6.BÖLÜM
'' Birini mi bekliyordun?'' diye soran Emre az önce neredeyse öpmenin eşiğine geldiği kadın hakkında hiçbir şey bilmediğini fark edince kızmıştı kendine. Allah aşkına kadın belki de evliydi!
'' Kimseyi beklemiyordum.'' Kim gelirdi ki yanına haber vermeden, hem de bu saatte? Israrla çalan kapıya doğru ilerleyen Miray istemsizce gerilmişti. İçine çöreklenen anlamsız kasvetten silkinerek kurtulmaya çalıştı ve kapıyı açtı.
Kapıyı açtığında ise karşısında gördüğü alaycı bakışlarla kendini süzen yüz ise görmeyi en son bekleyeceği kişiydi...
*** *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
Karşısında gördüğü sinir bozucu sırıtan bir ifadeye sahip adam herhalde Miray'ın şu an beklediği en son kişiydi. Kapıyı açtığında yeşil bir yaratık,
'' Merhaba dünyalı ben dostum ve Satürn'den dünyanıza yerleşmek için geldim'' deseydi daha az şaşırır hatta çay ve kek bile ikram edebilirdi. Kurduğu saçma hayallerden silkinerek kurtuldu ve adama döndü. Mide bulantısının yüzüne yansımasına engel olamayarak ''Ne işin var senin burada'' diye tısladı.
'' Vahşi olduğun zamanlarda ne kadar çekici olduğunu söylemiş miydim? Bunun bende yarattığı etkiyi biliyor olman lazım güzelim.''
'' Haddini aşma Cenk! Eğer şimdi defolup gitmezsen polisi arayacağım.'' Karşılaştığı sert tepkiden bir nebze etkilenmeyen Cenk Miray'ı kenara ittirerek eve girdi.
''Hiç misafirperver değilsin bakıyorum da sevgilim. Evinden çıkmamam için neredeyse yalvardığın günleri çabuk unutmuş gibisin.''
Hayır, unutmamıştı hiçbir şeyi aksine, dün gibi aklındaydı hepsi. Öyle ki hala hissediyordu aldatılmışlığın verdiği acıyı sırtının tam ortasında.
Babasının cenazesinden sonra bırak ayağa kalkmayı, yaşamak için gerekli olan oksijeni bile almayı reddediyordu vücudu. Her şeyin yoluna gireceğine inanmıştı babasına koşarken. Annesinin de yerini doldurabilmek için yıllarca çırpınmıştı babası. Kendini unutup kızı için yaşamıştı ama kızının döndüğünü görebilecek kadar yaşayamamıştı işte...
İlk günler tanıdık tanımadık bir sürü insan yardımcı olmak destek olmak adına yanında kalmıştı Miray'ın. En büyük desteği de en yakın arkadaşı Yasemin den almıştı. Hepsini bir sis perdesinin ardından izlemişti kadın ve hayal meyal hatırlıyordu bazı şeyleri. İnsanlar vardı ama yüzleri yoktu. Olması da önemli değildi zaten. O karmaşada nasıl geçtiğini fark etmemişti hiçbir şeyin.
Ne zaman son misafirleri ve nişanlısını gönderdi, evine sessizlik çöktü o zaman anladı Miray... Acı gerçek o zaman dağladı yüreğini. Kapıyı açtığında babası içeriye girmeyecekti, bir daha şu koltukta uzanıp televizyon izlemeyecekti. Beraber gülerek yemek yiyemeyeceklerdi.
Çıldırmanın eşiğine gelen Miray mutlak son yalnızlığı biraz daha erteleyebilme umuduyla nişanlısı Cenk'i aradı. Çocukluğundan beri beraberlerdi Cenk ile. Hayatı bir fotoğraf albümü olsa her karesinde Cenk'in gülümseyen yakışıklı yüzü olurdu herhalde.
Ailelerinin de dost olması sebebiyle sürekli bir arada olmalarından zamanla sevgililik ve nişanlılık evrelerinden geçtiler. Zaten Miray Cenk'ten başka kimseyi istememişti. Aşk yoktu belki ama severdi onu ve ailesini. Düğün hazırlıkları yapılırken de malum olay ve babasının kaybı araya mesafe koymalarına yol açmıştı. Cenk hiçbir zaman iki hafta boyunca nerede olduğunu sorgulamamıştı Miray'ın. Genç kadın bazen sebebini merak etse de kendisini zorlamadığı için minnet duymuştu adama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIRTIL
General Fiction'Koş, istediğin kadar kaç... Yarın sabah uyandığında yeniden başlayacak her şey. Seçim senin tatlı şey ama yakalandığında nazik olmayacağım bunu unutma. ' Kulağına dolan o uğursuz sesi bastırmak için çabaladı genç kız. Tüm gücünü topladı, aldığ...