6.Bölüm

270 14 17
                                    

Bazen gerçekleri, yalnızca aklını imkansıza açtığında bulabilirsin.-FRİNGE

* * *

Şuana kadar yaşadıklarımın hepsi bir yalandan ibaret olsada insanın alıştığı yaşamı bırakması biraz zor oluyor.Bazı şeyleri geride bırakmak için zaman gerekiyor galiba...

Belinda'yla birlikte eve gelmiştik.Aslında pek bir şey almama gerek yoktu,sonuçta hepsi kurgu olan yaşamıma aitti.Odama çıktık.Ben gardolabımdan kıyafetlerimi alırken Belinda'nın gözü masadaki çizimlerime takılmıştı.

-Bu konularda da baya yetenekliymişsin.Bu James değil mi?

-Imm.Eevet o.Daha önceden bir tanışmışlığımız vardı.Onu bırakta,Belinda ben merak ediyorum da biz neyiz?Yani Carlis anlattı tamam inanıyorum da zaten gördüklerimden ve bana olanlardan sonra inanmamak pek akıl karı değil de..Yani bu güçler bu yetenekler.Neden???

-Savaşçıyız,insanlık ile diğer varlıklar arası dengeyi sağlamakla görevliyiz.Yani konuyu şöyle açarsak dünyadaki yarıklar yüzünden ruh ile dünya arası denge bozuldu.O mitoloji kitaplarında severek okuduğun iblisler,şeytan,savaşcılar yeryüzüne indiler.Tabi bu yeni bir olay değil dünya oluşmaya başladığından beri bu böyle ve her saniye yarıdığın büyümesi ile geçiş daha da hızlanıyor..Güçlenen her iblis ruhtan çıkıp insan formunda dünyaya geliyor.Amaçları da orada sağlayamadıkları gücü burada sağlayıp kendilerine ait bir yaşam ortamı kurmak.Biz burada devreye giriyoruz.Yeryüzüne ait olan yeryüzünde kalır...Yüzyıllarca dengeyi koruyup iblislerle savaştık.Hala da savaşıyoruz.Tabi buna karşılık iblislerde eskisi gibi değiller daha kurnaz ve daha güçlüler.Bir vucudun insan mı iblis mi olduğu ayırmak eskiye göre daha zor.Ben ve Mathilda savaşcı değiliz medyumuz.James(bu ismi söylerken gülüyordu),Rob ve Nico savaşcı ve koruyucular.Carlis'in söylediğine göre geçidi kapatabilcek tek kişi senmişsin diğer tüm elementlere sahip olanlar Snatorklar tarafından öldürülmüş.Snatorklar dediğimizde iblislerin en güçlü grubu ilk dünyaya inen iblisler.

-Ama ben hiç bir şey bilmiyorum ki.Nasıl kullanırım gücümü,nasıl yaparım bilmiyorum.Sadece parke yakıyorum.

-Zamanla öğrenirsin takma kafaya.Söylendiği gibi biriysen çok uzun sürmez öğrenmen zaten. :)Onu bırakta söyle bakalım James'i nasıl buldun.

Biraz şaşalamıştım bu sorusuna.Zor anımda yanımda olmuştu sağolsun ama insan bir tanışmaya gelirdi,resmen öküz.Yani sonuçta tanışıyoruzda bir gelip selam verebilirdi.Aklım başıma gelene kadar içimden öyle söylenmeye devam ediyordum ta ki Belinda'nın zaten beni duyduğunu fark edene kadar.

-Zaten duydun söylememe gerek yok.Benim almam gereken birşey kalmadı gidebiliriz.Ama bir dakika birşey daha almam gerekiyor.

Ne kadar gerçek anne ve babam olmasalarda benim için yaptıkları bile bir aile olmaları için yeterdi.Çekmeceyim üstündeki ben küçükken çekilmiş fotoğrafı aldım ve çantama koydum.Bir de çekmecedeki Lara ile fotoğrafımızla,Tina ve Andrew ile olanıda alıp aşağı indik.Belinda bu kadar eşya mı alacaksın dermiş gibi baktı.Bu kadarı yeterde artardı...

Eve geldiğimizde kimse yoktu.Belinda'nın söylediğine göre hepsi ava çıkmış.Onlar iblis öldürmeye av diyorlar.Belinda odamı gösterip,dinlemem için beni yalnız bıraktı.Belinda gerçekten iyi bir kızdı.Onunla iyi anlaşacaktık.Ev üç katlıydı.Giriş katında büyükçe bir salon ve mutfak vardı.İkinci katta Carlis ve diğer erkeklerlerin odaları en üst kattada ben ve kızların odası vardı.Her odanın kapısında belli simgeler vardı.Belinda'nın dediğine göre o simgeler korkuluklmuş bir tür iblis savar gibi birşey.Odam diğerinden biraz küçüktü.Odanın manzarası çok güzeldi,ay ve yıldızlar odanın içine dolmuştu sanki.Camın kenarında yatağım yatağımın yanında masa dolap köşede tekli koltuk ve küçük bir tuvalet vardı.Eşyalarımı  çıkartıp yerleştirdim,masamın üstüne çerçeveyi koydum fotoğraflarıda duvara yapıştırdım.Yatağa oturmuş manzarayı izlemeye dalmışken kapıyı biri çaldı.

KeşfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin