"Knock."
Sorusuna verdiğim cevap açıktı ve daha fazla açıklamaya da ihtiyacım yoktu. Sevgilim olmasını istesem kimi seçeceğimi sormuştu. Düşünmek için zamana ihtiyacım olan bir şey olmadığından hemen cevap verebilirdim. İstediğim tek kişi oydu.
Omuzlarımdaki ani ağırlık artış Knock'un uyuyakaldığının göstergesiydi.
Cevabım o kadar netti ki, duymuş olsa bile tamamen aklını başından almış olabilirdi. Kendi kendime sadece acı bir şekilde gülümseyebildim.
Onu otoparka kadar sırtımda taşıyıp yavaşça yolcu koltuğuna oturttuktan sonra uyumaya devam edebilmesi için boynunu dikkatlice koltuk başlığına yasladım. Yakışıklı yüzü bariz bir şekilde acı ve yorgunlukla gölgelenmişti. Onun uyuyuşunu seyretmekten kendimi alakoyamıyordum.
"Gerçekten kız arkadaşından nefret etmemi sağladın, Knock." Duymayacağını bildiğim için sessizce fısıldamıştım. Yolcu kapısını yavaşça kapattıp sürücü koltuğuna oturdum.
Her şeyden önce Knock'u kontrol etmeleri için hastaneye götürmeliydim. Gerekmediği konusunda sızlanmaya devam etmesine rağmen, kararlı duruşumu bozmadım. Eve götürmeden önce doktorun onu kontrol etmesi konusunda ısrar ettim. Beklendiği gibi, yaralı bacağını gereğinden fazla kullandığından dolayı kaslar iltihaplanmış ve şişmişti. Alçısı ıslandığı için doktor, cildine temas eden nemden dolayı bacağında kızarıklık oluşmasın diye onu yenisiyle değiştirdi. Cildinde enfeksiyon oluşmasını istediği için mi yağmurun altında fikkatsizce koşmaya devam etmişti! Böyle giderse asla iyileşemeyecekti.
Hastaneden ayrılmadan önce doktor ona bir kez daha hatırlatmayı kendine bir borç bilmiş olacak ki "Eğer çabuk iyileşmesini istiyorsanız kendinize iyi bakmalısınız. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ederseniz iyileşme sürecini uzatırsınız." diye tekrar etti.
Knock sadece başını sallayıp esnerken takındığı kayıtsız tavıra karşı ben de sadece başımı sallayabilmiştim.
"Duş alırken bacaklarını dik tutman lazım, alçıya su sıçrayıp tekrar ıslanmaması gerekiyor."
"Evet biliyorum, ben çocuk değilim!" diye cevap verdi Knock sinirle.
"Bu kadar dikkatsiz olduğun için." Ona bunları söylemekten çekinmiyordum. "Her şeyi o kadar gelişigüzel yapıyorsun ki."
"Kapa çeneni, her duşa girdiğinde yanımda olacak mısın? Bacağımı omzuna koyabilirim, böylece alçıya hiç su falan sıçramaz." diye alaycı bir şekilde karşılık verdi Knock havluyu omzuna atarken.
"Su sıçramayacak ama bunun yerine başka bir şey yüzünden ıslanacak."
"Seni sapık!" Knock sağlam bacağıyla beni tekmeledikten sonra topallayarak banyoya doğru gitti.
Kanepeye geçip onun yıkanmasını beklerken televizyon izledim. Duştan sonra tazelenmiş bir halde çıkıp yanıma oturdu.
"Korn."
"Evet?"
"Bana iki bin baht borç ver." Kaşını kaldırdı.
"Bu yeterli olacak mı?" Cüzdanımı alırken ona kuru bir şekilde sordum.
"O halde üç bin." Sırıttı.
"Üzerimde o kadar fazla yok." Güldüm.
"Hahaha! Bir dahaki sefere bu espriyi yapacaksan bana söyle, anlamamış gibi yapayım!" Knock sağlam bacağıyla beni itti. Gülümseyerek elimdeki tüm parayı ona uzattıktan sonra kanepeye yaslandım.
"Seni gerçekten kıskanıyorum." dedim iç çekerek.
"Ne için?" diye sordu verdiğim parayı hızla cebine atarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together With Me (Çeviri)
RomanceTayland'ın BL dizisi olan Together With Me The Series'in Türkçe Çevirisidir.