11. Bölüm

135 4 8
                                    

Bir hafta sonra her şey normale dönecek miydi gerçekten. İçimde konsey ile ilgili kötü hisler vardı ama hep kuruntuma veriyorum. James'e yaklaşmaktan ona yakın durmaktan asla korkmuyorum çünkü bana zarar vermeyeceğini biliyorum. Ama o bu konuya biraz tedirgindi ve temkinli yaklaşıyor. Dün Carlis'in konuşmasından sonra herkes odalarına çekilmiş ve derin bir sessizliğe gömülmüştü ev. Düşüncelerimle baş başa kalmıştım, dünü mü bugünü mü yarını mı düşünmüştüm. Aslında bu kadar güçlü bir kız olamamıştım hiçbir zaman, kendi halinde sıradan biriydim. Sonra gücü keşfettim, beni baştan çıkaran gücü ve onunla birlikte gerçek kimliğime büründüm galiba. Her duyguyu daha derin daha şehvetli hissetmeye başladım. Bella'nın vampir olduğunda sesleri , hareketleri en ince ayrıntısına kadar hissettiği gibiydim. Bu sefer hayat benim etrafımda benden habersiz geçip gitmiyordu.


Bir bilemedin iki saat uyumuştum ama gayette dinçtim. Sabahın en güzel saatine denk gelmiştim, siyah yavaş yavaş kırmızının tonlarına kaymaya başlamıştı, kızıllık tüm göğü kaplamış ve şehvetiyle göz kamaştırıcıydı. Güneş daha da yükselince bu sefer kızılın yerini mavinin en güzel tonlarına bırakmıştı. Herkesin bir defa da olsun bunu görmesi gerekliydi.

Yatağımı toplayıp, gardolabımdan lacivert taytımı, üstüne beyaz sıradan bir tişört ve gri uzun bir hırka çıkarmıştım. Saçlarımı yandan ördükten sonra, kurumuş dudaklarım susuzluğun alarmını vermekteydi. Herkesin uyuduğu aşikardı. Çok dikkatli ve sessiz bir şekilde mutfaktan bir bardak su alıp bahçeye çıktım. Yemyeşil kokan çimler, hafif esinti ve kuş cıvıltıları... Bahçedeki çiçekler yeni yeni tohurcuklarından çıkmaya başlamışlardı, ortamın huzurunu bozan tek şey evin demir kapısından içeri giren siyah deri ceketli bir adam olmuştu. Çok sakin adımlarla ve bir o kadar da kasvetli haliyle yanıma kadar gelip önümde durdu.

- Merhaba, ben Valencia konsey elçisi Raymond Adalwolfa. Sizde element olmalısınız. İlk görüşte anlarsın dediklerinde yalan söylemiyorlarmış meğersem.

- E..evet, ne istemiştiniz ?

- Aslında gücünü kullanırken görmek isterdim. Dedikleri kadar var mısın gerçekten merak ettim. Keşfedilmemiş bir cennet gibi. Ama şuan iletmem gereken bir bildirge var.

- James ile ilgili mi? Ben alabilirim.

- Şimdi anlaşıldı. Tabi ya bende diyorum bu James'in aklına kim soktu bu fikri. Zavallı James aşık olmuş hem de elemente. Çok yazık çocuğun güç.....

Arkadan gelen "Raymond" seslenişiyle ikimizde irkilmiştik. Sesi ne kadar da tanıyor olsam bu kadar gür çıkması beni biraz tedirgin etmişti. Rob arkamdan hızlıca geçip Raymond'un kulağına bir şeyler fısıldayıp geri çekildi. Adamın ağzına lafları geri soktuğu çok bariz belliydi ama neden?

- Hey sen ne diyecektin, James ile ilgili bir şeyler geveliyordun.


- Sadece hepinize bol şanslar buna ihtiyacınız olacak, adamı sinirlendirmeden tüysem iyi olur. Tekrardan görüşeceğiz Emily.


- O James ile ilgili bir şey söylüyordu ve sen onu susturdun Roy. Bilmediğim bir şey mi biliyorsun.

Roy sanki ben orada değilmişim gibi hasır koltuğa geçip oturdu. Elimdeki zarfla onun hal ve davranışlarını anlamdırmaya çalışıyordum ama galiba bu imkansızdı. Güçlerimi bile onun kişiliğini anlamaktan daha kolay bulmuştum. Bende daha fazla uzatmadan yanına geçip oturdum. Zarf bordo mum ile arkadan mühürlenmişti ve tüm çabalarım o mührü açmaya yetmiyordu.

KeşfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin