Elimdeki mumu hızlıca üfleyip,yatağıma geçip yorganın altına saklandım.
"Koca bebek şimşeklerden korkuyorsun!"
Piç herifin lafına kulak asmamıştım lâkin bana en koyan,kapı kapalı olsa bile,annemin kahkahası olmuştu.
13 Ekim.. 25 yıl sonra ilk defa bu kadar kuvvetli bir şimşek çakmıştı. Bunu nerden biliyorum derseniz zamanında babam söylemişti. Onsuz geçen 16.yaş günüm o tahmin edebileceğiniz üzere öldü. Onu çok özlüyorum.
Ölmeyi düşündüm ona daha çabuk kavuşurum diye ama o bunu istemezdi diye çok kez indim yüksek binalardan.
Kafamı cama uzattığım an duyduğum bir ses ile hızlıca doğruldum. Bu Jungkook'du. 5 yıl boyunca her gün aynı saate doğum günümü kutlamaya gelirdi. Nefret ettiğim doğum günümden bir nebze sevmeme yardımcı olmuştu.
"İçerde seninki, şimşekten korktu hemen içeriye girdi"
"Ne diyorsun sen be!"
"Seninki çok bebek ya kıyamam(!)"
"Lan sen onun annesisin nasıl böyle konuşursun!
"Asıl sen doğru konuş lan benim karımla!"
"Dua edin ki karnınızda bir bebek var yo-"
"Yoksa ne?"
Odadan çıktığım gibi Jungkook'un kolundan tutmuş,içeriye sokmuştum.
"Boşversene sen onları"
Jungkook'un gözü dolmuştu.
"Bunlar senin ailen olamaz imkansız bir şey yani. Senin bu kadar melek olup onların bu kadar şeytan olması"
Burukça gülümsemiştim Jungkook'a.
"Babam.. babama çekmişim Kook. O da melekti"
Jungkook gözyaşını silmiş elindeki kutuyu açmıştı.
"İyi ki doğduuunnn"
"Yaaa ne gerek vardıı"
Jungkook doğum günü şarkısını söylemiş,pastanın üstüne mum yakmıştı.
"Hadi dilek dile"
Jungkook'a bakış atmıştım.
"5 yıldır bomboş üflüyorsun hyung bari bu yıl bir şey dile"
"Dileyecek bir şeyim yok çünkü. Babamı dilesem geri gelecek mi? gelmeyecek"
"Doğru evet haklısın ama yani ne bileyim"
"Tamam"
Jungkook bambi gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.
"Diledim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L♡VE SONG
RomanceHer şeyin ters gittiği o gün tek metroda duyduğum müzik bana iyi gelmişti. Kafamı döndürdüğümde kırmızı saçlı çocuk sanki içimdeki tüm acıları bilip öyle çalıyordu kemanını ve sanırım içimde bir şeyler kırpınıyordu. Aşk mı bu? Lâkin ben sevgi nedi...