Bölüm 7 (Part 2)

65 4 5
                                    

Knock'un motosikletinin peşinden koşarken ismini haykırıyordum. Bütün bunlarda romantik bir durum yoktu ya da herhangi bir filmdeki cesur kahramana da benzemiyordum. Bunun yerine bir köpek gibi nefes nefese kalmıştım. 

"Knock!" diye ellerimi ağzıma siper ederek arkasından bağırdım. En sonunda mucizevi bir şekilde sesimi duydu, hızını azalttı ve ani bir u dönüşü yaptı. Nefes nefese kalmış bir şekilde kaldırıma çöktüm. O anda kesinlikle havalı görünmediğime emindim ama kendi görünüşüm pek de umurumda değildi. Knock motosikletini park etti. Bu yaptığıma cidden şaşırmış görünüyordu. Kaldırıma oturup nefes nefese kalmış bir şekilde öksürdüğümü gördüğünde endişeyle bana doğru koşup omuzlarımdan tuttu. 

"Korn! İyi misin? Neden motosikletin arkasından koşuyordun? Beni arasaydın ya. Kendini Kore dizilerinin başrolü falan mı sanıyorsun? Aptal!" diyerek azarladı beni yüzündeki gülümsemeyle. 

"Eee... Eehhm, kes lan! Avazım çıktığı kadar bağırmama rağmen duymadın bile beni!" 

Yanımda otururken sinirle ona baktım, kendinden oldukça memnun bir hali vardı. 

"Hahaha, böyle yakışıklı surata sahip birinin peşinden koşan birileri mutlaka vardır!" Kendini tutamayıp bana gülüyor oluşu sinirlerimi tepeme çıkartıyordu.

"Hımm, pekala, seni bu kadar eğlendirebildiysem ne mutlu bana!" dedim cümlelerimden alay damlayan bir ses tonuyla. Şimdi gerçekten utanç içindeydim ve moralim yerle bir olmuş durumdaydı. 

Yiwha haklıydı, onun peşinden koştuğum için resmen geri zekalıydım.

"Ya öyle demek istemedim..." Knock, benimle dalga geçmenin sırası olmadığını fark ederek bunun yerine beni teselli etmeye çalıştı. 

Bir kolunu boynuma dolayıp omzumu pışpışladı. "Sen benim en iyi arkadaşımsın, benim için çok önemlisin tamam mı?"

Bana bakıp gülümserken onu başımla onayladım. 

"Çok yoruldum, burada biraz dinleneceğim."

Hala düzensiz olan nefeslerimi rayına sokabilmek için nefes alıp vermeye devam ettim. Knock beni omuzlarımdan tutarak kendine çevirdi ve yüzümdeki teri silmek için tişörtünü kullandı. 

"Terden sırılsıklam olmuşsun, bir dahaki sefere aptal gibi görünmemek için beni ara. Bu yaptığın aşırı derecede hoş olmayan bir şeydi, canımın içi Korn." dedi Knock, parlak bir şekilde gülümseyerek.

Bana ne kadar çekici geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu muhtemelen. Knock'a her baktığımda, sanki bana büyü yapılmış gibi kalbim anında daha hızlı atmaya başlıyor, içimdeki şehvet canavarını uyandırıyordu. 

Ben dinlenmeye devam ederken Knock gömleğini indirdi. O sırada, iki seksi kız yanımızdan geçtiler ve Knock'un dudaklarının arasından uzun, kısık bir ıslık çıktı.

İki kız, Knock'a ve bana bakış attıktan sonra utanıp kızararak gülümsediler. Knock gibi yakışıklı bir adam seninle flört ettiğinde utanmak tamamen normal bir davranıştır. 

Ben de kısa şortlarının altındaki güzel, ince ve baldırlarına tam oturan tişörtlerinden sergilenen ince bellerine hayranlıkla bakarken gülümsüyordum. 

(Ç/N: Sizi bilmem ama ben Korn'a sövdüm arkadaşlar.)

Pekala... 

Yanımdan geçen çok seksi bir adam olmuş olsaydı eğer heyecanlanmayı geç dönüp bakmazdım bile. Ama eğer yanımdan geçen Knock ise, ona tutulurdum. Sadece Knock'a.

Garip bir şekilde, şimdiye kadar ilgimi çeken tek erkek Knock'tu. O, iki kızla flört ediyordu ben ise ona bakıyordum. Gülümseyişi ya da onunla ilgili her şey; içimi garip, bilinmeyen bir duyguyla dolduruyordu.

Together With Me (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin