Kısa bir öpücüğün ardından Eda, Serkan'ın yanağına bir öpücük kondurdu ve bara geri yaslandı.
"Eda"
"Serkan"
"Sonradan pişman olursan beni suçlama bak kendin yaptın"
"Olmam, merak etme"
Az sonra kızlar yanlarına gelmişti ve Serkan'ı gönderiyorlardı. Figen lafa girdi;
"Eda'yla özel konuşacağız hadi Serkan'cığım"
Serkan;
"Peki" dedi ve Eda'nın kulağına eğilip;
"Görüşürüz güzelim" diyip yanağına bir öpücük kondurdu. Eda'nın yüzüne kocaman bir gülümse yayılmıştı.
"Görüşürüz"
Serkan gittiğinde Melek konuştu;
"Dadaaa'm ne oluyor?"
"Hiç, anlatırım ben size sonra. Siz ne diyecektiniz"
"Hiçbir şey. Serkan'la çok durdunuz, rahatsız olmuşsundur diye şey etmiştik de yanlış mı yaptık?"
"Rahatsız olmamıştım ama neyse"
Bir süre daha sohbetin ve son tebriklerin ardından herkes evine dağıldı. Tabii ki kızlar Eda sarhoş olduğu için onu bırakmak istemediler ve onu eve götürdüler. Kendileri de çok uykulayınca Eda burada kalmalarını önerdi herkes odalarına dağıldı ve böylece uyudu. Sabah olduğunda kapının çalınmasıyla uyanan Ceren olmuştu. Kapıyı açtığında Serkan'ı görünce şaşırmış olsa da konuşmaya başladı;
"Serkan? Bir şey mi oldu?"
"Ceren, Eda yok mu?"
"Yok burada. Odasında ama uyuyor, uyandırayım mı?"
"Yok yok! Sakın, uyusun. Sadece ona uyanınca şu çiçekleri verebilir misin"
"Tabii ki"
"Tamamdır görüşürüz"
"Görüşürüz"
Serkan gitti ve Ceren kapıyı kapadı. Eda'yla sonra bakabileceğini düşünüp nota bakmadı ve çiçeği masaya koydu. Yavaş yavaş kızlar da uyanmış aşağı iniyorlardı. Sırayla;
Figen, Melek ve Eda.
"Edaa"
"Efendim"
"Bu çiçek sana geldi"
"Kimden"
"Serkan'dan. Ondan geldi daha doğrusu kendisi gelip bıraktı"
"Of kızım keşke uyandırsaydın beni"
"Sordum. Uyandırma dedi"
"Allah Allah, not var mı"
Eda, eline çiçeği aldı.
"Var, baksana"
Eda, notu çıkardı ve okumaya başladı.
"Günaydın sevgilim, umarım uykunu almışsındır. Seni çok seviyorum. Umarım dünü hatırlıyorsun ve pişman değilsin..."
Serkan.
Eda şaşırmış bir ifadeyle duruyordu.
"N'oldu? Ne yazmış?"
"Alın okuyun"
Kızlar notu Eda'dan aldı ve okudu.
"Oha! Ne oldu dün Eda?"
"Hatırlamıyorum ki. Yanıma geldi sonrası bulanık bulanık. Hatta yok"
"Arayıp sor"
"Hayır, onu kırmak istemiyorum. Başka bir şekilde öğrenmemiz lazım"
"Pırıl'ı arayıp sorsak olur mu? Belki Engin bir şeyler demiştir"
"Olabilir. Arasana"
Ceren, Pırıl'ı aradı ve hoparlörü açtı.
"Efendim Ceren"
"Ya Pırıl biz sana bir şey soracağız da belki Engin sana bir şey demiştir diye düşündük"
"Sor canım"
"Serkan Eda'ya bir notla beraber çiçek yolladı"
"Ne kadar güzel! Barıştınız mı yoksa"
"Biz de onunla alakalı soracaktık"
"İyi de sen barışıp barışmadığınızı bilmiyor musun Eda?"
"Dün doğum gününde biraz alkolü kaçırmışım ve hatırlamıyorum bir yerden sonra anlayacağın. Oraya kadar da bir şey olmadı"
"Serkan notta ne demiş ki"
Melek konuştu;
"Günaydın sevgilim, umarım uykunu güzel almışsındır. Seni seviyorum. Umarım dün olanı unutmadın ve pişman değilsindir tarzında bir şeydi"
"Şaşırdım açıkcası. Ne oldu ki? Ben bir Engin'e alttan alttan sorayım. Beş dakikaya döneceğim size"
"Tamam, teşekkürler"
"Ne demek"
Kızlar oturup düşünmeye başladılar. Yaklaşık 5 dakika sonra Pırıl dediği gibi aramıştı. Hemen Ceren telefonu açtı ve yine hoparlöre aldı.
"Öğrenebildin mi?"
"Evet. Serkan anlatmış Engin'e açıkcası epey de mutluymuş, gözünün içi gülüyormuş. Fakat pişmansan tabii ki söyleyip ayrılacaksın"
"Ne öğrendin onu söyle kızım. Bir şey anlamıyorum ki"
"Eda, Serkan'a onu affettiğini, barışabileceğinizi söylemişsin. Serkan pişman olacağın şeyler deme falan derken öpmüşsün çocuğu"
"Nereden?" diye lafa girdi Melek.
"Dudağından. Sonra Serkan'da ne olacaksa olsun diyip karşılık vermiş. Sana dediği sevgi sözcüklerine ya da yanağından falan öpmesine de bir şey dememişsin. Çocukta tabii barışıp sevgili olduğunuzu düşünüyor"
"Oha! Ee ne yapacaksın Eda"
"Affetmek hiç kolay gelmiyor ama, insan sarhoşken ve kızgınken gerçekten hissettiğini söyler ya da yapar demişti bana annem. Ve onu çok ama çok seviyorum. Hatırlamadığımı ama pişman olmadığımı söyleyeceğim ona, yani evet barıştık"
"Çok sevindim buna"
"Hepimiz..."
"Teşekkürler Pırıl, Melo. Ben hazırlanıp acilen Serkan'ın yanına gitsem iyi olacak sanırım"
"E hadi"
Telefonu kapadılar ve Eda yukarı çıkıp hazırlandı. Diz üstü, vücudunu saran, sade ve beyaz renginde bir elbiss giymiş altına dior id spor ayakkabılar giymiş saçını sıkı bir at kuyruğu yapmıştı. Ardından kızlar hazırlanmak için kendi evlerine Eda'ysa şirkete doğru yola çıktı.
...