5.BÖLÜM

60 6 0
                                    

       5.BÖLÜM

 

   Birden kesilen müzikle ne olduğunu anlamak için telefonunu çıkartıp baktı. Lanet olsun şarjı bitmişti. Kulaklığını sinirle çıkarttığı sırada yakında bir yerden çıtırtı sesleri kulağına geldi. Bir kez daha lanet etti kendine ve şom ağzına. Bulmuşlardı işte onu. Kaçması lazımdı bir an önce. Etrafına bakındı kahretsin düşüncelere dalıp evden bir hayli uzaklaşmıştı.

   Daha da yakınından gelen sesleri duyar duymaz deli gibi koşmaya başlayan Miray gözlerini istila etmeye çalışan gözyaşlarını bastırdı. Yeniden o güne döndüğünü hissetti bir anda. Hayır dedi içinden hayır şimdi sırası değil eve ulaşmalısın derken takılan ayağıyla yere yüz üstü yere düştü ve o sırada omzuna dokunan el ile çığlığı bastı.

** ** ** ** ** ** ** ** ** ** ** ** ** **

' Tırtııııl lanet olsun.'

'Tırtıl nerdesin? Kahretsin Cemre beni öldürecek.'

' gel pisi pisi pisi'

  Kedilere olan sevgisi Tırtıl'ın, evi havalandırmak için açılan pencereden dışarı zıplayıp depar atarcasına koruya koşmasıyla son bulmuştu.  Kız kardeşinin ona birkaç gün bakması için emanet ettiği kedisini arıyordu Emre. Cemre'nin Tırtıl'ı ne kadar sevdiğini hatırlayınca sıkıntılı bir oflama çıktı dudaklarından. Kardeşi sinirlendiğinde uyumak üzereyken 'tık tık tık' diyerek insanı çıldırtan bir saat gibi işkence edebiliyordu.

    Emre kız kardeşinin ona yapabileceği yaratıcı işkenceleri düşünürken ağaçların arasından duyduğu çıtırtılarla sessiz adımlarla oraya yöneldi. Kendini bir anda savanada ceylan avlayan aslanlar gibi hissederek içinden gelen kıkırtıyı bastırmaya çalıştı. Bu sırada ayağının altında çıtırdayan dal ile ilerden gelen koşma sesi birbirine karıştı. Lanet olsun diyerek sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladı.

Koşan şeyin aslında bir kadın olduğunu görünce bir an yavaşladı ve o sırada kadın ayağı takılıp yere düştü. Hemen yanına yaklaştı ve düştüğü yerde yüzüstü hiç kıpırdamadan duran kadının omzuna dokunmasıyla kulaklarını sağır edecek bir şekilde çığlık atan kadına şaşkınca baktı.

 

   '' Hey hey sakin ol kulaklarım bana lazım.''  Miray duymayı beklediği iğrenç ve yılışık sesin aksine, sakin ve sıcak çıkan ses tonuyla sus pus oldu. Hala düştüğü yerde uzanıyordu. Omzundaki elin sahibi onu tutarak yerden kaldırmaya çalıştı. Hala yaşadığı korkuyla titreyen kadın irkilerek adamın elinden kaçtı ve doğrulmaya çalışırken incinen bileği yüzünden acıyla inleyerek yere oturdu. O sırada karşısındaki adamın yüzüne bakmayı akıl edebildi.

Bu kadar şanslı olabilir miydi cidden? Ya da şanssız mı demeliydi? Zira bu adama aynı gün içinde iki kez rezil olmasını başka bir kelime ile açıklayamazdı. Böylesi ancak romantik komedilerde olurdu, oysa onun hayatı olsa olsa dram gerilim türünde bir film olurdu.

 

   Emre hafiften kararmaya başlayan hava ve ağaçların sık olması sebebiyle önce tanıyamadı karşısında ki kadını ve ''iyi misin'' diye sordu. Yaşadığı dejavu ile daha bir dikkatli bakınca karşısındaki kadının sabah arabasına çarpan kadın olmasının şaşkınlığıyla gözleri istemsizce etrafta kamera aramaya başladı. Cidden şaka mıydı bu?

 

 Sabah arabasını tamire bırakıp dönerken kahvaltı yapmak için oturduğu kafede garsonun üzerine döktüğü kahve ile hem yanmış hem de ceketinin cebindeki kağıtta yazan numara okunamayacak hale gelmişti. Etkilendiği güzel kadın ile bir daha karşılaşma şansını kaybettiğini düşünmüştü. Şimdi de en olmayacak yerde karşısına çıkmıştı kadın ve ürkek bir ceylan gibi kocaman olmuş gözlerle bakıyordu kendisine. Az önce kendini savanada ki aslana benzettiğini hatırlayınca bir kıkırtıyı daha bastırdı. O aslanlar kendilerine bu kadar güzel bir av bulamazdı sanırım.

TIRTILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin