Jimin bavulunu toplayıp,Taehyung'un gözünden akan yaşı silmişti.
''1 haftaya burdayım güzelim. Lütfen ağlama artık"
"Jimin gitme ne olur!"
"Ama bebeğim gitmek zorundayım"
"Onlar gelsin yine Jimin. Neden sen gidiyorsun?"
"Bak sende diyorsun onlar geldi simdi benim gitmem gerekiyor"
"Fazla oylanma oralarda tamam mı? Hemem gel buraya"
Jimin Taehyung'a kocaman sarılmıştı.
"Sen hiç merak etme hemen geleceğim. Hem doğum günün yaklaşıyor Taehyung! Seni nasıl yanlız bırakacağımı düşünüyorsun"
Taehyung gülümsemişti bu söze karşılık.
"Şey Taehyung"
"Evet?"
"S-seni"
"Beni?"
"Seni öpebilir miyim?"
Bu sorudan sonra Taehyung utangaç bir şekilde gülümseyip kafa sallamıştı.
Jimin çok geçmeden Taehyung'un ince dudaklarına küçük bir buse kondurmuştu.
"E bu çok az? Yetmez ki!"
"B-ben kork-"
Bu sefer Taehyung Jimin'in dudaklarına kapanmıştı. İkisi de birbirini şevhetle öpüyorlardı. Eğer Taehyung'un hayatında zorlu bir geçmiş olmasaydı şu an ikisinin de yapmak istedikleri çok şey vardı.
Jimin Taehyung'un dudaklarından istemeyerek ayrılmıştı.
"Şimdi gitmem gerek ama dediğim gibi tam bir hafta sonra geleceğim"
Taehyung yatağından kalkmış Jimin'i yolcu etmek için elinden tutmuş kalkmıştı.
"Beni çok yanlız bırakma"
Jimin Taehyung'un boyunundan öpmüş,evden çıkmıştı.
Taehyung ağır adımlarla koltuğa doğru ilerlemişti.
Fransa'ya gidiyordu Jimin. Bir hafta o olmadan nasıl zamanını geçirecekti hiçbir fikri yoktu.
Koltuğa oturduğu an gözü dolmuştu.
2 gün önce
"B-baban mı?"
Jimin kafa sallamıştı.
"Özür dilerim,özür dilerim,özür dilerim..." Taehyung takılmış plak gibi özür dilediğinde Jimin panik olmuş,göğsüne sarılan Taehyung'u yavaşça avuçlarının arasına almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L♡VE SONG
Roman d'amourHer şeyin ters gittiği o gün tek metroda duyduğum müzik bana iyi gelmişti. Kafamı döndürdüğümde kırmızı saçlı çocuk sanki içimdeki tüm acıları bilip öyle çalıyordu kemanını ve sanırım içimde bir şeyler kırpınıyordu. Aşk mı bu? Lâkin ben sevgi nedi...