"Yirmi iki yaşındaysanız ve üniversite öğrencisiyseniz hayat gerçekten çok zor."
Jimin gülümseyerek karşısında oturan ve telefonun kamerasına doğru konuşan arkadaşını izledi. Okula bir saat erkenden gelmelerini ve önemli bir şey söyleyeceğini belirten Karina'nın yanında Sehun, Jimin'in yanında ise Felix oturuyordu.
"Youtuber olmaya karar verdim." demişti Karina arkadaşları oturur oturmaz. Bunu maddi bir ihtiyaçtan dolayı değil drama ihtiyacından dolayı yapmak istediğini belirtmişti.
"Sen ciddi olamazsın ya!" dedi Sehun kafasını iki yana sallayarak. "Gerçekten bizi ifşalamak için youtuber mi olacaksın?"
"Aynen tam olarak onu yapacağım." Karina gözlerini telefondan ayırarak parlak bir gülümseme ile Sehun'a baktı.
"Kanka sen bunun yaptıklarına hala şaşırdığında ben bunu yapmana çok şaşırıyorum." Felix sırıtarak karşısında oturan ikiliye baktı. "Aşk bok gibi bir şey dedikten sonra gidip birisine aşık oldu. Bu artık ne desen yapar."
"Espri yaptı kertenkele."
"Önemli olan mutlu olacağı şeyleri yapması ama," Jimin derin bir nefes aldı. "bizi ya da okuldan birilerini ifşalamadan yapmanın bir yolu yok mu?"
"Dalga mı geçiyorsun? Tabii ki yok." Karüna gayet ciddi olduğunu göstermek isteyen bir eda ile tek tek arkadaşlarına baktı. "Bu üniversiteye hala katlanmamın üç sebebi var. Bir Lisa'm, iki drama ve üç siz."
"Flörtünü hadi anlarım da nasıl dramayı bizim üstümüze koyabiliyorsun?" Felix suratını buruştururken mırıldandı. "Gerçekten kırıcı birisisin. Biz neden hala bununla arkadaşız ki?"
"Aynı şeyi senin için düşünüyorum." Sehun sırıtarak kahvesinden bir yudum aldı. "Biz niye seninle arkadaşız?"
"Jimin benim senin dışında arkadaşım yokmuş." Felix kollarını arkadaşının koluna dolayıp karşısında oturan ikiliye baktı. "Dost sandığım tostlar var."
"Off beni kıskanıyorsun." Karina kamerayı onlara doğru çevirdi. "Şu sarı saçlı olan şahıs beni kıskanıyor. Beni kıskanabilir ama bu ağlıyor."
Jimin gülümseyerek atışmaya başlayan arkadaşlarını izledi. Doğrusu dün yaşanan kavgadan sonra okula erken gelmek iyi fikirdi. Diğerlerinin kendisine bakmalarını ya da fısıldaşmalarını görmek istemiyordu. Fakat bundan sonsuza dek kaçamayacağını da biliyordu. İki ya da üç güne bu da diğer her şey gibi unutulacaktı elbette. Okul gündeminin dolu olması bu seferlik onun işine yarayacaktı.
"Videomun içine ettin kıskanç yaratık!" Karina sinirle kaşlarını çatarak ayağa kalktı. "Gidip yeni baştan başlamak zorundayım şimdi. Off Sehun hadi gidelim."
"Niye ben anlatır mısın biraz?" Sehun onaylamaz bir şekilde kafasını iki yana sallasa bile diretmeden ayağa kalktı. "Bıktım sizden gerçekten. Bu arkadaşlık benim için çok zararlı olmaya başladı."
"Aynen bak bu şekilde giriş yapalım. İşin içine biraz acıtasyon katarsak daha çok izlenir."
Jimin ve Felix sessizce ikisi gözden uzaklaşana kadar beklediler. Bu sessizlik birkaç dakika boyunca sürmüş, sadece Felix oğlanın yanından kalkıp karşısına geçene kadar devam etmişti. Jimin daha önce Felix ile çok fazla zaman geçirmişti fakat dünden dolayı üzerine çöken gerginliği fark ediyordu. Felix diğerlerinin aksine bunu hiç yaşanmamış olarak kabul edecek birisi değildi.
"Dersten sonra ne yapıyorsun?"
Gerginliğini yok etmeye çalışarak nefesini bıraktı. "Eve gideceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güne açan çiçekler gibiyiz||Vmin
Fanfiction"Ayıramaz bizi hiç kimse...yalan, yalan."