bölüm iki
yeni arkadaş grupları▼
''Eğer o kutuyu buradan çöpe fırlatabilirsen sana beş dolar veririm.'' dedi Bucky Barnes, masanın diğer ucunda oturan arkadaşı Sam'e.
Yemekhanedeydiler ve Sam, meyve suyu kutusunu büzerek kendince bir top yapmıştı. Futbol takımı kaptanı olmaktan gelen bir alışkanlık olacak, etrafında topların olmasına alışkındı. Defter yaprakları, kağıtlar ve kitaplar bile yeri geldi mi bu alışkanlığından nasibini alıyordu.
''Atabileceğimi biliyorsun.'' Sam yemekhanenin çapraz köşesindeki büyük, yeşil çöp konteynırına hızlı bir bakış attı.
''Ah hayır, bildiğim falan yok. Atamazsan sen de bana beş dolar ödemek ister misin?'' Bucky yüzünde sinir bozucu bir sırıtışla sordu. Sam'in yeteneklerine meydan okunmasına dayanamayacağını biliyordu.
''Buck, paran mı bitti?'' Sam iç geçirse de bahsi kabul edeceğini biliyordu. Önüne biri çıkmadığı sürece atabileceğini de biliyordu. ''Eğer öyleyse söylüyorum, bundan para kazanamazsın. Daha iyi atışlar yapmıştım.''
''İlk olarak, param tam olarak bitmiş sayılmaz. Harçlık konusunda biraz sıkıntı yaşamış olabilirim ama beş dolarla Tony Stark olacak falan değilim. Sadece başaramadığında yüzünde oluşacak o ifadeyi görmek istiyorum. İkinci olarak, çok konuşma da at şunu.''
Sam homurdandı. '' Çok konuşan ben miyim cidden?''
''At şunu, Sam.''
''Dokuz ay annenin karnında nasıl bekledin sen?'' Sam bir kez daha homurdansa da ayaklandı. Boş meyve suyu kutusunun ağırlığını şöyle bir ölçtü, birkaç kez havaya atıp tutarak topun olası ivmesini hesaplamaya çalıştı. Topa aştırması gereken dört masalık bir mesafesi vardı. Hemen hemen futbol sahasının bir ucundan ötekine atmış kadar olacaktı ki yapmadığı bir şey değildi bu da. Üstelik Amerikan futbolu topları karton meyve suyu kutusundan kat kat ağırlardı. Aptalın biri önüne dikilmediği veya attıktan hemen sonra yerinden kalkmadığı sürece kolayca atabilirdi. Olayı iddiaya çeviren biraz da buydu zaten, Bucky o gün şansına güveniyordu.
Nitekim güvenmekte de haklı çıktı çünkü Sam hesaplamasını ve odaklanmasını bitirip topu fırlatacağı an Steve Rogers yokluktan belirmişçesine yanlarında belirip kendine bir sandalye çekti ve ''Ne olduğuna inanamayacaksınız!'' dedi neredeyse haykırarak. Sam irkildi ve topu son anda hesapladığından fazla sağa gönderdi. Son hızla yanlış yöne uçan top, son masada oturan sarışın bir kızın topuzuna çarparak özenle hazırlandığı belli olan topuzu tamamen dağıttı.
''O kutuyu sokarım sana, Wilson!'' diye bağırdı kız. Sam kızın kendini bulamaması için hızla masanın altına girdi.
''Seni geberteceğim Barnes.'' dedi sadece masadakilerin duyabileceği bir sesle. ''Buraya geliyor mu?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aslında bir konu var ☰ winterbaron, au
Fanfiction❝ Helmut Zemo, babası tarafından yeni okuluna gönderildiğinde okuldan ve şehirden bu kadar nefret edeceğini düşünmemiştir. Bucky Barnes ise sadece yanlış zamanda yanlış yerdedir. ❞ ➥ wattpad tr'nin ilk uzun soluklu winterbaron hikayesidir. ➥ #1 in w...