(+18)Bölüm 10

102 1 2
                                    

Knock şaşırmıştı. Bir süre sessizce oturduktan sonra derin düşüncelere daldırdığı kafasını kaldırdı.

"Lan... Ne demeye çalıştığını anlamıyorum. Neden bahsediyorsun? Cidden anlayamıyorum."

Hah. Yine salağa yatıyordu. 

"Bir şeyler hissetmiyormuş gibi davranmayı ne zaman bırakacaksın?" 

Bakışlarımla kafatasını delmeye çalışıyordum.

"Aklından geçenleri okuyabildiğimi falan sanıyor gibisin ama gerçekten ne söylemeye çalıştığın hakkında hiçbir fikrim yok! Söyle bana Korn! Açıkça anlat bana!" Knock kaşlarını kaldırdı.

Kasıtlı olarak kalın kafalıymış gibi sorduğu soru belli belirsiz midemi bulandırıyordu. Hala Pleng'le birlikte olduğu için onu şuan anlaması için zorlamak çok garip olurdu. Boğazıma dizilen tüm kelimelerle birlikte gelen duyguları ve o acı tadı yutmaktan başka bir şey yapamıyordum. Şu anda her şey olduğu gibi önünde seriliydi zaten, onun için her şeyi ortaya dökemezdim.

Onu omzundan tutup kendime çektim. "Sevgilinle her anlaşmazlığa düşüşünde bana gel seni esmer gerizekalı."

Knock tüm gücüyle beni tekmelediğinde neredeyse yataktan düşüyordum. Refleks olarak çarşaflara sıkı sıkıya tutunup yere düşmekten kıl payı kurtulmuştum. 

Geldiğimiz bu noktada, beni aniden tekmeleyişlerine alışmaya başladığımdan ötürü hızlı tepki verebiliyordum. Her nasılsa, utancını gizlemek için beni dövmeye devam etmesine rağmen, Knock gözüme hala sevimli geliyordu. En başından beri bana asla nazik davranmamıştı. 

"Bu sefer beni tekmelemenin sebebi neydi?" diye sordum ona bakmak için dönerek.

"Bir tane daha ister misin?" diye cevap verdi utanmadan.

"Hayır, artık uyumak istiyorum."

Yorganı üzerimize örtmek için alıp yukarı çekerken Knock hala kolumdan tutmuş beni sarsıyordu. 

"Soruma cevap vermedin. Uyuyormuş numarası yapman bir işe yaramıyor."

"Şu şarkıyı hiç duymuş muydun? 'Aşk harikadır ve iki dinleyici istemez.' Benim cevabım bu. Ya da şöyle bir şarkı da var: 'İki kişiyi seviyorsun. Aşkını iki kişiyle paylaşmanı kabullenemem. Hem beni hem onu seveceksin. Rüya mı görüyorsun?'. Artık anladın mı?"

"Bir seçim yapmam gerektiğini mi söylüyorsun?" Knock kaşlarını kaldırdı.

"Evet. Seçim yapmalısın. Erkek arkadaşının aynı anda iki kişiyi sevdiğini söylemesine kimse olumlu bakmaz."

"Sen olsan ne yapardın?"

"Yani aynı anda iki kişiyi sevseydim mi?" diye sordum tekrar kaşlarımı kaldırarak.

Başıyla onayladı. 

"Evet, bilmek istiyorum. Ama kendimden bahsetmiyorum. Aşk üçgenine düşmüş bir arkadaşım var. Benden yardım istedi ama ona nasıl cevap vereceğimi bilemediğim için sana soruyorum."

"Hala bundan sıkılmadın mı sen ya?"

"Ha?"

"Konu gerçekten seninle ilgiliyken bunu arkadaşınla ilgiliymiş gibi anlatmaktan cidden sıkılmadın mı?" diye dalga geçtim. Gülse de bunun zorlama bir şey olduğu belliydi ve sesi doğal olarak biraz yüksek çıkmıştı. 

"Hahaha! Hey~ Gerçekten arkadaşımdan bahsediyorum. Valla. Bana inanmalısın. İlişkimize olan güvenimizi mi kaybettik yoksa?"

"Peki, şimdilik sana inanacağım. Git o yanık tenli aptal arkadaşına söyle, nasıl bir seçim yapacağını iyi düşünsün. Hislerini açıkça ifade etmezse hiç kimse onun ne düşündüğünü ya da ne hissettiğini asla bilmez."

Together With Me (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin