7.BÖLÜM
'' Ah, demek komşuyuz.'' Diyerek güldü kadın ve adam gülüşünde kayboldu. Oluşan garip sessizliği dağıtmak için tekrar konuştu Miray '' Ailenle birlikte mi taşındın?''
'' Hayır, bende yalnızım. Kız kardeşimden başka kimsem yok.'' Dediği anda Emre'nin aklına gelen şey ile beti benzi attı. Kahretsin Cemre onu mahvedecekti nasıl unuturdu!
'' S.ktir! Tırtılı unuttum!!'' diye bağırarak dışarıya koştu. Arkasında şaşkın bir kadın bırakarak.
*** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
Emre'nin arkasından gülümseyerek bakakalan kadın içinin hüznünü, yaşadıklarını bir kenara bıraktı ve sadece onu düşündü. Kolay bir kadın izlenimi vermeyeceğini bilse kaybedecekti kendini adamın dudaklarında. Kadınlığına dair gömdüğü ne varsa Emre'yi ilk gördüğü anda içinden fırlamıştı prangalarını kopararak.
Normal değildi belki. Belki de sadece uzun süren yalnızlığının isyanıydı hissettikleri. Ama pişman değildi evini açtığı için. Belki bir gün kalbini de açardı...
Düşüncelerinin gittiği yönü fark edince gülümsemesi genişledi. İnkâr edecek değildi bariz bir çekim vardı. Ne olmuştu yani adamı doğru düzgün tanımıyorsa? Cenk'i yıllardır tanıyordu da ne geçti eline?
Her şeyini onunla paylaşmıştı, bütün ilklerini onunla yaşamıştı. Uçarı havasını severdi Cenk'in. Sonunu düşünmeden yaşamayı tercih ederdi hep ve Miray da bu durumdan hoşlanırdı. Sonunu düşünmeden en yakın arkadaşıyla yatana kadar...
Cenk'in onun kayboluşuna ses çıkartmamasını saygısından sanmıştı. Kendinin anlatmasını beklediğini düşünmüştü. Meğer o kokuşmuş izbe yerde bağlı olduğu zaman yediği dayaklardan, uğradığı tacizlerden kurtulmayı dört gözle beklerken, nişanlısı onu umursamıyormuş bile.
Yasemin ile ilişkisini öğrenip Cenk'i terk ettiği zaman kapanmıştı evine. Günlerce dışarı çıkmamıştı. Gözünün önünde sürekli Yasemin'in ona gülüşü vardı. Kim bilir Miray yasını tutarken onlar arkasından daha kaç kez gülmüşlerdi. Aklına onların birliktelikleri geldikçe kendinden tiksinip duşa atıyordu kendisini. Derisini kazırcasına siliyordu Cenk'in dokunuşlarının izlerini. Ne zaman vücudu kızarıp dayanamayacağı kadar acırsa içindeki acı hafifliyordu.
Yine bir gün evde boş boş otururken gelmişti Cenk'in babası Hasan Bey. Cenk'ten durumu öğrendiklerini sürekli çalan ve en sonunda şarjı bitip kapanan telefonundan anlamıştı. Önce kapıyı açmamayı düşündü günlerdir gelen herkesi geri çeviriyordu. Ama ısrarla çalan zile dayanamayarak kapıyı açtı ve karşısında ki sinirli adama baktı ve içeri davet etti.
'' Miray neler oluyor günlerdir açmıyorsun telefonlarımızı.'' Diye sakince sorulan sorunun ardında ki siniri görebiliyordu Miray ama zerre umurunda değildi.
'' Buraya geldiğinize göre olanı biteni öğrenmiş olmanız gerek.'' Diye kendinden taviz vermeden soğuk bakışlarla cevapladı adamı.
Karşılaştığı sert tavırla anında yumuşayan Hasan Bey '' Cenk bazı şeyler anlattı bende birde senin ağzından duymak için geldim'' diye sakinlikle cevapladı.
'' Duyulacak bir şey yok ayrıldık bitti. Bir daha bu konunun açılmasını istemiyorum'' diyen Miray ile sakinliğini kaybetti Hasan Bey.
'' Yeter artık Miray şımarıklığın sırası değil. Matemine saygı gösterdik ama bu yaptığın artık fazla!''
Duydukları karşısında hiç şaşırmamıştı Miray. Hasan Bey de Gönül Hanım da zaten her zaman mesafeli olmuştu kendisine. Zaten dertleri oğlunun mutluluğundan ziyade hep mal mülk olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIRTIL
General Fiction'Koş, istediğin kadar kaç... Yarın sabah uyandığında yeniden başlayacak her şey. Seçim senin tatlı şey ama yakalandığında nazik olmayacağım bunu unutma. ' Kulağına dolan o uğursuz sesi bastırmak için çabaladı genç kız. Tüm gücünü topladı, aldığ...