5 ゚

1.4K 141 135
                                    

Topallaya topallaya mutfaktan tabakla çıktım. Tabaktakilerin düşebileceğini o anki aklım hesaplayamadı ama neyseki olmadı öyle birşey. Kanepeme uzanıp tabağı masaya bıraktım. Bileğimin burkuluşunun 4.günüydü ilki gibi ağrımıyordu ancak zorlamak da istemiyordum. Yarına birşeyim kalmazdı sanırım.

"Miyavv" bacağıma sürtünen lena inatla devam ederken " Ne,ne istiyorsun?"  Adımların su kabına götürüp patisiyle vurduğunda kaşlarım çalıştı " Daha 10 dk önce içtin kızım" olduğum yerden kalkıp kabına su doldurduğumda iştahla içti. Tuhaf.. şu sıralar aşırı susuyordu.Ve gözüme zayıf geliyordu.

Ağrıyan başıma masaj yapmaya başladım.Yarı zamanlı işimden ayrıldığımdan dolayı yenisine bakmaya başladım telefondan. Yaklaşık yarım saattir ekrana durmadan bakıyordum baş ağrım iyice artmıştı.

Ağrı kesici içip yatağıma uzandım.Kestirmeyi düşüyordum ancak uykuya dalamıyordum. Baş ağrım hâla zonklarken artık katlanamıyordum,patlayacak gibiydi. O sıra dairede yankılanan zille kaşlarımı çatarak kalktım yataktan. Kim gelmişti?

Terliklerimi sürte sürte kapıya vardığımda diyafondan baktım. Minho?

Saçlarımı düzeltip kapıyı araladım.

" selam "

" Selam.. şey lusy için oyuncak aldım aklıma lena geldi onun içinde aldım gelip vermek istedim"

Gülümsedim zorla,baş ağrım sağolsun hiçbirşey umrumda değildi şuan " Ah teşekkür ederim düşündüğün için"  uzattığı poşeti alırken lena hızla koşup minhonun bacaklarına atladığın sıkıntıyla oflayarak eğildim.

" ne derdin var adamla lena"

Huysuzlaşmıştı lena.

" Hep öyle boşver..canın mı sıkkın senin" lenayı minho'dan ayırırken  dudağımı içe gömdüm
" Başım ağrıyorda,ilaç içmeme rağmen"  dediğimde elini kapı duvarına yasladı

" Hastasın belki başka ağrıyan bir yerin var mı?"

Dudak büzdüm " Halsizim biraz"

Biraz değil uyuşuktum şuan.

" Sana çorba yapmamı ister misin?" Dediğinde başımı iki yana sallayıp " endişelendiğin için teşekkürler ama zahmet etme birazdan geçer" dediğimde yüzündeki soğuk ifadeyle çekilmemi söyledi.

" ne zahmeti rahatsızsan bırak başkaları seninle ilgilensin" söylenerek içeri geçtiğinde mahcup hissettim her seferinde zahmet olduğumu söylüyordum.

" İyi aşçı mısındır?"  Alayla." Tabii karşında şef duruyor"  dediğinde gülerek tezgahımın önündeki tabureye oturup onu izledim.

" Ayağın düzlemiş gibi"

" Evet yarına birşey kalmaz"  ona yardım etmek için kalkıştığımda beni geri oturtmuştu.

Ciddiydi,o çorbayı yapmazsa soğuk yapacak gibiydi bu yüzden onu kendi haline bıraktım.

" vizelerin başlamamış mıydı? Boşa Zaman öldürüyorsun şuan" dediğimde sinirli hava soludu " Bunun neresi zaman öldürmek,anlamadım" dediğinde hoşuma gitmişti cevapları. Dirseğimi tezgaha yaslayıp elimi yanağıma yasladım.

Baş ağrım hala devam ediyordu ve bedenimde titreme hissediyordum arada.

" cidden merak ediyorum...her ısındığın insanla böyle ilgileniyor musun?" Yorgunluğun verdiği aman nolmuşş cesaretiyle sorduğum soruyla minho durakladı.

silly excuse,Lee MinhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin