Teraryum

Aşk Ateşi

Kucağında çırılçıplak oturduğu adamın iriliğini içinde hissederken bir hıçkırık savurdu acıyla.
Özden ilkini fare deliği kadar bir yerde ,toprağın altında çamura ve kana bulanmış şekilde veriyordu bir yabancıya.
En büyük rakibi ve ezeli handikapina sorgusuz sualsiz dudaklarını uzatırken belini avuçlayan adamın boynuna bir ısırık bıraktı.

"Ah!"diye inledi Özden içindeki acıyla kasları yanıyor ve sızlıyordu.
Oğlan biraz parmaklarıyla okşamaya çalışmıştı ancak nafileydi.
Daracık alanda kısıtlı imkanlarla ve baş edilemez hormonlara imkansıza yakındı !
Fırtına grisi gözler koyu griye dönerken dudak ısırdı Özden.

İçindeki acıya aldanmadan kucağında  kendini bastırıp bir inilti daha koyverdi.
"Bir aydır."diye fısıldadı Laçin.
"Aklımda...Bu an ..Var."

"Hı?"dedi Özden acıyla.

"Önce nefret sandım ama.."diye fısıldadı Laçin.
"Senaryo  gerçek oldu."

Özden acılı bir iniltiyle geriye savurdu başını.
Teninin teninde yankılanan sesi ve çıplak göğüslerinin birbirine vurgusuyla titredi.
"Laçin.."
Laçin sert bir tokat indirip avuçladı Özden'in dolgunluklarını.
Acıyla kıvranan bedeni biraz hazla yumuşasa da zevkten değil acıdan başka bir his yoktu.

Şuan tek hazzı Laçin'in onun için deliren yüz ifadesiydi.
Ve dudaklarından seller gibi boşalan itiraflar dizimi..
Bu Özden için tarifi imkansız bir ateş yakıyordu içinde ve nefesini kesen tensel hazzın yanı sıra zihnini de okşuyordu.
"Laçin!"diye fısıldadı Özden.
"Bul beni."

"Kucağımdasın ya..."diye mırıldandı Laçin sert bir tokatla dolgunluklarını savurup.
"İçindeyim yavrum.."

"Bir sonraki.. "diye fısıldadı Özden oğlanın dudaklarını ısırıp yeni keşfettiği bir zevkle ki kendini tatmin etmekten çok daha lezzetli bir histi...
"Bir sonraki hayatımızda."

"Teraryum'un sonunda benden kaçabileceğini mi düşünüyorsun sen?"diye fısıldadı Laçin sinirle.
Kendini biraz daha bastırıp sert gelgitlerle cezalandırır,dövercesine hızlandı oğlanın içinde.

"Bul beni..."diye fısıldadı Özden oğlanın kulak memesini dişleyip.
"Çünkü...Ah!"

Bulmuştu zira sertçe zıplamıştı kucağında.
Hazla titredi Özden.
"Seni bekliyor olacağım orada..."

Laçin içinde sert gelgitleri sürdürürken ehilip dudaklarına gömüldü Özden'in.
Kor bir alev parçası gibi kendini de onu da yakarken inledi boğukca.
"Seni...Benim yapacağım orada da."

"Daha hızlı."diye kükredi Özden savrukça başını tutup.
"Daha hızlı!"
Laçin uzandığı yerde kucağındaki oğlanı daha da sert gelgitlerle tatmin ederken Özden kendini okşamaya ve fırtına grisi gözlere bakarak mırıldanmaya devam etti.
"Ah!"

"Sıkma kendini."diye fısıldadı Laçin.
"Gel hadi..."diye mırıldandı.

"Ya oyun..."dedi Özden kaş çatıp erkekliğini çekiştirirken.
"Biterse."

"Bitmezse sikime..."diye fısıldadı Laçin sinirle.
"Kucağımda sen varsın. Oyunun ta..."

"Ah!"diye fısıldadı tiz sesine engel olamayan Özden.

Saatler öncesine dek eline verilen senaryoyu kulağına fısıldadığı gibi aşık rolü yaptığı adama bir anda duyulan bir şey miydi ?
Bilmiyordu.
Tek bildiği.
Kimseler görmüyor ve kimseler duymuyorken şahlanan ve kendini hissettiren bu teslimiyet duygusunun doğru hissediyor oluşuydu.

Tensel bir hazdan da öte.
Bu kuytudaki küçük dünyalarında sanki özgürlük dansını birbirlerinin anadan üryan vücutlarının ateşinde kavrularak sergilediklerini hissediyordu.
Bedenleri ve zihinleri tam bir bütünken üstelik...
İnledi Özden.
Sıcak nefesiyle baştan çıkarken inledi Laçin'in ağzına boğukca.

Sıvısıyla onun karnını ıslanırken içine  akan sıcaklıkla birlikte titrek bir nefes verdi.
Onun olmuştu.
Onu kendinin yapmıştı.

Ezeli rakibinin kucağında soluklanırken tensel hazdan sonra gelen o pişmanlık duygusu bile olmamıştı.
Mastürbasyon sonrasında dünyayı sorgulayan zihni dünyayı hatta Teraryum'u dahi pekala sorgulamaya bırakmıştı.
O sadece fırtına grisi baygın gözlerin kapalı aralık vaziyette kendisini hayranca izleyişini varsaydı dünyaya bedel.

Laçin onun toz toprak içindeki saçlarına bir öpücük kondururken hafifçe çıktı içinden.
Sızım sızım sızlayan oğlanın üzerine kıyafet örtüp soluklanırken seslice yutkundu.
"Buradan gittiğimizde..."dedi Laçin dudak ısırıp.
"Sevgilim olur musun?"

"Çıkma teklifi mi?"dedi Özden ukala bir gülüşle.
"Sikişmekten önce etmen gerekmez miydi ama?"

"Tamam şimdi sordum bir daha sikerim."dedi Laçin sırıtıp.
"Sakin ol şampuan."

"Şampuan?"dedi Özden alayla tırnaklarını onun göğsünde gezdirip.
"Şampiyon demek istedin herhalde?"

"Ben varken anca şampuan olacağın için."dedi Laçin sırıtıp yorgunca gömdü burnunu toprak dolu kumrallara.
"Hâlâ rakibiz. Seni istiyor olmam bir şey değiştirmez."

"İkimizden biri kazanmalı."dedi Özden dudak ısırıp.
"Ve tüm dünyaya burayı anlatmalı."

"Şampiyon olacağım."dedi Laçin sinirle.
"Elimde ödülle milyonların önünde  konuşma yaparken canlı yayında burayı anlatacağım. O zaman beni susturamazlar. O zaman elime yalandan bir veda konuşması sunup ...."

"Arkanda ben olacağım. Hangimiz şampiyon olursak olalım."diye fısıldadı Özden.
"Burayı herkes bilecek."

"Çıkmamız  gerek."dedi Laçin acıyla.
"Saatler geçti ve susadım."

"Yakalanmışlar mıdır?"diye fısıldadı Özden.
"Beni siyah ekipten sanıyorlar."

"O zaman..."dedi Laçin sırıtıp.
"Kolumdan beni yakalamış gibi tutup sürüklersin,sana direnmeye ve kavga etmeye çabalarım. Saklanacak başka yer bulup oyun bitene dek..."diye mırıldandı bir öpücük daha çalıp.
" Sana direniyor gibi durmaya devam ederim."

"Zekana."dedi Özden kıvrak bir gülüşle.
"Bayılıyorum."

"Sanırım zekân."dedi Laçin arsızca bir ısırıp çalıp yanaklarından.
"Beni bedeninden bile fazla azdırıyor."

"Oyunu kuralına göre oynayalım."dedi Özden.
"Ama birbirimizi satmak yok."

"Birbirimizi satarsak."dedi Laçin omuz silkip.
"Ayağımıza sıkarız.. Bunu düşünebilecek kapasitede olduğunu biliyorum. Beraber olmamak kaybettir. Ama beraber olursak kazanma ihtimalimiz yükselir."

"O kupayı buradakilerin."dedi Özden sinirle.
"Ölüm fermanı yapacağız."

"Sisteme çomak sokacağız."dedi Laçin hazla.
"Ve Teraryum'u aleve vereceğiz."