leejames: zayn dört saattir bekliyorum şu an neredesin
leejames: bunu istemiyordum ama neredeysen seni almak için geleceğim
leejames: tanrım nasıl tanıyacağım seni
leejames: keşke bana bir cevap verseydin?
leejames: ewh bu yolculuk sikimden bile uzun
badboyzain: Liam sana bir şey söyleyeceğim ama lütfen kızma
badboyzain: bunu bilmeliyim??
leejames: banane istediğini söyleyebilirsin ve kızmayacağım konusunda bana güvenebilirsin çünkü ben sana -önceden- güvenmememe rağmen sen buraya geliyorsun ve ben artık sana güveniyorum
leejames: bana ne kadar güvenilir birisi olduğunu gösterdin ve ben bunun için sana teşekkür ederim
leejames: istediğini söyleyebilirsin aşkım (allahım çok garip geliyor sllş)
badboyzain: tanrım
badboyzain: bir kaç saniye bekler misin
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Zayn ikinci defa onunla telefondan konuşacaktı, ama bu sefer söyleyeceği şeyin onu sinirlendireceğini biliyordu, ve belki de yeniden tartışacaklardı, ve belki de birbirlerine yeni bir şans vermeyeceklerdi.
Zayn Liam'ın yaşadığı şehre gitmemişti. Hatta bunun için hiçbir adım atmamıştı. Sadece ona şaka yapmak istemişti. Liam'ın buluşmayı henüz istemediğini, ve bu nedenle umursamayacağını düşünmüştü, ve böyle olunca Zayn de kolaylıkla küçük şakasını açıklayabilecekti. Ancak Liam, onun düşündüğü gibi bir tepki vermemişti. Zayn bunu söylediğinde gerçekten mutlu olmuş ve heyecanlanmış gibi tepki vermişti.
Zayn suçluluk duygusunu çok ağır bir şekilde hissetti. Tam boğazının üstünde top varmış gibiydi, yutkunmak zor hale gelmişti.
Derin bir nefes aldı ve Liam'ın iki haftadır alışık olduğu numarasına -çünkü Zayn numarayı ondan aldığından beri arayıp aramamakta kararsız kalmıştı ve bu nedenle sürekli numarayı incelemişti hatta ezberlediği bile söylenebilirdi- parmak uçlarını değdirdi.
Telefonun çalma sesi kulaklarında uğultu yarattı. Hadi ama, endişelenecek bir şey yok. Yapmak istediğim şakayı anlayışla karşılayacaktır. O hoşgörülü birisi.
Kendini avutma yöntemi de onu rahatlamak için yeterli değildi. Zaten, Zayn düşünceleriyle boğulmadan önce arama cevaplanmıştı. "Zayn? Tanrım, bir sorun mu var? "
Sesi telaşlı geliyordu. Zayn için telaşlanmıştı. Ah bu çok güzel diye düşündü Zayn. Ve sonunda cevap verdi. "Oh,hayır. Elbette bir sorun yok. " Boğazını temizledi ve sakin kalmaya çalıştı.
Şu an Liam'ın ağır İngiliz aksanına ve çok hoş bir tona sahip sesini duyuyordu. Bu ikinci kezdi. Zayn bir an söyleyeceği şeyi unuttu ve sadece onun sesini dinlemek istedi. İlk konuşmalarında da aynı duyguları hissetmişti. Ancak kısa sürede toparlandı ve devam etti.
"Liam, sadece beni dinle, olur mu?" Liam Zayn'in bu sözü karşısında onaylayan bir mırıltı çıkardı.
"Ben sadece sana şaka yapmak istemiştim. " Hızlıca söyleyip rahatlamıştı. Umarım ani bir tepki vermez.
"Ne?" Zayn bu tepkinin karşısında nefesini vererek devam etti.
"Ben yaşadığın yere gelmedim." Harfleri yutarak ve yuvarlayarak konuşuyordu. Bu Zayn'in hızlı konuşması nedeniyle oluyordu.
"Ah" Karşı taraftan gelen tek cevap bu olmuştu. Liam bir şey söylemek istememişti. Eğer bir şey söylerse kalbini kırabileceğini düşünüyordu.
"Liam? Bir şey söylemeyecek misin? " Liam kıkırdamaya çalıştı.
"Haha, eeh, komikti, huh." Zayn rahatlamış gibi hissediyordu. En azından fazla bir tepki vermemişti.
"Eheh, bir an gerçek sanmıştım." Ne olursa olsun Liam'ın kalbi kırılmıştı. Zayn'e güvenmişti, ancak şimdi bu güveninin yok olduğunu hissediyordu. Ama bunu belli etmek istemiyordu. Zayn'in de kırılmasını istemiyordu. "Kızmadın mı yani?" Zayn'in rahatlamış sesi anlaşılabiliyordu.
"Uh, tabii ki. Sana kızmak için bir nedenim yok, yani, sadece şaka yapmak istemişsin. Bu normal bir şeydi."
Zayn gülümsüyordu. İçindeki endişenin yersiz olduğunu fark etmişti.
Ama öyle değildi, Liam sadece duygularını belli etmemişti.
"Kapatmak zorunda olduğum için üzgünüm." Bunu söyleyen taraf Zayn'di. Ve hemen ardından devam etti. "Ve seni seviyorum, huh."
Aradan zaman geçmiş olmasına rağmen, bu sözü söylerken utanmasını hala normal karşılamıyordu. Yani, onlar çıkıyordu. Birbirlerine 'seni seviyorum' demek o kadar utandırıcı olmasa gerekti.
"Ve ben de seni seviyorum, Zayn. Görüşmek üzere. "
Ve Liam telefonu kapattı.
Telefon konuşmaları neden bu kadar garip hissettiriyordu?
[kör oldum, iğrençti. okuduğunuz için teşekkürler]
