4.BÖLÜM
Ne işi vardı acaba bu saatte adamın burada. Acil bir durum olmadıkça şirkette olmazdı. Hem kendisinden başka kimin yanına gelmiş olabilirdi ki?
Ahmet beyi takip ederek genel yayın yönetmeninin bulunduğu odanın hafif aralık olan kapısına ulaştı Miray. Tam kapıya uzanıp açacakken duyduklarıyla yerine mıhlanıp kaldı.
**************************************
Miray olayın şaşkınlığıyla kıpırdamadan kapıda dururken ''Şimdi ne yapacağız bilmiyorum. Neredeyse bir yıldır uğramamıştı.'' Dedi Ahmet Bey. Kendinden bahsedildiğini fısıldayan iç sesine kulak asmadan Ahmet beyin karşısındakinin kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu. Gelecek cevabı ve duyacağı sesi beklerken gerilen kadın bir taraftan da şuan birisi kendini fark etse ne diyeceğini hesaplamaya çalıştı, zira apaçık kapı dinliyordu.
''Hayır, tabi ki görünmedim burada olacağını bilmiyordum '' diye tıslayan Ahmet beyi duyduğunda karşısında birinin olmadığını anladı. Adamın telefonla telaşlı bir şekilde konuşmasından Miray iyice şüphelenirken konunun kendisiyle ilgili olduğunu anlamaması için bir aptal olması gerekirdi. Neredeyse bir yıldır dergiye uğramayan başka kim olabilirdi ki zaten.
''Kahretsin bilmiyorum. Eğer bir şeylerden şüphelenirse ilk bana gelecektir. Şuan tek düşüncem ona yakalanmadan buradan çıkmam gerektiği. Buluşacak başka yer seçemedin mi '' diye öfkeyle soluyan adam bir süre sessiz kaldı. Konuşmanın sonlandığını tahmin eden Miray, demek bana görünmeden kaçacaksın öyle mi? diye düşünerek sessiz adımlarla kapıdan biraz uzaklaştı ve yüzüne kondurduğu soğuk ve sert bir ifade kapının açılıp adamın dışarı çıkmasını bekledi.
Telaşla telefonu kapatıp dışarıya çıkan Ahmet bey'in kapıyı kapatıp kendisine dönmesiyle yüzünün kireç gibi beyazlayıp anında terlemeye başlamasını donuk gözlerle inceleyen kadın ''Ahmet Bey bu ne sürpriz'' diyerek adamın gözlerine baktı. Kıvranmasını izlemek zevkli olacaktı. Hiç bozuntuya vermeden sararan benzine inat gülümsedi avukat ve '' Ah Miray hanım bende sizin geldiğinizi duymuştum ve yanınıza uğrayıp bir merhaba demek istedim. Bu civarda ki bir müvekkilim ile görüşmem vardı da.'' Diye ekleyip Miray'ın eline uzanıp sıktı. Adamın ayaküstü uydurduğu yalanın farkında olsa da sesini çıkartmadan tiksintisini bastırıp '' Ne kadar düşüncelisiniz teşekkür ederim yalnız benim odam diğer tarafta. Unutmuş olmalısınız '' diyerek gülümseyip elini nazikçe geri çekti.
Yılların ve mesleğinin verdiği tecrübe ile paniklediğini belli etmeden gülümseyerek '' Bir an dalmışım yanlış yerde olduğumu geç fark ettim'' dedi ve çıktığı odaya bulması gereken mazeret için de ekledi ''Telefonum çalınca da bu odayı boş görüp burada konuştum.''
Miray adamın söylediklerine inanmış gibi yaparak nezaketen bir şeyler içip içmeyeceğini sordu böylece adamın telaşlanıp ağzından laf kaçırmamak için reddedip kaçacağını düşündü. Ama umduğu gibi olmayınca şansına lanet etmeyip, belki bir ipucu yakalarım diyerek karşılıklı kahve içmeye başladılar. Sıradan birkaç konu için ayırdığı ve eline bir şey geçmediği yarım saatin sonunda yaşadığı hayal kırıklığıyla sinirlendi ve en kısa zamanda bu işi kurcalamak için neler yapabileceğini düşündü.
Gününü tamamlayıp şirketten çıkacakken arabasının servisten geldiğini söyleyen Şengül'e teşekkür edip iyi akşamlar dileyerek otoparka indi. Zaten çok fazla hasarı yoktu arabasının ama yine de bu kadar erken çıkmasına hem şaşırmış hem sevinmişti. Hazır araba ve hasardan konu açılmışken birden aklına gelen Corvette Stingray ile içi sızladı. Adama numarasını vermişti ama hala aramamıştı. Keşke onun numarasını almayı akıl edebilseydi. Emre'yi düşününce yüzünde oluşan tebessümün farkında olmadan sabah ki yaşadığı sahneleri düşündü. Normal bir erkeğin vereceği kadar sert bir tepki vermeyip gayet insanca yaklaşmıştı Miray'a.
Elini tuttuğu anda sıcaklığıyla sarmalanmıştı sanki. Küçük elleri ne kadar da memnun kalmıştı o kısacık temastan. Sonra aklına gelen şey ile birden yanakları kızardı. Numarasını vermek için kağıdı alıp çıktığında adama çarpıp resmen tüm vücutlarının temasa geçmesine sebep olmuştu. Ve adam da vebalıymışçasına korkuyla geriye çekilmişti. Bir an bu duruma üzülecek gibi olduysa da kendini hemen azarladı kadın. 'Ya ne yapacaktı beş dakikadır tanıdığı birine karşı' diye mırıldanarak arabaya atladı ve evinin yolunu tuttu.
****************************
Evine vardığında giydiği topuklulara lanet ederek çıkarıp bir kenara fırlattı. Hemen soyunup günün yorgunluğunu atmak için duşa girdi. Musluğu ilk açtığında akan soğuk suyun yarattığı hisle kıkırdayıp buz gibi suyla duş aldı.
Duşun rahatlatan etkisinden çıktığında yine aklına takılan düşüncelerden ve sorulardan kaçma isteğiyle eşofmanlarını üzerine geçirip kulaklığını ve telefonunu alıp koruya doğru ilerledi.
Bugün şahit olduğu telefon konuşması yine paranoyasını hat safhaya taşımıştı. Ellerinden kaçtığı adamlar aylar geçmesine rağmen hala bir atakta bulunmamıştı. Peşini bıraktıklarını düşünüp kendini rahatlatmıştı bugüne kadar. Sonuçta yeri yurdu belliydi ve korkusuna rağmen herhangi bir güvenlik önlemi almamıştı Miray. Peki, neyi bekliyordu bu adamlar? Psikolojik olarak baskı uygulayıp aklını kaçırmasını mı? Eğer amaçları buysa çok uğraşmaları gerekmeyecekti. Poliste bir sonuca ulaşamamıştı ve konu kapanmıştı.
Birden kesilen müzikle ne olduğunu anlamak için telefonunu çıkartıp baktı. Lanet olsun şarjı bitmişti. Kulaklığını sinirle çıkarttığı sırada yakında bir yerden çıtırtı sesleri kulağına geldi. Bir kez daha lanet etti kendine ve şom ağzına. Bulmuşlardı işte onu. Kaçması lazımdı bir an önce. Etrafına bakındı kahretsin düşüncelere dalıp evden bir hayli uzaklaşmıştı.
Daha da yakınından gelen sesleri duyar duymaz deli gibi koşmaya başlayan Miray gözlerini istila etmeye çalışan gözyaşlarını bastırdı. Yeniden o güne döndüğünü hissetti bir anda. Hayır dedi içinden hayır şimdi sırası değil eve ulaşmalısın derken takılan ayağıyla yere yüz üstü yere düştü ve o sırada omzuna dokunan el ile çığlığı bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIRTIL
General Fiction'Koş, istediğin kadar kaç... Yarın sabah uyandığında yeniden başlayacak her şey. Seçim senin tatlı şey ama yakalandığında nazik olmayacağım bunu unutma. ' Kulağına dolan o uğursuz sesi bastırmak için çabaladı genç kız. Tüm gücünü topladı, aldığ...