Just You♡||Hwang HyunJin||

Yujin?!

Bu... Bu Ten Yujindi. Onun ne işi vardı?!

Eun Hae: Sen... Senin burda ne işin var?!
Yu Jin: Beni gördüğüne sevindinmi? Kabul et sevindin.
Eun Hae: Hem de hiç. Ne işin var burda senin?
Yu Jin: Misafir böyle mi karşılanır?
Eun Hae: Noldu? Ayy... Yoksa darıldınmı? Kıyamam (yan sırıtış yapar)
Yu Jin: (İki elini bir koluyla tutup duvara yaslar, diğer eliyle çenesini tutar) Bana bak. Benim sabrımda bir yere kadar. Bilmiyorum sanma. Arkadaşların bu binada ve bu binada show binası. Her kes sırrını öğrenecek. Ayy... Yazık (şeytani bir kahkaha atar)
Eun Hae: Hayır. Sakın... Ne istiyorsun? Çabuk söyle.
Yu Jin: (çenesini kendine yaklaştırır, aralarında 1-2 sm mesafe vardır) Seni istiyorum. Bariz değil mi?
Eun Hae: (erkekliğine tekme atar)
Yu Jin: Seni küçük...

Yu Jin orada acı içinde kıvranırken koşmaya başladım. O sırada birine çarptım.

Eun Hae: Önüne baks- Jackson oppa?
Jackson: Eun Hae? (Ona sarılarak) Tanrıya şükür iyisin.
Eun Hae: İyiyim oppa. Ama hemen gitmeliyiz.
Jackson: İyi de... Noldu?
Eun Hae: Yolda anlatırım. Araban buradamı?
Jackson: Evet. Arkaya park ettim.

Hemen kalktık. Jackson oppanın arabasının yanına gittik. Kapıları açıp içeri girdik. Jackson oppa arabayı çalıştırdı. Hemen park yerinden çıkıp yolda sürmeye başladı. Ama bu yol yurda gitmiyordu. İyi de... Nereye gidiyorduk?

Eun Hae: Jackson oppa nereye gidiyoruz?
Jackson: Rahat konuşa bileceğimiz bir yere. Benim de sana söyleyeceklerim var.
Eun Hae: Ne oldu? Üyeler iyi mi? Yoksa yurttakilere bir şey mi oldu?
Jackson: Hayır. Her kes iyi. Merak etme. Ben seninle özel olarak konuşmak istedim.
Eun Hae: Ne konuşucaz?
Jackson: Senin ve geçmişinle ilgili..

O sırada beni korku sarmıştı. Yoksa... Yoksa Jackson oppa öğrendi mi? Hayır.. Bence başka bir şey olmalı. Bunu sadece Yu Jin biliyordu. Ona söylemiş olamaz değil mi? Hayır ya.... Söylemez bence.

Bir saatlik sessiz yolculuk boyunca aklımdan her türlü şey geçti. Gerçekten aşırı tedirgindim. Nihayet araba durdu. Yeşil bir bahçenin ortasında küçük sevimli bir kulübe vardı. Arabadan inip kulübeye doğru yol almaya başladık. Kulübeye girince kulübenin hoş havası yüzüne çarpıyordu. Evde çerçevelenmiş GOT7, AHGASE'lerle çekilmiş fotoğraflar vardı. Dur bir dakika... O benim fotoğrafım mı? Oha.. Gerçektende benim. Bu Jackson oppayla çektiğimiz fotoğraftı. İkimizinde favorisi buydu(medyada olan fotoğraf)
Yanında da Stray Kids'le GOT7'nın arkadaşlık fotoğrafı vardı. Gerçekten Jackson oppa çok yumuşak birisi. Onun bu sevimli yanını şimdi görmem beni biraz üzdü. Beni Hayal dünyamdan ayıran Jackson oppanın sesi oldu.

Jackson: Her hangi istediğin bir şey var mı?
Eun Hae: Tatlı bir şeyler var mı? İçecek yiyecek farketmez.
Jackson: Dolapta çikolatalı sütle çikolatalı gevrek olucaktı. İstermisin?
Eun Hae: (Gözleri parlayarak mutlu bir şekilde) Gerçekten mi? Evet lütfen.
Jackson: Tamamdır. Hemen geliyor.

Jackson oppa hemen mutfağa gidip hazırlamaya başladı. Bende mutfağa onu izlemeye gittim. Arkasında durmuş onu seyrediyordum. Birden içimden ona sarılmak geçti. Kendimi çok durduramadım. Hemen arkadan sımsıkı bir şekilde Jackson oppaya sarıldım. Oda şaşırmış olacak ki, elindekini tezgaha koyup arkasını döndü. Derhal oda beni kucağına alıp sımsıkı sarıldı. Ben şoktaydım. Şoktan çıktıktan sonra bende ona karşılık verdim (yazarınızın fesatlığı tuttu. Ama ileri gitmek istemedi. Çünki Hyunjin ana karakter. Şeytan aklıma getirdi kshdjdj) Beni indirdikten sonra kahküllerimi kaldırıp alnımdan öptü. O an abimi özlediğimi hissettim. Onunla ne zamandır konuşmuyorduk. Hayale dalmışken Jackson oppanın elini sallayıp beni "uyandırmağa" çalıştığını gördüm.

Jackson: Neden ağlıyorsun?

Kendime gelince yanağımın ıslak olduğunu hissettim. Hemen göz yaşımı silip mutlu gözükmeye çalıştım. Ama nafileydi. Göz yaşlarım dökülüyordu. Jackson oppa endişeli bir halde neler olduğunu soruyordu. Bende küçük çocuk gibi ağlayarak abimi özlediğimi söyledim. Bana sarıldı ve saçımı okşamaya başladı. Bende boynuna sarılıp ağlamaya devam ettim. Jackson oppa ağlamamam için elinden geldiğini yapıyordu. En sonunda hadi abini arayalım dedi. Bende sevinerek kabul ettim.

Yazarın anlatımından

Eun Hae abisiyle konuşacağı için çok sevinçliydi. Jackson daha iyi hissetmesi için telefonu televizyona bağladı. Hemen Cha Eun Woo'yu görüntülü aradılar. Şansa Eun Woo telefonu açmıştı. Bu gün tatil günleri olduğu için evdeydi.

Eun Hae: Abi. Nasılsın?

Eun Woo: Abisinin gülü.. iyiyim sen nasılsın? Arkadaşların nasıl?

Eun Hae: İyiyim abi. Seni çok özledim. O yüzden aramak istedim. Arkadaşlarımın hepsi iyi. Jackson oppaylayım.

Jackson: Merhaba.

Eun Woo: Ohh... Sunbaenim nasılsınız?

Jackson: İyiyim ama kız kardeşin için aynısını söyleyemem. Seni çok özlüyor. Ama rahatsız etmekte istemiyor. Onu daha sık aramalısın. Hatta az önce ağlıyordu.

Eun Woo: Eun Hae? Doğrumu bu?

Eun Hae: Aslında... Evet.. Sadece çok meşgulsün. Hem aktörsün, hem de idol. O yüzden hep meşgulsün.

Eun Woo: Ben... Ben özür dilerim. Ama suç bende. Seni daha sık aramalıydım. Gerçekten çok üzgünüm.

MJ: (Arkadan bağırarak) Eun Haeee oda seni özlüyor. Sadece söyleyemiyor. Eun Woo'da meşgül olmandan korkuyor. Seni rahatsız etmek istemiyor.

Eun Woo: Hyung... Bunu söylemesen olmazmıydı?

Eun Hae: Abiiii... Yerim seni.. Tatlış şey.. Yarın boşmusun?

Eun Woo: Maalesef gülüm. Çok üzgünüm. Dizi çekimlerim hala bitmedi. Bu gün kötü hissettiğim için kaldım.

Eun Hae: NE?! HASTASIN VE BANA BUNU ŞİMDİMİ SÖYLÜYORSUN?!

Eun Woo: Bittimi?

Eun Hae: Evet. Şimdi nasılsın? Neyin var?

Eun Woo: Hiç bir şeyim yok. Şimdi daha iyiyim. Merak etme.

San Ha: (kamera kadrajına girmeye çalışarak) Merak Hae-yah. Benim sayemde şimdi daha iyi. Değil mi hyung?

Eun Woo: (Eliyle göndererek) Evet, evet. Öyle. Hadi git.

San Ha: Eun Hae-yah beni unutmaaa. Oppan seni çok seviyooor.

Eun Woo: Evet, evet. Seviyor.

Eun Hae onların bu haline kahkahalar atıyordu. Abisiyle birazda konuşduktan sonra Jackson'ın yanına gitti. Jackson onunla yemek yerken üzgün olduğunu gördü. İntikam konusunu açmak istemedi. Başka uygun bir zamanda ondan sorucaktı. Şimdi onu daha da streslendirmek istemedi. Yemekleri bittikten sonra arabaya bindiler. Ordanda yurda gittiler. Biraz çocuklarla şakalaştıktan sonra hepsi duş alıp uyudular. Yurtta büyük bir sessizlik oluşmuştu.

Bölüm sorusu: En Sevdiğiniz Wattpad Yazarı Kim?