin