❀ུ۪;; üç, sokovialı'nın yumruğu

225 28 158
                                    

bölüm üçsokovialı'nın yumruğu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölüm üç
sokovialı'nın yumruğu


Sam ''Steve kavgaya karışmış.'' diye odaya girene kadar Bucky sıkıcı ama huzurlu bir gün geçiriyordu.

Tony ve etrafındakilere daha fazla katlanamayacağına karar verdiği bir noktada günlerini yurtta geçirir hale gelmişti ama iplerin tam olarak hangi noktada koptuğunu hatırlayamıyordu. Sıkılıyordu, bazen çilesine son vermek için Tony'yi iyi bir dövesi geliyordu ama genellikle en azından kafası rahat olduğu için mutluydu. Uzun süredir izlemek istediği tüm filmleri izlemiş, birkaç da çizgi roman okumuştu. Sam odayı kelimenin tam anlamıyla bastığında ise DC'nin son çıkanlarından birini okuyordu.

Anında alarma geçerek doğruldu. ''Kim?'' dedi ve ekledi. ''Nerede?''

''Sakin ol, seni serseri. Kavga çoktan bitti ama Steve'i burnuna baktırması için revire gönderdiler. Olur da duyarsan telaştan ölme diye haber vermeye geldim.''

''Arayabilirdin?'' dedi kalkıp pijamasının yerine pantolon geçirirken. Sam, Bucky giyinirken gözlerini kaçırdı. Oda arkadaşı olduklarından beri birbirlerine sağladıkları en büyük mahremiyet buydu. Üçü de her seferinde soyunma odasına gitmeyi fazla abartılı bulduğu için bu yeterli bir jestti.

''Telefonunu kontrol ediyormuş gibi konuşman çok hoş.'' Çalışma masasının üzerindeki telefonu alıp Bucky'ye fırlattı. Bucky kemerle uğraşmayı anında keserek refleks olarak yakaladı telefonu ve cevapsız çağrılara şöyle bir göz attı. Bilmediği bir numaradan bir, Sam'den on beş çağrı vardı. - Gerçekten de yurda kadar yürümek istememiş, sonuna kadar olmalıydı. - Steve ise sadece okulda olduğunu ve geç geleceğini belirten bir mesaj atmıştı, kavgayla ilgili bir şey yoktu.

''Dalmışım.'' dedi telefonunu da arka cebine sıkıştırdıktan sonra. Sam'in yönlendirmesi eşliğinde yurttan çıkıp sadece iki kilometre kadar uzaklarındaki okul binasına tempolu bir yürüyüş tutturdular. Bucky bir kez daha lafa girdi. ''Ne olduğunu anlatacak mısın?''

''Sevgili arkadaşımız kahramancılık oynamaya karar vermiş.'' Sam'in sesi o kadar alay dolu ve yapmacıktı ki Bucky konuyu anında kapmıştı.

''Stark?'' diye sordu sırf onay için.

''Stark.'' Sam başını salladı. ''Çocuğun biri Tony'ye ipe sapa gelmez şeyler söylemiş ve şansına, Steve de oralardaymış.''

''Stark kendi kavgasını kendi edemiyor muymuş?'' Bucky homurdandı. Tony Stark'ı sevmeme sebepleri listesi uzamaya devam ediyordu.

İşin aslı herkes Tony'nin gerçekten kavga edebildiğini biliyordu. Sadece on sekiz yaşında olsa da çocuğun ciddi bir alkol sorunu - Bucky sadece alkol olduğunu düşünmüyordu. Otlar ve uyuşturucu da dahil olabilirdi. - vardı ve sarhoşken bulaştıklarının haddi hesabı olmazdı. Kavga için ise Tony ile sorunu olan birini bulmak hiç de zor değildi. Kimisinin kız ya da erkek arkadaşını elinden almış oluyordu, kimisini gururunu kıracak şekilde aşağılamış oluyordu, kimisi babasıyla ilgili durumlar yüzünde oluyordu kimisi ise...Steve'in kavga ettiği çocuk ne istiyorsa ondandı.

aslında bir konu var ☰ winterbaron, auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin