Karasuno ilk seti karşı takıma vermişti. Sebebi kötü oynuyor olmaları ya da rakibin daha güçlü olması değildi. Karasunonun bu koca sahaya ve ortama alışması gerekiyordu. Set sonunda alışıp uyum sağladıkları için koç onlara çokta bir şey söyleme gereği duymadı. İkinci set için herkes onlara güveniyordu.
İkinci set sonunda onlara güvenen taraftarlar ve arkadaşları sevinçle tezahürat yapıyordu. Üçüncü seti de aldıklarında yan tarafta yapılan maçın galibiyle bir mücadele yapacaklardı. Böylece ulusallarda bir üst tura yükseleceklerdi.
...
Takım günün ikinci maçını da kazanmanın sevinciyle taraftarı selamlayıp sahanın kenarına geldi. Hepsi yorgunluktan bitmiş haldeydi.
Y/n ve Shimuzu tüm takıma havlu ve su dağıttı. Y/n bu yorgunluğa rağmen hâlâ sevinçle zıplayan Hinata ve Nishinoya'nın yanına giderken gülümsedi.
"Noya-san! Shoyo-kun! Tebrik ederim harikaydınız!"
"Hıwaaağ diye topa vurduğumu gördün mü y/n-senpai!"
"Gördüm Shoyo-kun gerçekten muhteşemdi!"
"Peki benim rolling thunderimi gördün mü! Ha gördün mü?!"
"Görmemek ne mümkün! Harikaydı Noya-san!"
"Boke hinata Hıwaağ diye topa nasıl vurulur! Saçmalama"
"Kıskanma Kageyama-kun! Y/n senpai görmüş ve muhteşem olduğunu söyledi."
Hinata Kageyama'ya dil çıkararak onu kışkırtıyordu. Y/n takımın bu hallerini çok seviyordu. Yüzündeki gülümsemeyle takımı seyretti.
Bu samimi gülümsemeye ve böyle bir ortama ihtiyaç duyan bir çift göz hayranlık ve özlemle onları izledi. "Keşke biz de böyle olabilseydik... Keşke bu kadar beceriksiz ve eksik olmasaydım.. O zaman belki biz de böyle olabilirdik. Daha iyi olmalıyım..."
Gencin gözlerinden bir damla yaş yere düştü.
...
Takımdakiler soğuma hareketlerini yapıp sahadan ayrılmıştı. Otobüs durunca herkes eşyalarını alıp indi ve kaldıkları yere girdiler. Şimdi düzgünce yemek yiyip erkenden uyuması ve yarına hazır olması gerekiyordu tüm takımın.
...
Y/n, Shimuzu ve Yachi girdikleri sıcak suyun keyfini çıkarıyordu. Yachi ve Shimuzu sohbet ederken y/n arkasına yaslanarak gözlerini kapatmıştı.
Bir süre öyle kaldı. Shimuzu'nun sesiyle gözlerini açıp onlara odaklandı.
"Y/n-chan!"
"Ha- efendim senpai?"
"Yac-chan ve ben diyoruz ki yarınki maçı kazanıp tekrar burada bir araya gelelim!"
"Bu harika! Kesinlikle yarında burada birlikte olacağız. Takıma güveniyorum!"
İkiside başını sallayıp gülümsedi.
Y/n sudan çıkıp kurulandı ve üstünü giyindi. Salonda hep birlikte oturmuş maç videoları izleyen takımın yanına gitti. Y/n tam olarak neyi izlediklerini anlayamadığı için dikkatlice odaklandı. Bunu farkeden Sugawara y/n'ye dönüp gülümsedi.
"Yarınki rakibimiz olan İnarizaki'nin maçlarını izleyeceğiz. Koç teker teker oyuncuları tanıtacak. Güçlü ve zayıf yanlarını söyleyecek. Bu sayede yarın karşılarına hazırlıklı çıkacağız."
"Uh o zaman dikkatimizi tamamen oraya verelim, açıklama için teşekkür ederim Sugawara-san!"
"Rica ederim"
İkiside önlerindeki ekrana dönüp Koç'un açtığı videoyu seyretmeye başladılar.
İnarizaki takımı nasıl bir takımdı? Geçen senenin şampiyonu ne kadar güçlüydü acaba?
