Uçurumun kenarında duruyor sadece birbirimize bakıyorduk. Benden hoşlanması neden bu kadar hoşuma gitmiş, kalbimi yerinden çıkaracak gibi attırmaya baslamıştı? İlk defa itiraf alıyordum belki de ondandı. Belki de Boran' a özel bir şey değildi.
Başımı iki yana salladım ve oturduğum yerden okul eteğime dikkat ederek ayağa kalktım . Ona bakmadan gözlerimi kaçırarak
-Ben gitsem iyi olur
Benim kimseye ayıracak vaktim yoktu ki... kendimi ona kaptırmamalı bu aptal kalbime engel olmalıydım. Olmazdı ne ben yapabilir,ne de Boran' la olabilirdim. Herşeyden önce o benden büyüktü, çok büyük.
O da yerden kalktığında konuşmasına fırsat vermeden arkama dönüp ilerimizde duran arabaya ilerlemeye başladım. Ama beni durduran şey belimden dolanan kollardı. Başını boynumun arasına yerleştirdiğinde istem dışı bir şekilde derin nefesler almıştım. Kokusu tanıdığım, gördüğüm bütün erkeklere nazaran ferah ve oldukça hoştu.
Kulağıma
-Yanlış birşey mi yaptım?
Kollarını çekip beni kendine çevirmiş tekrar kollarını dolamıştı.
Başımı iki yana sallayıp-Hayır.
Demiştim.
-O zaman ne oldu sevgilim ?
Elini saçlarıma çıkarmış kulağımın arkasına sıkıştırmıştı .
-Bizden olmaz Boran ...
Sözümü tamamlayamadan hemen yarıda kesmiş
- Neden? Bana bir şans versen olmaz mı?
Başımı başka yöne çevirdiğimde derin bir nefes alıp kollarını yavaşça belimden ayırmış ve birkaç adım geriye adımlamıştı .
Kırılmış bir ses tonuyla ;-Anlıyorum seni.
Başımı ona çevirdiğimde elleri cebinde bir şekilde gözlerindeki hüzünle, hafifçe yan dönmüş yüzüyle bana değil de arkamda biryere bakıyordu.
Yine mi ? Yine mi benden yüzünü, yüzündeki yarayı gizliyecekti .-Boran...
-Sorun değil . Sen olmaz dedin diye senden asla vazgeçmeyeceğim bu yaşıma kadar hep yaptığım gibi yine uzaktan sevmeme devam edeceğim.
Yine bana bakmadan söylediği şeyle kendimi tutamamış, kalbime söz geçirememiş kollarımı hızla beline dolamıştım. Kollarını bana dolamıyor öylece ona sarılmama izin veriyordu.
Bu hâline burukca tebessüm ederek başımı kaldırıp yüzüne baktım.-Sende sarılasana be !
Dememi bekliyormuşcasına kollarını boynumdan dolayıp beni kendine iyice çektiğinde parmaklarım üzerinde yükselmiştim. Yine boyum yüzüne yetmeyince belimden tutup beni hafifçe yukarı kaldırmıştı. Yara izinin üzerine uzun bir öpücük kondurup geri çekilip gülümsediğimde o da gülümsüyordu.
- Hadi bakalım artık gidelim.
Başımı aşağı yukarı sallayıp yüzümdeki gülümsemeyi silmeden onu onaylamıştım.
Elimden yutup arabaya kadar gittiğimizde arabanın içinden koşturarak inen ve önümüze gelen adının Yavuz olduğunu bildiğim adam , önce Boran a ardından birleşen ellerimize bakmış yüzünde oluşan kocaman samimi gülümsemesiyle
- Ohh be sonunda hayırlı olsun abim
Buna bizden - en azından Boran dan sonra - çok sevinenin Yavuz olduğu kesin. Boran başıyla onaylayıp elini iki kere omzuna vurarak başını aşağı yukarı sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA' NIN TAKINTISI
Teen Fiction17 yaşında henüz lise öğrencisi saf , masum ,içine kapanık asosyal bir kız. Hayatı gibi kalbi de kendisi de karanlık , hiçbir şeye acıması olmayan merhametsiz ve takıntılı bir mafya. Bir bakışta tanımıştı adam . Nasıl tanımazdı ki hayatı olan...