Eda çantasını aldı ve geldi. Ardından beraber alışveriş merkezine gittiler. Önce evleri için gezip bütün eşyaları seçtiler bunların tamamı 7 saatlerini almıştı. Biraz dinlenip kahve içme kararı almışlardı;
"7 Saat geçmiş"
"Gerçekten mi? Olsun çok güzel şeyler aldık ama"
"Evet bebeğim de tek anlamadığım ev alışverişinde alman hesabı nasıl bir hesap ya"
"En mantıklı hesap her şeyde ve her zaman alman hesabıdır canım"
"Yani, mantıklı"
"Aynen bence de. Saat kaç ya"
"Az önce dedim ya"
"Kaç saat geçtiğini söyledin saati değil sevgilim"
"5'i 14 Geçiyor bebeğim"
"Erkenmiş daha ya"
"Tabii ki erken, kargalar kahvaltısını etmeden çıktık istemeden"
"Hahaha haklısın, öyle oldu biraz"
"Bitti mi işimiz"
"Hayır"
"Nasıl ya niye"
"Serkan ev böyle put gibi mi dursun. Biraz dekorasyon yapmamız lazım sevgilim"
"Doğru o da var"
"Kahvelerimiz bittiyse hadi daha çoook işimiz var"
"Tamam kalkalım hadi"
Kalktılar ve yine mağazalar gezmeye başladılar saat 22.00'a gelmişti ve alışveriş merkezi de kapanıyordu. İşleri bitmese de eve gittiler.
"Mobilyalar falan her şey yarın gelecek bugün burada kalabiliriz"
"Tamam, burada kalalım bakalım"
Bir film izlemeye karar verdiler ve bittikten sonda günün yorgunluğunu daha da hissedip saniyeler içinde uykuya daldılar.
Serkan sabah 5'te uyanmış, spora gitmiş, dönmüş ve şuansa bilgisayardan işlerini halletmekle meşguldü. Saat 9'a gelmişti. Eda pijamalarıyla ve pofidik terlikleriyle bir yandan esneyerek aşağı indi.
"Günaydın prenses"
"Günaydıın"
"Alamadık mı ya uykumuzu"
"Bilmiyorum daha uykum açılmadı. Yüzüme soğuk su bile çarptım yok açılmıyo' ya"
"Olsun, gel bakalım otur sen ben bir kahve yapayım sevgilime olur mu"
"Hem de çok iyi olur bebeğim"
Serkan, Eda'nın yanağına bir öpücük kondurup kahve yapmaya gitti. İki kupayla geri dönüp Eda'nın yanına oturdu.
"Al bakalım"
"Teşekkür ederim sevgilim"
"Afiyet olsun, uykunu alamadın ama bugünde çok işimiz var biliyorsun değil mi hanımefendi"
"Evet olsun en azından eğlenceli bir iş... Hiç yoktansa"
"Haklısın. Kahvaltı edelim mi?"
"Evett, acıktım ya"
"Ben de seni bekledim, yani ben de baya açım"
"Sen ne zaman uyandın ki"
"5 gibi"
"Amacın neydi Allah aşkına deli misin sen yaa"
"Ben hep 5'te uyanırım. Spora gittim, spor yaptım, döndüm ve işlerimi hallediyordum"
"Ha bu casual hep böyle yani"
"Aynen, merak etme seni uyandırmam"
"Benim uykum derindir yanımda 3. dünya savaşı olsa duymam zaten"
"Tam bulmuşuz ama di mi birbirimizi"
"Evet evet valla. Hayır ama anormallik sen de, ben de spor yapıyorum ama 5'te kalkmam yani"
"Ben böyle alışığım"
"Bu deli olduğunu değiştirmez Serkan Bolat"
"Öyle olsun"
Kahvaltılarınıda sohbet ederek hazırlamış, etmiş ve toparlamışlardı. Saat 10.30'a gelirken kapıları teker teker çalınmaya başladı. Tabii ki mobilyalar geliyordu. Saatlerce onları yerleştirmekle ve sayre uğraştıktan sonra dekorasyon ürünlerinide yerleştirmeye başladılar. Onu düzenlemeleri de 2 saatlerini almıştı ardından ev tamamen değişmiş ve harika görünüyordu.
"Harika oldu"
"Bence de! Çok çok güzel. Bu arada saat kaç?"
"6'ya 5 var"
"Tamam hadi hazırlan"
"Ne, nereye ya çok yoruldum dur"
"Banane banane, ben de yoruldum hiç şikayet ediyor muyum hayır. Hadi"
"Nereye amaa"
"Alışveriş yapacağım cınım"
"Doğru sen de alışveriş yapacaktın değil mi"
"Evet"
"Bebeğim ben uyusam sen yapsan gelsen"
"Hayır ya, herkes sevgilisiyle geziyor. Herkesin sevgilisi geliyo' benim ne eksiğim var"
"Tamam başımın belası tamam"
"Seni seviyorumm"
Eda zaten Serkan iki dakika diye oturup 40 dakika kalkamadığı sürede duş almış giyinmiş ve hazırdı. Serkan'sa ancak duş almış giyinmiş yeni aşağıya iniyordu.
"40 Dakikadır seni bekliyorum Serkan ne kadar yavaşsın"
"Ben de seni bekledim"
"Hayır ben seni beklerken boş durmak yerine vaktimi değerlendirip hazırlandım"
"Her neyse işte, hadi çıkalım bakalım"
Sonunda alışveriş merkezine gelmişlerdi.
"Bin beş yüz mağazaya girmeyeceğiz değil mi"
"Hayır iki bin beş yüz mağazaya gireceğiz korkma bitanem"
"İmdat diye bağırsam alırlar mı beni buradan"
"Hayır"
"Tüh"
"Tühmüş, git istersen Serkan"
"Şaka yaptım kızma hemen"
"Bak şimdi çok poşet olunca elimizde bir sürü poşetle gezmeyelim diye gider arabaya bırakırız devam ederiz olur mu"
"O kadar diyorsun"
"Aynen"
Alışveriş merkezi kapanana kadar Eda alışveriş yaptı ve Serkan peşinden koşturdu. Ardından eve gittiler.
"Çok mu istedin halamda kalmamayı her şeyi bir günde düzenledik"
"Yok ya ne alakası var"
"Tamam bunları önce makineye atacağım ondan sonra yerleştiririm, evi de yarın gidip toparlarız"
"Tamam"
"Bence Salı'ya tamamız ya"
"Öyle geliyor bana da"
"Tamam, Ceren yemeğe gidelim diyor Ferit falanda gelicekmiş sen de gel"
"Oh dinlenmek, yemek ne kadar güzel fikir bak olur bu"
"Tamam hadi hazırlanalım"
Sırayla duş alıp hazırlandılar ve çıktılar. Saat 9'a geliyorken yemek yiyeceklere restoranta gelmiş arkadaşlarıyla buluşmuşlardı. Eğlenceli bir sohbetin ardından eve gidip pijamalarını giymiş ve direkt uyumuşlardı.
...